Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi ve Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği iş birliğiyle Dünya Parkinson Günü ve 'Parkinson Hastalığının 200. yıl dönümünde' parkinson hastalığı anlatıldı.
Bir otelde bir ilaç şirketinin katkısıyla gerçekleştirilen panele, SÜ Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı ve Türk Nöroloji Derneği Başkanı SÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, SÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Recep Aygül, SÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Ekmekçi, SÜ Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlknur Albayrak, hasta ve hasta yakınları katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan SÜ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, parkinson hastalığının yaşla birlikte sıklığı artan dejeneratif yani ilerleyici ve fonksiyon bozucu nörolojik hastalıklar içinde önemli bir yer tuttuğunu belirterek, "Belirtileri sinsi bir şekilde, yavaş ilerleyici olarak ortaya çıkabilir ve önemsenmezse hastalıkta ilerlemeye neden olabilir. Parkinson hastalığının tedavisi yeni olanaklarla oldukça gelişme göstermiştir. Parkinson hastalığının tedavi yöntemleri, ilaç tedavisi, cerrahi tedavisi ve diğer girişimsel yöntemlerini kapsamaktadır. Parkinson hastalığı konusunda farkındalığı ve bilgi düzeyini artırmak amacıyla hasta ve hasta yakınlarımıza yönelik olarak Parkinson Derneği ile işbirliği ile hazırladığımız bu toplantımızda, parkinson hastalığı ve hastalık tanı ve tedavisi konusunda toplumsal farkındalığı arttırmak ve hastalarımıza birinci elden gelişmeleri aktarmak amacıyla bu toplantıyı düzenlemeye karar verdik" dedi.
"Parkinson hastalığı ileri yaşın hastalığıdır"
SÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Recep Aygül, parkinson hastalığının genellikle yaşlanmayla daha sık görülen bir hastalık olduğunu dile getirerek, "Genellikle altmışlı yaşlardan sonra ortaya çıkan bir hastalıktır. 65 yaş üstü her yüz kişiden birisinde görülen bir hastalıktır. Temel olarak bu hastalık, beyinde hareketleri kontrol eden, hareketlerimizin düzgün olarak gerçekleştirmesini sağlayan merkezlerdeki hücrelerin kaybıyla oluşan ilerleyici bir hastalıktır. Beyinde hareketleri kolaylaştıran damarların tahripleriyle oluşan bir hastalık" diye konuştu.
"Harekette bereket vardır"
SÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Ekmekçi ise, parkinsonun yavaş ilerleyici nörodejeneratif (beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden) bir beyin hastalık olduğuna dikkat çekerek, "Parkinson hastaları için egzersiz ve hareket, özellikle ilaçların pek etki edemediği yürüyüş ve denge bozukluklarının kontrolünde çok önemli. Egzersiz sadece yürüyüş, denge, duruşu düzeltmekle kalmaz, parkinson hastalığının depresyon, durgunluk, yorgunluk ve kabızlık gibi diğer belirtilerini de olumlu etkiler" şeklinde konuştu.
"Hayata hareket katın"
SÜ Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlknur Albayrak da, parkinson hastalığının tedavi yöntemlerini, ilaç tedavi, cerrahi tedavi, fizik ve rehabilitasyon tedavi oluşturduğunu ifade ederek, "Düzenli egzersiz programı ilaçların azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Düzenli egzersiz programının en iyi yanı ise parkinson hastalıklarına karşı hiçbir yan etkisi yoktur. Kullanılan ilaç ve cerrahi tedavilerin yan etkisini görüyoruz ama fizik tedavi ve rehabilitasyon tedavisin hiç bir şekilde yan etkisi görülmemektir" dedi.
Programda ayrıca parkinson hastalarına yönelik gerçekleştirilen egzersizlerden örnekler gösterildi. - KONYA
Son Dakika › Sağlık › Sü'de Parkinson Hastalığı Anlatıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?