Akkuyu Nükleer Santrali Sayesinde 20 Milyon Ton Sera Gazı Salımı Engellenecek"

Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Dr. Mehmet Türkmen, Mersin'in Gülnar ilçesinde yapımına başlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali sayesinde 20 milyon ton sera gazı salınımının engelleneceğini söyledi.

Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Dr. Mehmet Türkmen, Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu'nun iklim değişikliğine yapacağı katkıları anlattı. Türkmen, Akkuyu'nun faaliyete geçtiği zaman Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacağını belirtti. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu ROSATOM tarafından yapımı süren santralin 44 üniteden oluşacağını belirten Türkmen, "4 ünitede toplam 4800 MW elektrik gücüne sahip Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin devreye girmesi ile ülkemizin toplam elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'unu karşılayabilecek. Elektrik üretmekten daha değerli olan ise iklim değişikliğine yapacağı pozitif katkıdır. Türkiye'nin bir yıl içinde ürettiği toplam sera gazının yüzde 4'üne denk gelen yaklaşık 20 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri sera gazı bu sayede doğaya salınmayacak" dedi.

Enerji üretiminde tamamen nükleer teknoloji kullanmanın toplam sera gazı salınımını üçte birine düşüreceğini belirten Türkmen şöyle konuştu: "Enerji üretiminde tamamen nükleer teknoloji kullanmak toplam sera gazı salınımını üçte birine düşürür. Deniz suyu arıtmada, bölgesel ısıtmada, hidrojen üretiminde, petrol çıkarmada, diğer petrokimyasal uygulamalarında, büyük tankerlerde, konteyner gemilerinde ve uzay uygulamalarında nükleer bilimden yararlanmak sera gazı salınımını daha da azaltır. Böylesi bir girişim, mavi gezegenin sorunlarını tamamen ortadan kaldırmasa da kendi hatalarımızı düzeltme adına atılmış önemli bir adım olur. Geldiğimiz şu noktada dünyamızı kurtarmak adına atılmış olması gereken 'yumuşak ve maliyetsiz' adımlara verilen mühlet sona erdi. 'Sert ve maliyetli' adımların atılma zorunluluğu ortaya çıktı."

The post appeared first on .