Tesadüfen oyuncu olduğunu söyleyen Bade İşçil: "Oyunculukta henüz emekleme çağındayım. Hayallerim arasında bedenimi bir enstrüman gibi kullanmak yoktu ama şu anda yaptığım işten çok memnunum"
Efsane dizi 'Ezel'de canlandırdığı 'Şebnem' karakteriyle şöhret olan Bade İşçil, bu sezon 'Kuzey Güney' dizisinde 'Banu' olarak ekranlara geliyor. Bir tesadüf eseri oyunculuğa başladığını ve şöhret kavramının umrunda olmadığını söyleyen güzel oyuncu, Marie Claire dergisinden Zeynep Sipahi'ye hakkında merak edilenleri anlattı.
"BABAM BENİM İDOLÜM"
Ailenize çok bağlı olduğunuzu sık sık dile getiriyorsunuz. Nasıl bir ortamda büyüdünüz?
"Evlatlarına her şeyi öğretip, vicdanla büyüten bir ailem oldu. Ürkütüp korkutmak yerine mantıklı açıklamalar yaparak eğittiler bizi. İnşallah ben de çocuklarımı öyle yetiştiririm."
Babanıza ayrı bir düşkünlüğünüz var diye duymuştum...
"Babam benim idolüm, çünkü elinden her iş geliyor. Ben de öyleyimdir. Mesela musluk bozuldu, eve tesisatçı geldi. Gidip başında durur ve izlerim onu. Bir daha bozulsun da ben yapayım isterim."
Ağabeyinizle aranız nasıl?
"Siz söyleyince onlardan bayağı kopuk olduğumu fark ettim! Sette geçiyor hayatım. Neredeyse gece yatmadan yatmaya eve dönüyorum. Geç de olsa süt içip yatmak gibi bir alışkanlığım var benim. Makyajımı çıkartırken, annem de bana sütümü hazırlar."
"AYRI EVE ÇIKMALIYIM"
Ağabeyiniz sizin için "Ailesine ve geleneklerine çok bağlıdır" demişti. Ayrı eve çıkmamanızın nedeni de aile ortamı içinde olmayı istemenizden mi kaynaklanıyor?
"Bazen kendi kendime diyorum ki; "25'i geçtin, okul bitti ve kendi ayaklarının üzerinde durabiliyorsun. Senin yaşındaki birçok arkadaşın evlendi, hatta çocukları oldu. Acaba yarın, öbür gün evlenmek için bile kopamaz mısın ailenden?" Bu sıkıntıyı yaşamamak için yalnız yaşamam gerekiyor. Anneme bunu yapabileceğimi göstermem gerekiyor... Set sabaha karşı dörtte dahi bitse, annemi beni bekler buluyorum. Bazen ayrı eve çıkmayı teklif ediyorum. "Hayır! Alıştın, yapamazsın" diye beni korkutuyor."
Aile kavramına bu kadar bağlıyken, evlilikle ilgili neler düşünüyorsunuz?
"Şu an mesleğimle o kadar evliyim ki aldatamam herhalde onu! Aşk, insanın hayatına çat kapı gelen, güzel bir duygu. Uzun süredir yaşamadığım bir his. Bu konuya, kapıma gelince yorum yapayım artık." (Gülüyor)
"ANNEMLE TARTIŞIYORUZ"
Annenizle aranızda "Hadi kızım sen de evlen artık" gibi muhabbetler dönmüyor mu?
"Bizimki bir "Hadi evlen" diyor, bir vazgeçip hiçbir şey söylemiyor."
Sizden kopamayacağı için mi?
"Yalnız kalacağı için. Ben de bunu fark ettiğim için ayrı eve geçmek istiyorum aslında. Babamı ikna etmeye çalışıyorum çünkü en büyük ambargo orada. Ayrıca her anne kız gibi biz de annemle zaman zaman tartışıyoruz."
Annenizle tartışmanıza neler neden oluyor?
"Annem, dağınıklığımdan son derece şikayetçi. Sabah sete gidiyorum ve diğer sabaha karşı dönüyorum. Bu yüzden de üstümden çıkardığımı nereye koyduysam, orada kalıyor. Düzenli olmak istiyorum ama maalesef yorgunluk ağır basıyor. Bu yüzden, annemle aramda açılan evlenme muhabbeti de "Adam seni iki gün çeker, üçüncü gün kapının önüne koyar" cümlesiyle başlıyor." (Gülüyor)
Siz nasıl bir anne olursunuz?
"Evladına itaatkar ve üstüne titreyen bir anne olurum kesinlikle... Arkadaşlarım; "Senin çocuğun öyle böyle değil, gerçekten çok şımarık olacak" diyor."
"YENİ EMEKLEYEN BİR BEBEK GİBİYİM"
"Benim oyuncu olmam bir tesadüf neticesinde gerçekleşti. Kamera karşısına geçip oynamayı ya da medyatik olmayı hiç hayal etmedim. Hele kendi görselimle bir iş yapacağımı asla düşünmüyordum.
Kendi bedenimi enstrüman olarak kullanıyorum ve bu hiç hayal etmediğim bir şeydi. Oyunculuğum için henüz emeklemeye başlamış bir bebek gibi diyebilirim.
Oyunculuğu çok keyif alarak yapıyorum. Kendi kıyafetlerimi tasarlamak ve marka yaratmayı da istiyorum ama yarı zamanlı bir iş yaparsam, hevesim kırılabilir gibi geliyor."
"BİRİKTİRDİKLERİMİ ANİDEN ÇIKARIRIM"
Kalbiniz kırıldığı zaman çekip gider misiniz yoksa alttan almaya mı çalışırsınız?
"Belli bir krediyle başlatırım hayatıma giren insanları, mesela 10 puanla. ya hep 10'da kalıyor ve yıldızlı oluyor ya da git gide geri sayıyor. Bazı arkadaşlarım, içimde çok biriktirdiğimden ve bir anda patladığımdan bahsediyor... Onlara hak veriyorum; uzun süre biriktirdiklerimi, çok küçük bir hatada dışa vurabiliyorum."
"HAYIR DİYEMİYORUM"
Çok verici bir insan olmanızın ilişkilerinizde size zarar verdiği zamanlar oluyor mu?
"Oluyor tabii... Sevdiğinizi kıramıyorsunuz, hoşlanmadığınız bir şey olsa dahi ona "Hayır" diyemiyorsunuz. Bir süre sonra o "Hayır" diyememeler de insanın içinde birikiyor. Ayrıca gerçekten de çok yoğun çalışıyorum ve aileme, arkadaşlarıma yeterli zaman ayıramıyorum."
Sevdiklerinize çok bağlısınız. En büyük zaafınız da onlara karşı mı?
"Benim zaafım sevgi ve insanları mutlu etmek üzerine kurulu. Karşımdaki insanı mutlu etmeye, bir tebessüme zaafım var. O insan mutlu olunca ben de mutlu oluyorum."
"ŞU SIRA ÜZERİMDE BİR GERGİNLİK VAR"
Yeni yılla birlikte nasıl bir ruh hali içindesiniz? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
"Gezegenlere mi bağlı bilmiyorum ama bir gerginlik var üzerimde. Bir yandan çok duygusal, bir yandan da çok gerginim. Gizli depresyonum var herhalde. Bir de çok yoğun çalıştığım için yürüyüş de yapamıyorum. Her gün muhakkak yürümem gerekiyor benim."
"GERÇEKTEN OBUR BİRİYİM"
Yemek yemeyi çok sevdiğinizi ve yürüyüş yapmadığınız zaman vicdan azabı çektiğinizi duymuştum. Gerçekten öyle mi?
"Sevgi de değil bu; ben resmen obur bir insanım! "Üşüyünce de kalori yakıyorsunuz" diyorlar, işte bu gibi düşüncelerle kendimi tatmin ediyorum. Yürüyüş ve spor yapmadan zayıflasanız bile fit olamıyorsunuz. Bence insan hem zayıf, hem de fit olduğu zaman güzel oluyor."
Sabah : http://www.sabah.com.tr
Son Dakika › Magazin › 'Bedenimi Enstrüman Gibi Kullanıyorum' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?