Yalova'da taş ocağı kapasite artırımına köylülerden tepki

Yalova merkeze bağlı Güneyköy'deki bir taş ocağının alan genişletme ve kapasite artırımı talebine karşı dava açan köy halkı, ocağın kapatılmasını istedi.

Güneyköy sınırları içerisinde 2002 yılında açılan kalker ocağı, 2019 yılında Yalova Valiliğince prosedüre uyulmadığı için kapatıldı.

Ocağı tekrar faaliyete geçirmek isteyen firma ise alan genişletilmesi ve kapasite artırımı üzerine hazırladığı projeyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvurdu.

Ocak ile ilgili "Çevresel Etki Değerlendirilmesi" (ÇED) raporunun olumlu bulunduğunu öğrenen Güneyköy Muhtarlığı ile Samanlı Dağları Çevre ve Kültür Derneği de rapora karşı Bursa 4. İdare Mahkemesine dava açtı.

Kabul edilen dava kapsamında firmanın çalışmaları durdurulurken, mahkemece görevlendirilen bilirkişi heyeti taş ocağında inceleme yaptı. Bir saat süren çalışmaları yakından takip edilen köy halkı, taş ocağının köylerine ve çevreye zarar verdiğini ileri sürerek kapatılmasını istedi.

Güneyköy Muhtarı Hacı Murat Erhan, gazetecileri yaptığı açıklamada, Güneyköy sınırları içerisinde yer alan taş ocağının köy merkezine 500 metre uzaklıkta olduğunu ifade etti.

Erhan, "Bu mevcut ocağın şu anda kapasitesi bitmiş durumda. Tekrardan ÇED raporuyla genişletilmek isteniyor. Genişleme sürecine ilişkin davamızı açtık. Mahkeme heyet kurdu. İtirazımızı yapıyoruz. Görüyorsunuz taş ocağının bitiminden hemen sonra orman alanı başlıyor. Ormanın da bitiminden sonra köyümüzün evleri başlıyor. Köyümüze aşırı miktarda toz ve ses geliyor. Ektiğimiz hiçbir ürün olmuyor. Akabinde sağlık soruyla ilgili insanların kanserojen madde çıktığı için taşlardan sağlık sorunlarında bir artış var. Bunun önlenmesi için uğraşıyoruz." diye konuştu.

-"Eğer bu durum bu şekilde devam ederse köyümüzün ömrü çok uzun olmayacak"

Samanlı Dağları Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Hakim Menteş, taş ocakları ve çevreye zarar veren tüm faaliyetlere karşı doğayı korumaya çalıştıklarını kaydetti.

Menteş, taş ocağını işleten firmanın kapasite artırım projesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Dağlarımızı, ormanlarımızı, su kaynaklarımızı, hemen altında köyümüzü tehdit eden girişime karşı olduğumuzu belirtmek için buraya gelmiş bulunuyoruz. Şu anda mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti mevcut. Biz de kendimizce haklılık yönlerimizi anlatmaya çalıyoruz. Köyümüzde bir tek bu değil, bunun yanında daha iki tane ocak var. Köyümüz kısacası her tarafı ocaklarla çevrildi. Eğer bu durum bu şekilde devam ederse köyümüzün ömrü çok uzun olmayacak. Biz yaşam hakkımızı savunuyoruz. Elimizden geleni yasal yollarla yapmaya çalışıyoruz. Bulunduğumuz ocak aslında 1,5 yıldır kapatılmış durumda. Kurallara uyulmadığı için kapatılmış durumdaydı. Ocak sahipleri, işletmecileri burayı yeniden açıp büyütmek gayretindeler. Biz de buna karşı mücadelemizi sürdürüyoruz."

Ellerinde pankartlarla ocağın tekrar açılmak istenmesine tepki gösteren köy halkı da ocakla ilgili mahkemenin kendileri için olumlu bir karar vereceğine inandıklarını söyledi.