CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Irak'ta - Son Dakika
Politika

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Irak'ta

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Irak\'ta

Kılıçdaroğlu, Al Nahrain Stratejik Araştırmalar Merkezi'ndeki konferansta konuştu: (2) "Bizde güzel bir söz vardır: 'Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.' Aslında bu Türk halkının, Bağdat'a ve Irak'a, Irak halkına duyduğu saygının ifadesidir" "Bir ülkeyle ilişki kurarken, bir bölgeye özel önem verip, bir grupla özel ilişkiler geliştirip, ülkenin diğer bölgelerini tümüyle dışlamak meşru bir devlete yakışmaz. Biz Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız. Irak'ta farklı etnik gruplar, inanç grupları olabilir, bunlar Irak'ın zenginliğidir"

21.08.2013 18:25

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz" sözünü hatırlatarak, "Bu Türk halkının, Bağdat'a ve Irak'a, Irak halkına duyduğu saygının ifadesidir" dedi.

Kılıçdaroğlu, Irak Al Nahrain Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde düzenlenen konferansta izleyicilerin sorularını da yanıtladı.

CHP olarak hiçbir ülkenin içişlerine müdahale etmeyi düşünmediklerini, düşünen siyasi partileri de eleştirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, her ülkenin kaderini kendi halkının belirlemesi gerektiğini, partisinin bunu öteden beri savunduğunu söyledi..

Tüm komşularla iyi diyalog kurulmasının önemine değinen Kılıçdaroğlu, dış politikanın duygularla değil akıl ve mantıkla yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti başka bir ülkeyi vilayet olarak göremez, her ülkeye saygımız vardır, bu meşru bir devletin temel görevdir. Sizin bayrağınız, sınırlarınız, topraklarınız var. İktidarlar devleti yönetmek için gelirler, devletin kendi kuralları bakidir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Irak'ı oluşturan halklar arasındaki dostluk tarihin derinliklerine dayanır" diye konuştu.

PKK'nın, iki ülkenin temel sorunlarından biri olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kürt kardeşlerimizin sorunlarıyla terörü birbirinden ayrımamız gerekiyor. Kürt kardeşlerimizin sorunları varsa onu çözecek kurum siyaset kurumudur. CHP olarak bir toplumsal uzlaşmadan yana olduğumuzu ifade ettik. Bu konuda sorunun nasıl çözüleceğine dair bir yol haritasını da Sayın Başbakan'a ben bizzat götürdüm. Hükümet çalışma yapıyor ama olayın ayrıntılarını halk bilmiyor, bütün arzumuz 30-40 yıllık çatışma sürecinin sona ermesidir."

-"Hiçbir komşumuzla çatışma içine girmek istemeyiz"

"Osmanlı hayalciliği, doğru bir davranış ve doğru bir tutum değildir" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Biz kendi ülkemize ne istiyorsak, komşularımız da aynı şeyi istemeliyiz. Her ülkenin toprak bütünlüğüne, siyasetine saygı göstermeliyiz" diye konuştu.

Ancak insan hakları ihlallerinin, ülkelerin iç işi olarak değerlendirilemeyeceğini, uluslararası sorun olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'de olduğu zaman diğer demokratik ülkeler tepki gösterir, Mısır'da olduğu zaman ülkeler tepki gösterir. Ama her ülkenin parlamentosuna, sınırlarına, toprak bütünlüğüne sınırlarına saygı göstermek her devletin temel görevidir. Biz kendi dış politikamızı bunun üzerine inşa ettik. Türkiye'nin geleneksel dış politikası da bunun üzerine inşa edilmiştir. Hiçbir komşumuzla çatışma içine girmek istemeyiz. Biz Irak ve Türkiye olarak kendi sorunlarımızı çözebilecek kapasiteye sahip iki ülkeyiz. Bu potansiyelimizi kullanmalıyız. Ülkeleri yönetenler bir şeyi unutmamalı; halklar kavga istemez. Türkiye'deki yurttaşlarımız, Irak'taki komşularımız kavga istemiyor, barış içinde yaşamak istiyorlar. Biz de güzel bir söz vardır:  'Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.' Aslında bu Türk halkının, Bağdat'a ve Irak'a, Irak halkına duyduğu saygının ifadesidir. Seviyoruz birbirimizi. Barış içinde yaşamak varken, ortak kültürümüz ve tarihimiz varken... Bu ortak tarihimiz bize daha güzel bir gelecek vadediyor. Bunun üzerinde biz çalışmalıyız, çaba harcamalıyız."

-"Neden ortak sinema filmi, ortak diziler yapmıyoruz? Bunlar bizi yakınlaştırır"

Bu sözleri sadece Irak'ta değil Türkiye'de de yurt dışında da dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, Irak halkı ile Türk halkı arasında akrabalık bağları olduğuna işaret etti. Bu durumun iki ülke için büyük bir avantaj olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Dostluğu, barışı hep beraber istemeli, halklarımıza bunu çok iyi anlatmalıyız. Biz anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye'de iktidar var ama muhalefet de var. Dış politika, iki ülkenin ortak çıkarları üzerine inşa edilmelidir. Neden ortak sinema filmi, ortak diziler yapmıyoruz? Bunlar bizi yakınlaştırır. Siyasetçi bir şey söyledi diye zaman zaman iki ülkenin iktidarı birbirlerine dozu da aşan söylemlerde bulunabilirler. Ama Türkiye'deki, Irak'taki halklar barış içinde yaşıyorlar. Bunu bütün içtenliğimle söylüyorum."

Kılıçdaroğlu, bazı sorulara tercüme eksikliği nedeniyle yanıt veremediği gibi bir tablo ortaya çıktığının söylendiğini belirterek, tercümedeki sıkıntıyı dile getirdi. Kılıçdaroğlu, bütün sorulara açıklıkla cevap verdiğini ifade etti.

- Dicle ve Fırat sularının kullanımı

Uluslararası suların uluslararası hukuka uygun şekilde kullanılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Meşru devletler bu kurallara uymak durumunda. Suların bir silah gibi kullanılması, Türk halkı tarafından benimsenecek bir durum değildir. Eğer bu konuda bize ayrıntılar verilirse Hükümet yetkilerine iletiriz. Dicle ve Fırat'ta bizim kadar sizin hakkınız var. Bu iki nehir, insanlığa katkı vermiştir, köklü bir uygarlığın Irak'ta yeşermesini sağlamıştır. Dolayısıyla biz suların uluslararası çerçevede değerlendirilmesini isteriz"  diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Musul konusunda ise bir ülkeye saygının temel göstergesinin, o ülkenin anayasasına uygun şekilde o ülkeyle ilişki kurmak olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir ülkeyle ilişki kurarken, bir bölgeye özel önem verip, bir grupla özel ilişkiler geliştirip, ülkenin diğer bölgelerini tümüyle dışlamak meşru bir devlete yakışmaz. Biz Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız. Irak'ta farklı etnik gruplar, inanç grupları olabilir, bunlar Irak'ın zenginliğidir. Bizim ülkemizde de var, biz hiçbir zaman rahatsız değiliz. Ama siz inanç ve etnik temelli bir politika güderseniz, dış politikanızı bunun üstüne yaparsanız, bundan iki ülke de zarar görür. Irak'ın bir anayasası var, seçilmiş bir hükümeti var, komşularıyla iyi ilişkiler kurmak istiyor. Biz bunu hem parlamento da hem de parlamento dışında seslendiririz. Biz Irak'la ilişkilerimize ayrı önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu dostluk ilişlerimizi pekiştirmemiz gerekiyor, biz bunu istiyoruz, sizler de bunu istiyorsunuz, demek ki aklın yolu bir. Eğer böyle bir politikayı birlikte götürürsek, bundan iki ülke  zaman zaman iktidarların eksiklikleri, hataları olabilir, anamuhalefet partisi olarak biz gördüğümüz her yanlışı demokrasinin gereği olarak dillendirmek durumundayız. Aksi halde görevimizi yapmamış oluruz. Bize düşen bu dostane ilişkiyi geliştirmektir."

Kılıçdaroğlu, "terör örgütü PKK, Kürt, Türkmenler, petrol transferi" gibi 30-40 yıllık sorunların mucize bir şekilde 10-15 dakikada çözülemeyeceğini savundu.

-Çözüm süreci ve PKK'nın durumu

Çok güçlü bir potansiyele sahip Irak'ın geleceğinin de çok parlak olduğunu görüşünü dile getiren Kılıçdaroğlu, Irak'ın toprak bütünlüğünün, Ortadoğu bütünlüğü için çok önemli olduğunu söyledi.

Çözüm süreci kapsamında çok sayıda teröristin Türkiye topraklarından geçip Irak'ta konuşlanmalarıyla sorunun aynı zamanda Irak sorunu haline getirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Türkiye ile Irak arasındaki sınırların rahat kontrol edilebilir bir sınır olmadığını iki ülkede kabul ediyor. 30 yıldır bu sorun çözülmemiş, demek ki 30 yıldır çözülmeyen sorunu farklı bir bakış açısı ile ele almamız gerekiyor. Eğer biz bunu yapabilirsek, bu sorunun çözümünde çok önemli bir adım atmış oluruz. Hükümet bir adım attı, şu anda silahlarda durdu. Kuzey Irak'a çekileceğini söyledi PKK. Çekildi mi çekilmedi mi? Biz bilmiyoruz, zaman zaman Sayın Başbakan bazı oranlar veriyor, yüzde 10-20. Eğer gerçekten sorun çözülürse Irak da rahatlayacaktır" diye konuştu.

Anamuhalefet partisi olarak kendilerinin toplumsal uzlaşma sağlanarak çözülmesini istediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Eğer sorun çözülürse bölge rahatlayacaktır. Sorunun çözümüne doğrudan bir katkı vermedik, çünkü nasıl çözüleceğini bilmiyoruz. Ama sorunun çözülmesini istiyoruz. Bu ziyaretimi cesaretli bir ziyaret olarak tanımlayan bir kişi oldu. Evet bu ziyaret bizim açımızdan cesaretli bir ziyaret. Biz Türkiye'nin dost sevecen, dost yüzünü Irak'ta göstermek için geldik" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Irak Başbakanı Nuri El Maliki'ye Türk iş adamlarının Irak'ta yatırım yapmaya hazır olduğunu ilettiğini söyledi.

Bu bölgede yaşanan olumsuzlukların Türk halkını derinden yaraladığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Mısır'da yaşananlar beni üzüyor, eminim sizi de üzüyor. Bağdat'ta bombalar patlıyor, emin olun Türkiye'de bizim içimiz acıyor. Irak toprakları İslami açıdan da çok değerli. Bu kadar güzel coğrafyada kan akmasını kim isteyebilir. Biz dış politikamızı sevgi ve dostluk üzerine inşa etmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin iktidar olduğunda Irak'a dostluk ve kardeşlik vereceğini sözlerine ekledi.

Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun Irak'taki temaslarına ilişkin, daha önce açıklanan, Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'nin heyet onuruna vereceği akşam yemeğinin, bugün dağıtılan programda yer almadığı görüldü.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Irak'ta - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement