Yrd. Doç. Dr. Kenan Eren, sınavda öğrencilerin kendilerinin değil bilgilerinin sınandığını ve ailelerin beklenti düzeylerini çocukların kapasitesine göre belirlemeleri gerektiğini belirtti.
23 Mart Pazar günü yapılacak olan Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) öncesinde öğrencilere tavsiyelerde bulunan Yeni Yüzyıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kenan Eren, kaygının düşüncelerin ardından ortaya çıktığını ve hem bilişsel hem de bedensel komponenti olan bir duygu olduğunu söyledi. Sınav kaygısının bilgi aktarımına engel olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Kenan Eren, "Ailenin tutumu ve öğretmenlerin beklentileri bir araya geldiğinde sınavlar, çocukları 'olmak ya da olmamak' açmazına sürüklüyor. Oysaki gençler, şu ana kadar ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Artık sınav kağıdına bildiklerini aktarmak kalıyor. Orada kendilerinin değil, bilgilerinin sınandığını unutmamalılar. Bunu düşünebilirlerse 'sağlıklı kaygı' dediğimiz bir miktar kaygı yaşanacak ve başarı sağlanacak. Ama sınav kaygısıyla bilgiyi aktaramıyorlar ve başta çarpıntı, sıkıntı, mide bulantısı ve ishal olmak üzere ciddi sıkıntılar oluşturan bir tablo görüyoruz" dedi.
Ailelerin beklenti düzeylerini çocuklarının kapasitesine göre belirlemeleri gerektiğini söyleyen Eren, böylece daha olumlu sonuç elde edebileceklerini belirtti. Yrd. Doç. Dr. Kenan Eren, "Okul ve aile arasındaki sağlıklı ilişkiler başarının daha kolay elde edilmesini sağlıyor. Çocuğumuzun kapasitesini iyi bilmek ve onun için iyi çalışmak gerekir. O zaman sıkıntılar daha minimuma iniyor" şeklinde konuştu.
"İYİLİĞİN DÜŞMANI MÜKEMMELİYETÇİLİKTİR"
Kaygıyı en çok yükselten şeyin rekabet olduğunu belirten Eren, "Rekabet ortamına giren öğrenciler, bu durumdan çok etkileniyor. Sınav kaygısı yaşayan gençlerin anne ve babası, çocuklarına baskı yapmadıklarını söylüyor ve gerçekten de modern zamanlarda aileler çocuklarına 'Bütün geleceğimiz sana bağlı' baskısı yapmıyor. Ama bir de sözel olmayan iletişimde, beden diliyle yapılanlar var ve çocuklar bunları anlıyor. Böylece kaygı ortaya çıkıyor ve mükemmel hedeflenirken iyi ıskalanıyor. Unutulmamalıdır ki iyiliğin düşmanı mükemmeliyetçiliktir" ifadelerine yer verdi.
Sınav kaygısı ile başa çıkmada aile ve okulun çok önemli iki bileşen olduğunu ifade eden Kenan Eren, "Sınav sonrasında yapılan hatalar büyütülmemeli ve bunun dünyanın sonu olmadığı belirtilmeli. Aileler tarafından çocuklara, varoluşlarıyla çok önemli oldukları anlatılmalı. Çocukların, alınan notların sonuçlarına göre değerlendirilmeye tabii tutulmadıkları her fırsatta çocuklara hissettirilmeli ve hatta gösterilmelidir. Sınav anında ise öğrencilerin dikkatlerini toplayarak kendine düşeni yaptıklarına inanmaları gerekir" şeklinde konuştu. - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › Yrd. Doç. Dr. Eren'den Ygs'ye Girecek Öğrencilere Tavsiyeler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?