Otizmli Çocukların Anneleri Hatırlanmak İstiyor

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Otizmli çocuğu olan anne Nazan Demirden ile röportaj

Çocuğuyla birlikte ders çalışmaları

Otizmli çocuğu olan anne Nazan Yaşarbaş ile röportaj

Otizmli çocukların anneleri hatırlanmak istiyor

Erzurum'da hayatlarını otizmli çocuklarına adayan anneler, toplum tarafından Anneler Günü'nde hatırlanmak istiyor

Otizmli çocuğu olan anne Demirden:

"Her annenin görevi zor muhakkak ama bizimki daha da zor çünkü çocuklarımızın bütün ihtiyaçlarını birebir biz kendimiz karşılıyoruz. Oğlum 20 yaşında, doğduğundan beri bütün ihtiyaçlarını ben görüyorum"

Anne Yaşarbaş:

"Bir kış günü ev sahibi tarafından otistik oğluyla evden atılan ve çok zor şartlarda ev arayan bir anneyim. Şunu belirtmek istiyorum. Biz annelere sahip çıkılsın, yalnız bırakılmasın, toplumda bizlerin de varlığı hissedilsin"

YUNUS HOCAOĞLU - Erzurum'da hayatlarını otizmli çocuklarına adayan anneler, yılda bir gün dahi olsa Anneler Günü'nde toplum tarafından hatırlanmak istiyor.

Erzurum'da otizmli çocukları bulunan Nazan Demirden ve Nazan Yaşarbaş, zorlu yaşamlarını AA muhabirine anlattı.

Nazan Demirden, oğlunun 20 yaşında olmasına rağmen tüm ihtiyaçlarını kendisinin gidermek zorunda olduğunu, şikayetçi olmasa da bunun çok zor bir hayat olduğunu ifade etti.

Anneliğin her haliyle zor, meşakkatli olduğunu ama kendilerinin durumunun çok daha özel bir durum olduğunu dile getiren Demirden, "Her annenin görevi zor muhakkak ki ama bizim ki daha da zor çünkü çocuklarımızın bütün ihtiyaçlarını birebir biz kendimiz karşılıyoruz. Oğlum 20 yaşında, doğduğundan beri bütün ihtiyaçlarını ben görüyorum. Etrafımdaki insanlar da yardımcı olmaya çalışıyor ama bir çocuk sabahtan akşama kadar bütün vaktini annesiyle geçiriyor. Yemek yedirme, banyosu temizliği, okula gitmesi, hazırlanması ve okuldan gelişi karşılanması gibi her şeyini anne yapıyor. Yani özel annelerin sıkıntısı çok." diye konuştu.

Demirden, şunları söyledi:

"Ben üç çocuk annesiyim. Halil ve bir de ikizi var. Bunun yanı sıra bir kızım var. Diğer iki çocuğuma çok vakit ayıramıyorum çünkü tamamen size bağımlı olan bir çocuk var ortada. Onu bırakıp diğerleriyle çok ilgilenemiyorsunuz. Çevreden destek görsen de hemen hemen bütün sorumluluk ve yük sende. Her ne kadar oğlumun yaşı büyük olsa da zeka itibariyle çok küçük. Yeri geliyor halı sahada oğlumla top oynuyorum, yeri geliyor marketten beraber alışveriş yapıyoruz, yeri geliyor onun etkinliklerinde koluna girip geziyoruz. Bunlar tabii ki çok zor oluyor. Sizin kendinize ait hiçbir hayatınız olmuyor. İlaçlarını unutmayayım, dişlerinin fırçalıyayım. Her şeyini ben yapıyorum."

"Biz özel annelere sahip çıkılsın"

Nazan Yaşarbaş da otizmli oğlunun 2004 yılında dünyaya geldiğini ve eşinin kendilerini terk etmesi nedeniyle 12 yıldır oğluna tek başına baktığını belirtti.

Hayatta çok büyük zorluklarla karşılaştıklarını dile getiren Yaşarbaş, şöyle konuştu:

"Bir kış günü ev sahibi tarafından otistik oğluyla evden atılan ve çok zor şartlarda ev arayan bir anneyim. Şunu belirtmek istiyorum. Biz özel annelere sahip çıkılsın, yalnız bırakılmasın, toplumda bizlerin de varlığı hissedilsin. Bizler yalnız insanlarız çünkü yalnızlığa terk edilmiş insanlarız. Ben de diğer anneler gibi parka, sinemaya, tiyatroya gitmek istiyorum, en azından evladımla dışarıda bir yemek yemek istiyorum ama bizler bunları yapamıyoruz. Bizim çocuklarımız 12, 20, 30 yaşına da gelse yeni doğmuş bir bebeğe sahip olan bir anneyiz. Tek başına saçımızı süpürge ederek bu çocuklarımızı büyütüyoruz."