"Ruhsal Rönesans" içinde yaşadığınız tutsaklıktan kurtulmanın, en yüksek potansiyele ulaşmanın dönüşümünü tamamlamanız için bir rehber kitap. Hayata bakarken daha fazlası –ötesi– olduğunu mu hissediyorsunuz? Gerçekleri öğrenmeyi, tutsaklıktan çıkıp "cennet"inizi yaratmayı hayal edebilir misiniz? Yola çıkmaya hazır mısınız? Elinizdeki kitap size rehberlik etmesi için kaleme alındı. Zekiye Olgaçay, "Ruhsal Rönesans" kitabında "uyanıştan ustalığa" giden yolda kendini iyileştirerek, sizi "yeni dünya"nın yaratımında yer almaya ve "en muhteşem versiyonunu yaratmaya" davet ediyor. Öncelikle "Ruhsal Rönesans" nedir. Neden yaşadığımız döneme bu adı veriyoruz? Rönesans kelime anlamı ile "yeniden doğuş" demek. 14-17. yüzyılları arasında meydan gelen gelişmeler, keşifler, yaşadığımız dünyanın temellerini attı, o yıllarda meydana gelen dönüşüm bilim, sanat ve teknoloji alanında gerçekleşti bugünün gerçekliğini yarattı. Bugün ise insanlık kendini fark etme, ruhsallık ve farkındalık alanında büyük bir keşif ve dönüşümden geçiyor. Bu sebeple kişisel gelişim çalışmalarında, yoga, meditasyon, enerjiler hatta organik beslenme, sağlıklı yaşam alanlarında bu kadar büyük bir ilerleme ve ilgi var. İnsanlar kendilerine neyin daha iyi gelebileceğini arıyor, değerlerini, yaşam tarzlarını, kendilerini sorgulayarak daha mutlu olabilecekleri bir gerçekliği keşfetmeye çalışıyorlar. Hepimiz bu dönüşümün bir parçasıyız. Bize dışarıdan dayatılanların ötesinde coşku, neşe ve sevgi dolu, daha dengeli, kendimize, doğaya ve tüm canlılara huzur, sevgi ve saygı içeren bir dünya kurmak için doğru bildiğimiz her şeyi yeniden gözden geçirdiğimiz bir dönemdeyiz. Son dönemde kişisel gelişim konularına bu kadar ilgi olmasına neye bağlıyorsunuz ve sizce bu ilgi iyiye bir işaret mi? İnsanlık tarihi boyunca hiçbir dönemde tam huzur, neşe, adaletin olduğu bir dönem yok, dünyanın bir yerlerinde savaş, kaos her zaman var oldu. Bunun sebebini anlamaya, keşfetmeye başlıyoruz ki bununla ilgili görüşlerin paylaşıldığı bölümler kitabımda var. İstemediğimiz gerçekleri değiştirmek için kendi içimize, bilincimize dönmemiz, başkalarını değil kendimizi dönüştürmemiz gerektiğini fark ettiğimiz bir zaman dilimindeyiz. Bu uyanış ve farkındalığın günden güne artması ile de kişisel gelişim konularına ilgi daha da artarak geniş kitlelere yayılacak. Hatta bu gelişimi sadece Türkiye'de değil tüm dünyada gözlemliyoruz. Bu harika bir gelişme çünkü ancak kendimizi dönüştürerek, iyileştirerek, bilincimizi yükselterek bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilir, gönülden arzuladığımız hayatlar yaşayabiliriz. Kitapta okurları "en muhteşem versiyona" ulaştırmayı vaat ediyorsunuz. Nedir bu en muhteşem versiyon ve ona ulaştığımızda hayatımızda neler değişecek? Hepimiz bu dünyaya çeşitli yetenek ve potansiyellerle doğuyoruz. Ama yaşadığımız dünya, bize dayatılan mecburiyet, sorumluklar ve olması gerekenlerle bir anlamda kendimizden, yani değerlerimizden, potansiyelimizden ya da hayallerimizden vaz geçmemize sebep oluyor ve bizi mutlu etmeyen bir hayatta tutsak kalabiliyoruz. Ruhunun, özünün gerçekten istediğini yapabilmek, neşe coşku, tutku, heyecan veren, yaşadığını iliklerine kadar hissettiren bir hayatı yaratarak kendini bu versiyonuna dönüştürmek, yeteneklerini ve potansiyelini dünya ile maksimum seviyede paylaşmak, katkıda bulunmak bu dünyaya geliş sebebimiz. Bunu hayatımız her alanında yaratabiliriz; ilişkiler, para, sağlık, aile, iş, arkadaşlıklar…. En muhteşem versiyonumuza doğru ilerledikçe neşe, coşku ve sevgiyi çevremizdekilerle paylaşarak onlara ilham kaynağı olduğumuz yepyeni bir dünya deneyimliyor olacağız. Bu versiyona ulaşmak için bir yol haritası çiziyorsunuz. Yola çıkmaya hazır olduğumuz nasıl anlayacağız ve bu yol bize neler vaat ediyor? Eğer yaşadığın hayattan daha fazlası olduğunu içinde güçlü bir şekilde hissediyorsan ve aynı zamanda henüz ulaşamadığın hayallerin varsa bu yola çıkmaya hazırsın. Her insan istediği her hayalini gerçekleştirebilir, yeter ki onu gerçekleştirecek yolu yürümeye cesaret etsin, içinde bunu yaratabilecek güce ulaşsın. Bu yol bize kendimizi vaat ediyor; kendimizi koşulsuz severek kabul etmeyi ve olabileceğimiz en iyi versiyonumuz olarak dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi, coşku, sevgi dolu özgür bir hayat yaşamayı. Kitapta pek çok egzersiz ve meditasyon örnekleri yer alıyor. Bunları uygulayarak bize sıkıntı veren sorunlarımızdan tek başımıza kurtulma şansımız var mı? Kitapta verdiğim egzersiz ve uygulamalarla kişinin kendi başına da yapabileceği birçok yöntem sunmak istedim, neleri yaparsa daha hızlı yol alabileceği, olası tuzaklara kadar edindiğim birçok bilgiyi okuyuculara uygulayabilmeleri için sundum. Kitaptaki egzersizleri yaparak hayatında birçok değişiklik yaşayan okurların bilgileri bana ulaştıkça çok mutlu oluyorum. Her şey kişinin kendisine, niyetine bağlıdır, eğer niyetini koyar, uygulamaları yaparsa geri dönüşlerini mutlaka yaşayacaktır. Finansal konularda, ilişkilerinde düzelmeler yaşayanları duydum. Hatta kitapta sigarayı bırakmakla ilgili bir egzersiz olmamasına rağmen, sigara bırakmaya niyet koyduğu için başka çalışmaları yaparken bunu gerçekleştiren bir okuyucum bile bulunuyor. Herkes yaşadığı hayattan şikayet ediyor ve sanki bir labirentte sıkıştığından yakınıyor. Siz bu sıkıntılardan kurtulmanın elimizde olduğunu söylüyorsunuz. Nasıl yapacağız bunu? Yaşadığımız ve yarattığımız dünya bizi mutlu etmiyor. Yediğimiz besinlerden, yaşadığımız şehirlere, iş hayatına ve ilişkilere kadar her alanda bir yaşam mücadelesi içindeyiz. Esas sorumuz 'Neden böyle bir hayatın içinde tutsak kaldık ve nasıl çıkabiliriz? olmalı. Çaresiz olduğumuzu düşünerek mutsuz bir yaşam sürebiliriz ancak çare içimizde keşfedilmeyi bekliyor! Kitabın tamamı da bunun üzerine kurulu aslında. Çünkü yaşadığımız gerçeklik sadece bizim yansımamız. Bundan memnun değilsek, içimize dönüp bakarak bu programı değiştirebiliriz. Şikayeti kesip ne yapabilirim diye soralım, yapamayacağının bahaneleri yerine yapabileceğin tek bir şey varsa bulup onu yaparak başlayın. Bahane üretmek, şikayet etmek kolay ve karanlığın yoludur. Şikayet ettikçe olan sorunu daha da güçlendirerek büyütürsün. İşte anlaşılması gereken en önemli nokta budur. Bu karanlıkta ışığı bulup ötesine geçmek dönüşümün esasıdır. Dedikodu, yargılamak da karanlığı besler büyütür, zehirli madde gibidir. Bunlardan arının! Olumlu sohbetler yaparak, iç dünyanıza detoks uygulayarak arının. Bilincinizi pozitif besinlerle besleyin, gücünüzü elinize alıp istediğiniz hayatı yaratmak için ilk adımı atın ve ne engel çıkarsa çıksın yola devam edin. Bu kitabı bir rehber olarak tasarladığınızı söylüyorsunuz ama aslında tek tek bölümler halinde de okunup yola çıkmaya hazır olanlara yardım edebiliyor. Nasıl yeni bir ülkeye seyahat etmeden önce yanına o ülkeye dair rehber bir kitap alırsın, işte ben de kitabımı böyle bir kurguyla tasarladım, çünkü yapacağınız bu içsel yolculuğunuz da aynen yeni bir ülkeye gidip yeni yerleri keşfetmek gibidir. Özellikle ziyaret edilecek şehir veya bölge hakkında daha geniş bilgi edinmek istenildiği gibi, okuyucu bu kitapta da bulunduğu noktada yaşadığı sorunlarla ilgili öncelikle o bölümlerden destek almak isteyebilir, bunu kısıtlamak istemedim. Ayrıca bir roman ya da hikaye kurgusu taşımadığından bunu yapmak mümkün oldu. Okuyucunun öncelikli konusu ilişkiler ya da para sorunları ise; gidip o bölümleri okuyabilir. Her bölüm kendi içinde bir bütünlüğe sahip ama tabii ki baştan sona okumak çok daha etkili ve aydınlatıcı olacaktır. Bazı kişiler önce okuyup sonra
Son Dakika › Kadın › Zekiye Olgaçay Röportajı: Ruhsal Rönesans - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?