Uluslararası İyilik Ödülleri Sahipleri Açıklandı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 2016 yılı Uluslararası İyilik Ödülleri sahiplerini açıkladı. Ödül alacaklar arasında Sudan'ın 7. Cumhurbaşkanı Abdurrahman Swar Ez-Zeheb, Güneydoğu'da yaralı arkadaşına siper olan asker İsmail Ertem de bulunuyor.

"Uluslararası İyilik Ödülleri" için ulusal ve uluslararası alanda 8 farklı dilde, yaşanmış bin 100 hikaye değerlendirildi ve 7 hikaye ödüle layık görüldü. Sudan'ın 7. Cumhurbaşkanı Abdurrahman Swar Ez-Zeheb, Güneydoğu'da yaralı arkadaşına siper olan asker İsmail Ertem, Malezyalı Cemile Mahmud, Dr. Mads Gilbert, 3 tıp öğrencisinin başlattığı "Leyla'dan Sonra" Hareketi, Şanlıurfalı Osman Gerem ile Avustralyalı akademisyen Susan Carland'a "Uluslararası İyilik Ödülü" verilmesi kararlaştırıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonunda düzenlediği basın toplantısında, "Dünyayı İyilik Değiştirecek" başlığı ile yapılan ve Türk Diyanet Vakfı tarafından gerçekleştirilen Uluslararası İyilik Ödül törenine ilişkin bilgi verdi.

"Bu çalışmamızın yeryüzünde egemen olmasını, iyiliğin kötülüğün önüne geçmesine vesile olmasını yüce Allah'tan niyaz ediyorum" sözleriyle konuşmasına başlayan Görmez, TDV'nin geçen sene "İnsanı iyilik yaşatır", bu sene ise "Dünyayı iyilik değiştirecek" sloganıyla iyiliğe öncülük yapmaya çalıştığını kaydetti.

Kötünün ve kötülüğün bütün zaafları bünyesinde barındırdığı için daima yok edilmesi gerektiğine dikkat çeken Görmez, şöyle konuştu:

"Ama insanlar kötüyü ve kötülüğü yeryüzünden kaldırmanın yöntemini bilmiyorlar. Yahut bu konuda büyük yanlışlıklara düşüyorlar. Kötüyü kötülükle ortadan kaldırmayı marifet zannediyorlar. Kötü, kötüyle, şiddet şiddetle, yanlış yanlışla, çirkinlik çirkinlikle ortadan kalkmaz. Yeryüzünden kötülüğü ortadan kaldıracak en büyük güç iyiliktir. Yanlışı ortadan kaldıracak en büyük güç doğruluktur. Şeri ortadan kaldıracak en büyük güç hayırdır. Yeryüzünde savaşı ortadan kaldıracak en büyük güç barıştır."

- Görmez'den iyilik haberi talebi

Türkiye Diyanet Vakfı'nın, Diyanet İşleri Başkanlığı ile beraber kötülüklerin küreselleştiği bir dünyada, iyiliği öncelemek, iyiliğe vurgu yapmak, iyiliğin gücüne işaret etmek üzere her yıl kendi kuruluş haftasını İyilik Haftası olarak ilan ettiğini dile getiren Görmez, bu vesileyle her yıl iyiyi ve iyiliği ödüllendirmek için uluslararası çapta iyiliğe öncülük yapan insanları ödüllendirmeyi prensip haline getirdiğini ifade etti.

Medya mensuplarına "Neden kötünün ve kötülüğün haber değeri, iyinin ve iyiliğin haber değerinden daha fazladır?" diye soran Görmez, "Medya mensubu dostlarımızdan da her bir kardeşimiz iyilik yazısı yazsın isterim bu hafta. Keşke televizyonlarımız haftada bir gün de olsa iyilik haberleri sunsalar bize. Kötüden ve kötülüklerden arınmış haberler takdim etseler. Gelin hep birlikte kötülüğe teslim olmayalım iyiliği kötülüğün önüne geçirelim" önerisinde bulundu.

Uluslararası İyilik Ödülleri sahipleri

Bu sene 8 ayrı dilde yıl boyunca bin 100 iyilik hikayesini topladıklarını bildiren Görmez, dört ayrı jüri heyetiyle bu hikayelerden 7 tanesinin seçildiğini ancak bu hikayelerden her birinin ödüle layık olduğunu dile getirdi. Hikayeleri dinlerken gözlerinin yaşardığını kaydeden Görmez, " Kazakistan'ın en ücra köşesinden, Afrika'nın içlerine kadar, Balkanlardan Anadolumuzun en ücra köşesine kadar nice güzel insanlar, nice güzel işler yapmışlar. Biz onları dinlerken gözlerimiz yaşardı. İyiliğin asıl ödülünü Rabbimiz verecektir" dedi.

Sudan'ın 7'inci Cumhurbaşkanı Abdurrahman Swar Ez-Zeheb, Afrika'nın en köklü sivil toplum kuruluşlarından "Munazzama ad-Dawa al-İslamiyye"yi 40'ı aşkın Afrika ve Asya ülkesinde faaliyeti olan uluslararası bir sosyal yardım kurumuna dönüştürdü. Kurumu, dünyanın sayılı insani yardım örgütlerinden biri haline getiren Ez-Zeheb, 81 yaşında olmasına rağmen bugün hala görevinin başında, iyilik dağıtmaya devam ediyor.

Ez-Zeheb'i "Afrika'nın kalbinde sönmeyen bir umut ışığı" şeklinde tarif eden Görmez, Sudan'da kurduğu uluslararası sosyal yardım vakfı ile Afrika'nın 40 noktasına yardımlar taşıdığını, eğitimsiz kalan çocuklara eğitim götürdüğünü anlattı.

"Gerem, kendini fakirlere adamış bir insan"

Ödül verilmesi kararlaştırılan bir diğer ismin Malezyalı doktor Cemile Mahmud olduğunu belirten Görmez, "Nerede çatışma alanı varsa oraya koşmuş, yaralı insanları tedavi etmeye çalışmış. Nerede bir afet bölgesi varsa oraya koşmuş. Irak işgalinde biz Cemile Mahmud'u Irak'ta görüyoruz. Irak'ta içinde bulunduğu ambulans büyük bir saldırıya uğrayınca yaralı olduğu halde 'bu kadar küçük bir yarayla zaman kaybedemem' deyip yaralıların yaralarını sarmaya başlamıştır" dedi.

Şanlıurfa'dan Osman Gerem'in de ödül almasını kararlaştırdıklarını kaydeden Görmez, "25 yıldır kendini tamamen fakirlere yardıma adamış bir insan. Kimisini evlendirmiş, kimine evler yapmış. İşini gücünü evlatlarına bırakarak kendi hayatını tamamen evlatlarına adamış" ifadelerini kullandı.

Gerem'in Suriyeli sığınmacılar için 60 sivil toplum örgütünü birleştirerek adeta bir iyilik filosu oluşturduğunu dile getiren Görmez, sığınmacılara yardımcı olduğunu söyledi.

Görmez, Norveç'ten ödül alması kararlaştırılan Dr. Mads Gilbert'ın İsrail'in Gazze'yi kuşattığı zamanda, ailesinden ayrılarak aynı inancı paylaşmadığı halde Gazze'ye gittiğini, orada yaralı insanları tedavi ettiğini ve mazlum Filistin halkının sesi olduğunu söyledi. Görmez, "aynı inancı paylaşmasa dahi iyiliği öne çıkardığı için, kötülüğü ortadan kaldırmak için iyilik yapmak üzere harekete geçen bu iyilik kahramanını ödüllendirmeye" karar verdiklerini belirtti.

Ödül alacak isimlerden Avusturalyalı akademisyen Dr. Susan Carland'ın hikayesinin "dünyayı iyilik değiştirecek" konseptini en güzel şekilde ifade ettiğini aktaran Görmez, 19 yaşında Müslüman olan Carland'a karşı İslamofobik nefret suçları işlendiğini söyledi.

Sosyal medya hesaplarına gelen sayısız nefret ve hakaret mesajları karşısında Carland'ın kendisine yapılan her hakareti iyiliğe dönüştürme kararı aldığını anlatan Görmez, şunları kaydetti:

"Bana yaptığınız her kötülük, hakarete karşı kimsesiz çocuklara bir dolar yardımda bulunacağım' der. Elinde avucunda ne varsa buna harcamaya başlar. Kendisine günde kaç nefret mesajı gelirse, bir dolarlık bir sadakada bulunur. Böylece her nefret mesajı bir sevgiye dönüşür. Derken kalbinde, vicdanında iyilik taşıyan herkes harekete geçer ve ona yardıma başlar. Biri 'Sana yönelmiş 40 nefret suçuna karşı 40 iyiliği ben yapacağım', bir başkası 'Sana yönelmiş 100 kötülüğe karşı 100 iyilik yapacağım' der ve bir müessese ortaya çıkar. Her kötülük, yardıma muhtaç çocuklar için bir iyiliğe dönüşür."

Görmez, ödül alması kararlaştırılan "Leyla'dan Sonra Hareketi"nin hikayesini de şöyle anlattı:

"3 Tıp öğrencisi kanser hastalığına yakalanmış bir çocuğun tedavisiyle uğraşırken, bir bisiklet talep eder. Onlar bu talebi yerine getirmeye çalışılırken çocuk vefat eder. Bu 3 kahramanımız kendi aralarında 'Bundan sonra biz kronik hastalıklara yakalanmış çocukların taleplerini yerine getirelim' diye karar alırlar. Kurumsal bir harekete dönüşür. Türkiye'nin pek çok tıp fakültesinden öğrenciler bu harekete üye olur. Yüzlerce çocuğun taleplerini yerine getirirler. Buna ilk sebep olan çocuğumuzun adı Leyla'dır. Onun için 'Leyla'dan Sonra Hareketi' adını alır"

Güneydoğu'da kendisini yaralı arkadaşına siper eden asker İsmail Ertem'in de ödül alacağını açıklayan Görmez, askerin 'onun çocukları var, birşey olacaksa bana olsun' sözlerini hatırlattı. Görmez, "Bizim tarih kitaplarından, sahabenin hayatından okuduğumuz fedakarlıkları bize gösteren bir askerimiz. Özellikle son aylarda ülke olarak yaşadığımız acıları da dikkate alarak ödüllerden bir tanesini de İsmail Ertem yavrumuza vereceğiz" dedi.

Ödüller 13 Mart Pazar günü İstanbul'da düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek.