GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
NKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarındaki çalışmalardan genel ve detay görüntüler
NKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Klinik Mikrobiyoloji Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya ile röportaj "Zika virüsüyle mücadele bataklıklardan başlamalı"
NKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Topkaya:
"Virüsü taşıyan ve bulaştıran aedes cinsi sivrisinekler. Bu cins sinekler Türkiye'de de var. Ancak bunların ısı olarak kış aylarında olduğumuz için iklim şu anlık burada yaşamalarına uygun değil"
"Sivrisinekten korunmak için tabi ki haşere ilaçları, sinek kovucular var. Ama sivri sineklerin yaşam alanları, bataklık gibi durgun su gibi alanları kontrol etmek gerekir. Bunları yapmadığımız takdirde havalar ısındığı zaman Türkiye'de de artık kendi vakalarımızın görülme riski tabi ki var"
EMRAH GÖKMEN - Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Klinik Mikrobiyoloji Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, Zika virüsüyle ilgili "Tabi ki haşere ilaçları, sinek kovucular var ama sivri sineklerin yaşam alanları, bataklık gibi durgun su gibi alanları kontrol etmek. Bunları yapmadığımız takdirde havalar ısındığı zaman Türkiye'de de artık kendi vakalarımızın görülme riski tabi ki var" dedi.
Aynı zamanda Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği Çalışma Grubu üyesi olan Topkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Zika virüsünün ilk kez 1947'de Uganda'nın Zika ormanlarında sarı humma virüsü araştırılırken maymunlarda rastlantı şeklinde bulunduğunu ve daha sonra insanlarda da görüldüğünü bildirdi.
Maymunlardan sonra insanlarda görülen virüsün salgın boyutunda olmadığını ancak 2000'li yıllardan sonra virüsün yayılmaya başlandığını aktaran Topkaya, konuşmasına şöyle devam etti :
"Günümüzde 2015 mayıs aylarında Meksika'dan başlayan bir salgın ve aralık ayı itibariyle ise milyonlara varmış durumda. Son zamanlarda artık Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde import vakalar tanımlandı. Hollanda, İngiltere, İsveç gibi bir çok Avrupa ülkesinde import dediğimiz aslında orada ortaya çıkan değil, salgın olan bölgelere seyahat eden insanların ülkelerine döndükten sonra saptanan olgular oldu bu. Henüz ölümle sonuçlanan bir enfeksiyona sebep olmadı bu virüs. Türkiye'de de bu gün itibariyle saptanan bir zika virüsü bulunmamakta."
-Virüs taşıyan sinekler Türkiye'de de yaşıyor
Zika virüsünü vektör sivrisinekler aracılığıyla bulaştığını hatırlatan Topkaya, aedes cinsi sivrisineklerin Türkiye'de de var olduğunu vurguladı.
Zika virüsüyle mücadelede, sivrisineklerle mücadelenin önemine değinen Topkaya, " Sivrisinekten korunmak için tabi ki haşere ilaçları, sinek kovucular var. Ama sivri sineklerin yaşam alanları, bataklık gibi durgun su gibi alanları kontrol etmek gerekir. Bunları yapmadığımız takdirde havalar ısındığı zaman Türkiye'de de artık kendi vakalarımızın görülme riski tabi ki var. Virüsü taşıyan ve bulaştıran aedes cinsi sivrisinekler. Bu cins sinekler Türkiye'de de var. Ancak bunların ısı olarak kış aylarında olduğumuz için iklim şu anlık burada yaşamalarına uygun değil. Ancak yaz aylarında tabiki sinekler burada da canlanacaklar ve bu import vakalar yani Türkiye'den de bu endemik bölgelere, bu salgın olan bölgelere seyahat eden kişileri virüs bulaşırsa bunlar ülkeleye geldiğinde aedes cinsi sinekler bunları ısırarak bunlardan başka insanlara virüsü bulaştırma riski var. Bunun içinde aslında aşısı ve ilacı olmadığı için elimizde olan tek şey sivrisineklerle mücadele etmek" şeklinde konuştu.
Son Dakika › Güncel › Zika Virüsüyle Mücadele Bataklıklardan Başlamalı' - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?