Atso Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı

ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son günlerde iki farklı sarsıntı yaşadığını belirterek, "Bunların birisi Gezi parkı olaylarıdır. Diğeri de dövizi ve faizleri etkileyen küresel finans çalkantısıdır" dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, Gezi Parkı olayıyla Türkiye'nin bir demokrasi sınavı yaşadığını, güven ve empati eksikliği yüzünden bu demokrasi sınavında çok zorlandığını söyledi. Bir taraftan demokratik tepkilerin amacından çıktığını, diğer taraftan demokratik protesto eylemleri karşısında orantısız güç kullanımına başvurulduğunun görüldüğünü ifade eden Budak, "Bir polisimizi kaybettik, genç insanlarımız yaşamlarını yitirdi, 11 kişi gözünü kaybetti, çok sayıda yaralanma oldu, bunların içinde ağır durumda olanların bir kısmı da maalesef yoğun bakımdalar. Nedenini ve nasılını daha fazla tartışmaya gerek yok, sonuç olarak siyasette ve toplumda gerilim arttı, demokrasi kültürü yara aldı, ekonomide ciddi kayıplar ortaya çıktı, dünyada Türkiye'nin imajı ise ağır yara aldı. Ekonomideki kayıp sadece mal kaybı değil, daha da önemlisi ekonomiye olan güven, tüketim ve üretimdeki kayıptır ki bunun telafisi uzun zaman alır. Bu yüksek gerilimden aklıselim her vatandaşın derin kaygı duyması, bir şey söylemeden, bir tavır belirlemeden önce üç kez düşünmesi gerektiği günlerdeyiz. Herkesin kaybettiği, ülkenin kaybettiği, böyle giderse çok ağır bedeller yaşayacağımız bir ortama girmiş bulunuyoruz. Unutulmamalıdır ki bir ülkede gerginlik ve kutuplaşma olursa, tabi ki bunu istismar etmek isteyen, kışkırtmak isteyen dış güçler de olacaktır. Önemli olan, bunu engellemek için gerekli olan şey, gerilime ve kutuplaşmaya meydan vermemekten geçer" diye konuştu.

ORTALIĞI YAKIP YIKAN GRUPLAR OLDU

Olayları demokrasi dışında, bir siyasi oyun olarak kullanmak isteyenlere herkesin karşı çıkacağını belirten Budak, "Ama bu gösterilerde iyi niyetli gençler ve vatandaşların demokratik talepleri de bulunmaktadır. Bunları istismar eden gruplarla, iyi niyetli kitleler ayrı tutulmalı ve meşru taleplere kulak verilmelidir" dedi. Artık insanların seçimden seçime oy kullanmakla yetinmek istemediğini, internet çağında milyonlarca insanın her konuda fikrini söyleyebildiğini, Türkiye'nin bugünkü siyaset sisteminin 1980'lerde kaldığını kaydeden Budak, 1990 kuşağının çok farklı olduğunu söyledi.

"Bu eylemlerde ortalığı yakıp yıkan gruplar olmuştur" diyen Budak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu iyi niyetli talepleri istismar eden kesimler de olmuştur. İstanbul'da ve birçok kentte turizm ve ticaret olumsuz etkilenmiştir. Gençlerin ve bu gösterileri sürdürenlerin gerilimi ve taşkınlığı kent merkezinde esnafı olumsuz etkileyecek biçimde sürdürmemeleri gerekir. Ama diğer taraftan bu gerilimi azaltmak için yetkili kişiler de daha farklı bir anlayış sergilemelidir. İşte nitekim İstanbul Belediye Başkanı geçen hafta çıkıp, 'Bundan sonra otobüs durağının yerini bile soracağız' demiştir. Çünkü doğrusu budur."

EKONOMİDE ÇALKANTI

Gezi Parkı olayından sonra ekonomi de bir çalkantı yaşandığını bildiren Budak, olaylar ve gerilimin ekonomiye turizmle, ticaretle bir kayıp yaşattığını söyledi. Budak, "Turizmde Mayıs ayına girerken yüzde 20'ye yakın düzeyde artış vardı. Mayıs ayını Türkiye yüzde 17, Antalya yüzde 14 artışla tamamladı. Haziran ayı başında biraz daha düştü. Antalya İstanbul'a göre daha az etkilendi. Şu anda, 23 Haziran itibariyla aylık olarak yüzde 7'lik bir büyüme devam ediyor. Ama yine de erken rezervasyonlarda da last minutlerde de fiyatlarda da bir etki ortaya çıkabilir. Şimdi yurtdışında tanıtım ve görüşmelerle biraz durum kurtarılmaya çalışılıyor. Oysa en iyi çözüm Türkiye'nin imajını düzeltecek mesajlar vermektir, adımlar atmaktır. Bu olaylar olurken ekonomide bir başka önemli gelişme ABD kaynaklı oldu. Fed'in parasal gevşemeyi sonlandıracağı beklentileriyle gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı olunca bu durum Türkiye'yi de etkiledi" diye konuştu. Dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında OECD ülkeleri arasında Türkiye'nin en yüksek cari açık ülkelerinden birisi olduğunu kaydeden Budak, "Geçen yıl oran yüzde 6'ya düşmüştür. Bunun üzerinde olan ülkeler Yunanistan yüzde 7.7, Güney Afrika yüzde 6.3'dür. ABD'ye, Latin Amerika ülkelerine bakarsak genellikle yüzde 3'lerde. Cari açık dışında özel sektörün döviz borcu da riski artırmaktadır" ifadelerini kullandı.

KURUM OLARAK HABERİMİZ YOK

Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Antalya'nın sorunlarına da değinen ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, "Antalya'da çevre yolu, 100. Yılda stadyum projesi, imar planları, ulaşım planı, bırakın halkı bizim bile kurum olarak haberimiz yok. İş adamını, sanayiciyi, turizmciyi, ihracatçıyı, esnafı, yani vergisiyle istihdamıyla bu ülkeyi, bu şehri yaşatan insanları temsil eden bir kurumun bunlardan haberi yoksa görüşü alınmıyorsa, sözü dinlenmiyorsa zaten halka sıra bile gelmez. Böyle bir sistemin adına zaten demokrasi denemez, çağdaş bir sistem denemez. Sonuç olarak, ne yazık ki, bu olaylar sonucunda siyasi ve sosyal gerilim artmıştır, kutuplaşma artmıştır ve Türkiye'nin dünyadaki imajı yara almıştır" dedi.

Antalya'nın EXPO'sundan ulaşımına, esnafın derdinden köylünün derdine, organize sanayiden serbest bölgeye, Kaş'tan Gazipaşa'ya, Isparta'dan Burdur'a kadar her konu bu Mecliste ele alıp, konuşulması gereken konular olduğunu belirten Budak, "Çünkü bizim görevimiz tek tek üyelerin menfaatini korumak değil, ortak menfaatleri korumak, yani Antalya ekonomisinin, Antalya'nın her alanda gelişmesine katkıda bulunmaktır. Çünkü bu meclis dışında bunların konuşulacağı yer yoktur" şeklinde konuştu. - ANTALYA