Başbakan Ahmet Davutoğlu, en fazla hassasiyet göstererek üzerinde durdukları konunun şeffaflaşma olduğunu belirterek, "Şeffaflaşma konusunda en kritik alanları, siyasetin finansmanı alanıyla ilgili önemli tedbirleri açıkladık. Gizli saklı, 'ben şu siyasiye, partiye şu yardımı yaparsam daha sonra çıkar elde edebilirim' gibi bir hesap içine kimsenin girmemesi lazım. Bütün partiler için geçerli olmalı" dedi.
Ahmet Davutoğlu, NTV- Star TV ortak yayınında Oğuz Haksever'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Hükümeti kurduktan sonra zihninde, arkasından da kabine arkadaşlarıyla paylaştığı bir planlama yaptığını ifade eden Davutoğlu, çözüm süreci gibi, çıkabilecek krizlere hemen müdahil olunması gereken konular, partinin kongre takvimi ve seçimlere doğru giden sürecin idare edilmesi gibi durumlar üzerine çalışmalar olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, bakanlıkları ziyaret ettiğini, ne yapılabileceğinin resmini çıkarmaya çalıştıklarını dile getirerek, "Bir paket, iki paket değil, 25 sektörel dönüşüm programı açıkladık. Önümüzdeki hafta da sosyal boyutu ilan edip bu 25 sektörü tamamlayacağız" diye konuştu.
Bunun, ekonomide çok büyük bir sektörel dönüşümün projesi olduğunu ifade eden Davutoğlu, çalışan kadınların imkanlarının genişletilmesi ve ailenin dinamik nüfus yapısının korunması konusunun ayrıldığını söyledi.
Davutoğlu, 1990'lı yıllarda "doğum kontrolü yapalım, nüfusu azaltalım, işi verelim, zamanla yaşlanırsa da o zaman bakarız" şeklinde basit bir formül bulunduğunu dile getirerek, kendilerinin ise bunun tersinde "nüfusu artıralım, iş bulalım" dediklerini vurguladı.
Yapı taşlarından birinin de şeffaflaşma ve imarlarla ilgili olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Şeffaflaşma, bizim en fazla hassasiyet göstererek üzerinde durduğumuz mesele. Daha önce bilgi edinme gibi kanunlarla altyapı vardı. 2010'dan 2014'e kadar da bir eylem planı benimsendi ve o kanunlar da çıktı. 2014'te tamamlandığı için yeni eşik olarak bu hesap verilebilirlik ve şeffaflaşmayı öne çıkardık. Bütün bu tartışmalar olmasaydı da yapılacak bir işti. Arkadaşlardan detaylı brifing aldım. Şeffaflaşma konusunda en kritik alanları, siyasetin finansmanı alanıyla ilgili önemli tedbirleri açıkladık. Siyaset bir güç kullanma alanı, finansman da bir güç. Bu iki güç eğer birleşirse ve bu açık, şeffaf olmazsa birinin diğerini ifsat etmesi söz konusu olabilir. Şeffaf olması halinde ise her şey berraktır. Biz cumhurbaşkanlığı seçiminde denenen yöntemi, yani herkes yardım yapacaksa açık yapsın. Gizli saklı, 'ben şu siyasiye, partiye şu yardımı yaparsam daha sonra çıkar elde edebilirim' gibi bir hesap içine kimsenin girmemesi lazım. Bütün partiler için geçerli olmalı. Şeffaflık meselesi zihniyet meselesidir. Öyle bir algı var ki toplumda, siyasiler hesap versin. Tabii, toplumun önündeyiz. Bembeyaz bir yorganın, havlunun üzerindeki leke çok daha kolay görünür. Bizler toplum önündeyiz, yanlıştan kaçınmamız gerekir. Yanlıştan kaçınmak toplumun sorumluluğundadır esasında. Toplum A, B partisine yapılan yardım ne kadardır bilsin."
- "Kesinlikle bu vergi değildir"
Milletvekilliğinin, ürpererek aldığı bir sorumluluk olduğunu ifade eden Davutoğlu, bunun dünyanın en şerefli ama sorumluluğu da olan bir makam olduğunu söyledi.
Davutoğlu, değişik kanunlarda olan milletvekilliğini tek kanunda toparlayıp, etik unsurları da koyarak milletvekilliği gibi onurlu bir görev üzerinden sürebilecek spekülasyonları ortadan kaldırmayı düşündüklerini, muhalefetle beraber bunu yapabilmeyi umut ettiklerini kaydetti.
Başbakan Davutoğlu, bunun seçimlerden önce olması için çabaladıklarını dile getirdi.
İmar konusuna da değinen Davutoğlu, "Kesinlikle bu vergi değildir. Bir vatandaşımızın binası ya da arsası olduğu yerde değer kazanıyorsa, o değer ona aittir. Kimse ona müdahil olamaz. Rant vergisi gibi bir şey değil bu. Vatandaşın arsasında, eğer bir kamu kararı alınarak değer artışı olmuşsa arsanın sahibinin kazanıp ürettiği bir şey değil. Kamu otoritesinin, belediye meclisinin aldığı kararla kazanılan bir şey. O kazancın, kaynağı olan kamuya dönmesi lazım. Ondan sonra imar planı yapıldıktan sonra arsada değer artışı olmuşsa, o da onun hakkı, helali hoş olsun. Kamuya ait karardan kaynaklanan değer artışının kamuda değerlendirilmesi gerekir. Bu, yerel yönetimleri güçlendirecek. Bu, kesinlikle inşaat sektörünü olumsuz etkileyecek bir husus değil" diye konuştu.
- İstanbul
Son Dakika › Politika › Başbakan Davutoğlu, Canlı Yayında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?