CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kişilerin, anayasaya aykırı şekilde cezaevinde kalmaması için Meclis'in toplanması gerektiğini ifade ederek, "Çağrımdır; Meclis hiçbir şey için toplanmasa bile tutuklamayla ilgili düzenleme için toplanmalı" dedi.
Tanrıkulu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, güvenlik güçlerinin çok sabırlı davrandığını söylediğini anımsattı. Tanrıkulu, bu ifadeyi kaygı verici bulduğunu belirterek, "Sabırlı dediği güvenlik güçlerinin, Gezi olayları sırasında neden olduğu yaşam hakkı ihlali beştir, biri polis memurudur. 11 yurttaşımız gözünü yitirdi, yüzlerce kişi de ağır yaralandı. Güvenlik güçleri sabırlı olmasa acaba ne olacaktı?" diye sordu.
AİHM'in, son 3 haftada AK Parti iktidarları döneminde gerçekleşen olaylarla ilgili, toplantı ve gösteri yürüyüşü, işkence yasağı ve ifade özgürlüğüne yönelik üç önemli karar verdiğini belirten Tanrıkulu, Erdoğan'ı, bu kararları okumaya çağırdı. Tanrıkulu, Erdoğan'ın, halen orantısız güç ve yaşam hakkı ihlallerini teşvik edici dil kullandığını öne sürerek, Erdoğan'ın bu üslupdan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan'ın kullandığı dilin, yaşam hakkı ihlallerine cesaret verdiğini iddia etti.
Tanrıkulu, 2003-2011 arasında gözaltı ve cezaevlerinde 274 kişinin öldüğünü, 121 faili meçhul cinayet olduğunu, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımı nedeniyle 388 kişinin yaşamını yitirdiğini savundu. Tanrıkulu, bu vahim tabloya rağmen güvenlik güçlerinin gerekli önlemleri almadığını, "Erdoğan'ın teşvik edici dili" nedeniyle ölümlerin devam ettiğini ileri sürdü.
-"Öpülecek çok el var"
Tanrıkulu, CHP'nin tutuklu gazeteciler raporuna ilişkin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, gazetecilik faaliyeti nedeniyle cezaevlerinde tutuklu hiçkimsenin bulunmadığını söylediğini anımsattı. Tanrukulu, tutuklu, hükümlü gazetecilerin ceza yasasının, TMK'nın hangi maddesinden yargılandığının önemli olmadığını belirterek, "Yaptıkları faaliyetin içeriği önemlidir. Yaptıkları faaliyet gazeteciliktir, bu nedenle tutuklanmışlar, cezaevindeler. 'TMK'nın şu maddesinden yargılanıyor' demek kolaycılıktır. Çünkü TMK'da belirsiz suç tanımı nedeniyle her an terör suçlusu olmamız mümkündür. Sayın Arınç'a önerim şudur; Adalet Bakanı'na soru önergesi versin, bu kitapta yazılı bulunan tutukluların hangi cezaevinde bulunduğunu, milletvekilerimizin hangi cezaevini, ne zaman ziyaret ettiğini öğrensin. Kendisi cezaevlerine gitsin, ziyaret etsin orada öpülecek çok el var. Bir çok gazetecinin eli, öpülmek için Sayın Başbakan Yardımcısı'nı bekliyor" diye konuştu.
Demokratikleşme konusunda bir hazırlık yapıldığının ifade edildiğini belirten Tanrukulu, bu kadar çok hazırlığa gerek bulunmadığını, güneşin altında hiçbir şeyin yeni olmadığını söyledi. Tanrukulu, bu konularla ilgili TBMM Başkanlığı'nda CHP'nin verdiği yasa tekliflerinin beklediğini ifade ederek, "CHP'nin önerdiği yasa tekliflerine destek versinler ancak o şekilde demokratikleşmeyi gerçekleştirebiliriz. Seçim barajının düşürülmesini içermeyen, tutuklama konusunda yeni öneri getirmeyen, ifade özgürlüğü sınırlarını genişletmeyen, yeni toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasası yapmayan bir paket, demokratikleşme paketi olmaz" dedi.
Tanrıkulu, Anayasa Mahkemesi'nin, uzun tutuklulukla ilgili bir yıl süre vermesinin, anayasa ve hukuka uygun olmadığını savundu. Mahkemenin, bu süreyi yargıya değil Meclis'e verdiğini belirten Tanrukulu, "Ayasaya aykırı olan yasal düzenlemeler nedeniyle insanlar tutuklu. Çağrımdır; Meclis hiçbir şey için toplanmasa bile tutuklama ile ilgili düzenleme için toplanmalı, bu düzenlemeyi yapmalı, tekrar kapanmalıdır. Meclis'in bu tutumu nedeniyle insanlar cezaevinde tutulamaz. Anayasaya aykırı bir şekilde insanların cezaevinde kalmaması için Meclis'in toplanması lazım" görüşünü dile getirdi.
-"Dünyanın bunu görmesi"
Erdoğan'ın, Gezi olayları devam ederken "gözdağı vermesi, tehdit etmesinin sonuçlarının ortaya çıktığını" öne süren Tanrıkulu, rutin olmayan şekilde Başbakan'ın sözlerini, gözdağı ve tehdidini talimat olarak algıyan güvenlik birimlerinin baskınlar düzenlediğini savundu. Tanrıkulu, bu zamanlama ve biçimi kınadıklarını kaydetti.
Tanrıkulu, The Times gazetesinde Gezi eylemleri nedeniyle yayımlanan mektuplu ilana ilişkin bir soru üzerine, kişilerin Türkiye'nin ve dünyanın her yerinde tepkilerini bu biçimde ortaya koyabileceklerini söyledi. Erdoğan'ın üslubu ve yaklaşımının, demokrasiye aykırı olduğunu iddia eden Tanrırulu, "Dünyanın bunu görmesinin sevindirici olması, Başbakan'ın ders çıkarması gerekir. Başbakan'ın ders çıkarmadığını görüyoruz; dünkü açıklamalarında teşvik edici, onaylayan dil kullandı" dedi. -
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?