Gültan Kışanak, Siyaset Akademilerine Yapılan Operasyonları Değerlendirdi

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, hükümetin 2 yıl boyunca Abdullah Öcalan ile görüştüğünü belirterek, "Eğer 'Sayın' Öcalan'ın söylediği felsefik, ideolojik, teorik siyasi söylemlerine bir şekilde denk düşen herhangi bir faaliyeti suçlamak istiyorlarsa önce hükümeti suçlasınlar, sonra bizi suçlasınlar" dedi.

Bölgede siyaset yürüten siyasi parti, oluşum ve şahsiyetlerden oluşan 51 kişinin katılımıyla 9 Mart 2012'de Diyarbakır'da düzenlenen

'Ortak Akılla Birlik' toplantısında mutabakata varılan Ortak Duruş Deklarasyonu Toplantısı'na katılan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, gündemle ilgili soruları yanıtladı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan bir operasyonda BDP Siyaset Akademisi'nde gözaltına alınan 18 kişinin Öcalan'ın talimatları doğrultusunda eğitim alıp verdikleri ve buradaki

amacın PKK/KCK ideolojisine göre kadrolar yetiştirmek olduğunun iddia edildiği sorusuna yanıt veren Kışanak, siyaset akademisinin bütün partiler tarafından yürütülen bir faaliyet olduğunu söyledi. Kışanak, "Ben de buradan iddia ediyorum 'Sayın' Öcalan çağrı yaptı 'hükümet gelsin benimle görüşsün, bu sorunu çözelim' dedi. Hükümet 'Sayın' Öcalan'ın çağrısına uydu ve gitti, 2 yıl boyunca görüşmeler yaptı. Eğer 'Sayın' Öcalan'ın söylediği felsefik, ideolojik, teorik, siyasi söylemlerine bir şekilde denk

düşen herhangi bir faaliyeti suçlamak istiyorlarsa önce hükümeti suçlasınlar, sonra bizi suçlasınlar. Siyaset akademisi bütün partilerin yürüttüğü bir faaliyettir. Herkes yürütünce hak oluyor,

BDP yürütünce 'Öcalan söyledi onun için' deniliyor. AK Parti'nin de, CHP'nin de siyaset akademileri var, o zaman onlar da aynı talimatlar üzerine kurulmuştur. 'Sayın' Öcalan demokratik cumhuriyet istiyor, o zaman bunu da istemeyelim, onu da yasaklayalım. Barışçıl bir çözüm istiyor, demokratik anayasa diyor, o

da olmasın kurtulalım. AK Parti'nin zihniyeti budur, 'Sayın' Öcalan'ın söylediği bütün çözüm önerileri, onun söylediği siyasi, politik, ideolojik, felsefik bütün söylemleri herhangi bir konuya dokunduruluyor. Bunu burayla bağlandırıp kriminilaze etmek mantığı, gerçekten ortaçağ zihniyetidir. Biz siyaset akademilerimizde partimizin yönetmeliğinde hazırlanan ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen bir faaliyet yürütüyoruz. Bu faaliyet içinde demokratik cumhuriyet, demokratik özerklik, toplumsal cinsiyet

eşitliği, Kürt sorunu nasıl çözülür bunların hepsini konuşuyoruz" dedi.

"DÜŞÜNCELERİMİZİ VE BİZİ TERÖRize EDİYORLAR"

Gültan Kışanak, 'Bu faaliyetler gizli mi yürütülüyor?' sorusu üzerine böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Kışanak, "Diyarbakır'ın ortasında adı, sanı belli, binası belli, tabelası belli bir yerde gizli faaliyet yürütülebilir mi? Bunun bir mantığı var mıdır? Sadece ve sadece düşüncelerimizi ve bizi terörize ediyorlar. Bizi çalıştırmak istemiyorlar, bahane buluyorlar. Eğer bunlar suçsa kimse ağzına demokratik cumhuriyet, barışçıl bir yöntemle çözüm, anayasal çözüm, özerklikle ilgili bir çözümü almasın.

Bunların tamamı 'Sayın' Öcalan'ın yol haritasında da var, kitaplarında da var. O zaman bunların tamamını yasaklasınlar, biz de kurtulalım" şeklinde konuştu.

Gültan Kışanak, "Operasyonda gözaltına alınanlarla ilgili dini istismar ederek, Zerdüştlüğün benimsetilmeye çalışıldığı iddiası var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise, "Bu emniyetin konusu değildir. Halk neye isterse, ona inanır. İsterse Zerdüşt, isterse Alevi, isterse Sünni, isterse Hıristiyan olur. Bu emniyetin karar vereceği bir konu değildir. Bu kadar rezalet olmaz" yanıtını verdi. - DİYARBAKIR