CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, Türkiye'nin, İLO'nun 176 sayılı "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi"ni imzalaması, ayrıca AB'nin 19. faslının açılması için gerekli kriterleri yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
Erdemir, düzenlediği basın toplantısında, 3 günden beri yas tutulan Soma'daki iş cinayetinin benzerinin 17 Mayıs 2010'da Zonguldak'ta meydana geldiğini ve 30 madencinin öldüğünü belirterek, o dönemde ısrarla dile getirilen talebin Türkiye'nin, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (İLO) 176 numaralı "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi"ne taraf olması ve imzalanması olduğunu kaydetti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, konuyla ilgili verdikleri soru önergesine, "Sözleşme imzalamaya gerek yok çünkü AB'nin iki farklı direktifiyle büyük benzerlikler içeriyor. Biz de bu direktiflere paralel bazı yönetmelikleri yürürlüğe soktuk" dediğini anlatan Erdemir, "Sözleşmeyi imzalayan ülkeler arasında Arnavutluk, Botswana, Lübnan, Filipinler, Peru, Zambiya gibi ülkeler var. Türkiye'nin çalışma koşulları, iş ve işçi güvenliği bu ülkelerin gerisinde mi? Çalışma koşullarımızı ilerletmeyi hedefleyen sözleşmeyi imzalamamayı kendimize yedirebiliyor muyuz" dedi.
Erdemir, Çelik'in "AB direktifleri var, ILO'a gerek yok" sözlerinin gereğinin yerine getirilmesini isteyerek, AB ile müzakerelerdeki "sosyal politikalar ve istihdam" başlıklı 19. faslın açılmasının Türkiye'nin iradesine bağlı olduğuna işaret ederek, "Bu faslı açmaya engel yok. Hükümet, AB ve Çalışma bakanlarına çağrım; Türkiye'nin 19. fasıl üzerindeki çalışmalara bir an önce başlasın. Bu faslın açılması için iki kriter var. Biri; Türkiye'deki sendikal hakların AB standartları ve ilgili ILO konvansiyonları ile uyumlu olmasıdır. Diğeri ise tüm işgücünün yararı için faslın kapsamındaki alanlarda AB müktesebatının iç hukuka aktarılması, uygulanması ve yürütülmesidir" diye konuştu.
AB müzakerelerinde 19. faslın açılması, ILO'nun 176 numaralı sözleşmesi için herkesin Hükümet'e baskı yapması gerektiğini ifade eden Erdemir, "Hayatta kalmamızın tek yolu; duyarsız, umarsız Hükümet'e bunları hatırlatmaktır. Bunlar olmadığı sürece Türkiye'de 300 madencinin öldüğü Soma'lar, 30 madencinin öldüğü Zonguldaklar olacaktır" görüşünü savundu.
Akademisyenlerin en çok kendi öğrencilerinin kamuoyunda infiale yol açan eylem ve sözlerinin yaraladığını belirten Erdemir, "Başbakan'ın Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel'in Soma'da tekmeyle ve gaddarca bir göstericiye müdahale etmesinin vicdanlarını kanattığını", Londra Üniversitesi'nin "okulun itibarının sarsılmaması için kendisinin öğrencileri olmadığı, okulda kaydı bulunmadığı" yönünde yazılı açıklama yaptığını söyledi.
Erdemir, Soma'da 15 Mayıs'ta bir markette yaşananların sadece Türkiye'de değil, dünyada dehşetle izlendiğini belirterek, "Görüntülerde Başbakan'ın tepkili bir maden işçisine yumruklu saldırı yaptığı çok net gözüküyor. Daha da vahim olanı, Başbakan'ın yumruklu saldırısının ardından ağzından 'niye kaçıyorsun İsrail dölü' gibi yakışıksız ifadeler dökülüyor. İki ülke ilişkilerinin, Hükümet'in de girişimleriyle olumlu yönde ilerlediği dönemde Sayın Başbakan'ın ağzından dökülen bu nefret söylemi sadece Türkiye'yi utandırmıyor, bugün dünyada da insanlık adına halklar arası kardeşlik adına inancı olanları da büyük utanca sevkediyor" ifadelerini kullandı. - TBMM
Son Dakika › Politika › Soma'daki Maden Faciası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?