Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Abdest nasıl alınır? 31 Ocak hutbesi - Son Dakika
Son Dakika Logo
Soğuk Haber

Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Abdest nasıl alınır? 31 Ocak hutbesi

Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Abdest nasıl alınır? 31 Ocak hutbesi
31.01.2020 01:00  Güncelleme: 01:01

İslam aleminde heyecanla beklenen bir zaman olan günlerin en değerlisi Cuma günü geldi! Duaların geri çevrilmediği bu mübarek günde, Cuma namazı için camilere akın edilir. Sokaklara taşan cemaat, imamın okuyacağı 31 Ocak Cuma hutbesi huşu içinde dinleyecek. Peki, Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? İşte, Cuma hutbesi metni ve detaylar...

Bir Cuma gününe daha gelmenin sevinci ve heyecanı ile Cuma namazı vakti için hazırlıklara başlandı. İslam aleminin haftalık bayramı olan Cuma gününde, Müslümanlar camileri dolduracak ve hatta birçok yerde sokaklara taşacak. Diyanet tarafından hazırlanan 31 Ocak Cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlendi. Peki, Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır, kime farzdır, sünnetleri nelerdir? Abdest nasıl alınır? Cuma hutbesi metni ve Cuma namazı hakkında merak edilenler haberimizde.


CUMA NAMAZI NASIL KILINIR, KAÇ REKATTIR?

Cuma günü camide öğle namazı vaktinde cemaatle kılınır. Cuma namazı dört rekat ilk sünnet, iki rekat farz ve dört rekat son sünnet olmak üzere on rekattır. Önce ilk sünnet tıpkı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Sünnetin ardından imam-hatip minbere çıkarak oturur. Müezzin, iç ezanı okur. Ezandan sonra imam-hatip kalkarak iki kısımdan oluşan hutbeyi okur. Hutbede cemaati dini konularda bilgilendirici ve yönlendirici konuşma yapar.

Hutbe okunduktan sonra imam-hatip minberden inerek cemaatin önüne geçer ve cemaate iki rekat Cuma namazı kıldırır. İmam-hatip, Cuma namazının farzına ve cemaate imam olmaya, cemaat de Cuma namazına niyet eder. Tıpkı cemaatle kılınan sabah namazı gibi iki rekat Cumanın farzı kılınır. Cuma namazında imam-hatip, Fatiha ve zamm-ı sûreyi sesli olarak okur.

Cuma namazının farzı kılındıktan sonra, cumanın son sünneti kılınır. Bu sünnet, öğlenin ilk sünneti gibi kılınır. Böylece Cuma namazı tamamlanmış olur.

CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR?

Şu şartları taşıyan kişiye Cuma namazı kılmak farz olur:

1. Müslüman olmak,

2. Akıllı olmalı,

3. Ergenlik çağına gelmiş olmak,

4. Erkek olmak,

5. Hür ve serbest olmak,

6. Mukim olmak (misafir olmamak),

7. Sağlıklı olmak,

8. Kör olmamak,

9. Ayakları sağlam olmak.

ABDEST NASIL ALINIR?

Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafında abdest nasıl alınır şöyle anlatılmış; Niyet ve besmele ile abdeste başlanıp önce eller bileklere kadar ve parmak araları da hilallenerek/ovuşturularak üç defa yıkanır. Varsa deri üzerindeki hamur, boya, sakız gibi maddeler temizlenir. Parmaktaki yüzük oynatılır. Misvak veya diş fırçası ile, bunlar yoksa sağ elin parmaklarıyla dişler temizlenir. Sağ el ile üç defa ağza, üç defa da burna su verilir. Üç kere yüz yıkanır. Sonra dirsekle birlikte sağ kol üç defa, sonra aynı şekilde sol kol üç defa yıkanır. Sağ el ıslatılarak avuç ve parmakların içiyle başın üstü bir defa mesh edilir. Bu şekilde başın dörtte birini mesh etmek yeterli ise de iki elle başın tamamının mesh edilmesi Malikî mezhebine göre farz, diğer mezheplere göre sünnettir. Eller yine ıslatılarak başparmakla kulağın dışı, şehadet parmağı veya serçe parmakla içi mesh edildikten sonra her iki elin arkasıyla boyun mesh edilir. Önce sağ, sonra sol ayak, parmak uçlarından başlanarak topuk ve aşık kemikleri de dâhil olmak üzere yıkanır. Parmak aralarının yıkanmasına özen gösterilir.

CUMA HUTBESİ METNİ

Diyanet'in sitesinde yayımlanan 31 Ocak Cuma Hutbesi metni şu şekilde:

AFETLERE KARŞI BİLİNÇLİ OLALIM

Muhterem Müslümanlar!

Ülkemiz geçen hafta büyük bir depremle

sarsıldı. Hüzün ve keder yüreklerimizi dağladı.

Onlarca kardeşimizi ahiret yolculuğuna uğurladık.

Yaralılarımız ve evini barkını yitiren insanlarımız

için seferber olduk. Afet gerçeğiyle bir kere daha

yüzleştik. Bu elim hadisede vefat eden

kardeşlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve

sevdiklerine sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Rabbim,

yaralılarımıza şifalar ihsan eylesin. Depremden

zarar görenlere en kısa zamanda toparlanmayı,

yaralarını sarmayı, hayata tutunmayı nasip etsin.

Milletimizi bu tür afetlerden muhafaza buyursun.

Aziz Müminler!

Kâinatın düzeni ve işleyişi "Sünnetullah"

denilen ilâhî kanunlara göre cereyan eder. Cenâb-ı

Hak bu kanunları sonsuz kudretiyle ve ilmiyle

belirlemiştir. Toprağın, rüzgârın, suyun ya da ateşin

kendine has bir yapısı ve dengesi vardır. İnsanoğlu

bu yapıyı bilerek ve bu dengeyi koruyarak yaşamak

durumundadır.

Deprem de ilâhî kurallara uygun biçimde

meydana gelir. İnsanoğlu depreme engel olamaz;

depremin zamanına ve şiddetine müdahale edemez.

Ama depremde zarar görmemek için çeşitli önlemler

alabilir. Zira deprem, sel, yangın gibi doğal afetler

karşısında can ve mal kaybının en aza indirilmesi

ancak gerekli tedbirleri almakla mümkündür.

Kıymetli Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle

buyurur: "Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla;

mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle

sınayacağız. Sabredenleri müjdele!"1 Mümin,

imtihan dünyasında farklı sıkıntılarla karşılaşacağını

bilerek yaşar. Sınırlı ve aciz bir varlık olduğunun,

kul olarak Rabbine muhtaçlığının farkındadır.

Sıkıntılar karşısında elinden geldiği ve gücü yettiği

kadar mücadele eder. Aklını, bilgisini, tecrübesini

kullanarak tedbirini alır. Sonrasında ise imanı

gereği, teslimiyet ve tevekkül ile hareket eder.

Uğradığı musibetten sabrederek ve güçlenerek çıkar.

Nimete şükür, mihnete sabır göstererek ilâhî

imtihanı kazanır. Peygamberimiz (s.a.s), müminin

bu halini şöyle anlatır: "Müminin durumu ne

hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır. Bu

durum sadece mümine hastır. Bir nimetle

karşılaştığında şükreder; bu onun için hayır

olur. Bir musibetle karşılaştığında ise sabreder;

bu da onun için hayır olur."

Değerli Müminler!

Afetlere karşı sorumluluğunun bilincinde

olmak, mümince bir duruşun gereğidir. Takdir

Allah'ındır, bizlere düşen ise önce tedbir almak,

sonra Rabbimize tevekkül etmektir. Nitekim Resûl-i

Ekrem (s.a.s) musibetler karşısında tavrımızın nasıl

olması gerektiğini şöyle anlatır: "Allah ihmalkârlık

ve gevşeklikten hoşlanmaz. Senin akıllı

davranman gerekir. Fakat artık yapabileceğin

bir şey kalmadığı zaman, 'Allah bana yeter. O, ne güzel vekildir.' de."

Öyleyse acı tecrübelerden ders alalım. Güvenli

bir hayat için afetlere karşı hazırlıklı olalım.

Tabiatın dengelerine ve yaşadığımız bölgenin

gerçeklerine uygun, doğru ve sağlam adımlar atalım.

Ailemizi afet ve acil durumlar hakkında

bilgilendirelim.

Aziz Müslümanlar!

Hamdolsun ki dün olduğu gibi bugün de

inancı, mezhebi, etnik kökeni ve düşüncesi ne olursa

olsun milletçe el birliğiyle yaralarımızı sarıyoruz.

Devletimizin desteği ve milletimizin dayanışması

her türlü takdirin üzerindedir. Sevgili

Peygamberimizin müjdesi ise bu aziz, fedakâr ve

cömert milleti beklemektedir: "Bir kul, kardeşinin

yardımında olduğu sürece, Allah da o kulun

yardımcısıdır."

Son Dakika Soğuk Haber Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Abdest nasıl alınır? 31 Ocak hutbesi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement