Doğuda Çiftçilere "Terör" Darbesi

BİTLİS/ Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki terör olayları, tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşları da mağdur etti.

Tarladan toplanan ürünler, alıcılar ve nakliyecilerin güvenliklerini gerekçe göstererek bölgeye gelmemesi yüzünden çiftçilerin elinde kaldı. Besiciler de terör saldırıları nedeniyle hayvanlarını meralara götüremeyince zor günler yaşadı.

Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde 5 bin dönüm arazide üretilen yaklaşık bin ton fasulye, alıcı bulunamayınca depoda kaldı, bazı ürünler de hasat edilemedi.

Adilcevaz Ziraat Odası Başkanı Alaattin Uluğ, AA muhabirine, yaklaşık bin ton fasulyenin terör olayları nedeniyle çiftçilerin elinde kaldığını söyledi.

Fasulyelerin bir kısmının hala tarlada olduğunu ifade eden Uluğ, şöyle konuştu:

"Terörden dolayı, alıcılar ve araçların yakılacağı endişesini taşıyan nakliyeciler ilimize gelemedi. Çiftçilerimiz mağdur oldu. Yetkililerin çiftçilere yardımcı olmasını bekliyoruz. Çiftçi borçlarının da ertelenmesini istiyoruz. Terör olaylarından olumsuz etkilenen çiftçimiz bitmiş durumda. İlçemizdeki 5 bin dönümde ekilen fasulyeden yaklaşık bin ton ürün elde edildi.

Bu, ilçemize büyük bir ekonomik girdi sağlıyordu."

Terör yüzünden insanların mağdur ve perişan olduğunu anlatan Uluğ, "İlçemize önceden arabalar rahatlıkla gelirdi. Çözüm Süreci'nin devam ettiği dönemlerde, Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna gidip gelebiliyorduk. Bir sorun yoktu ama bu dönem herkesin aracını yaktılar. Bunları yakınca insanlar bölgeye gelemedi" değerlendirmesinde bulundu.

"Çiftçi perişan oldu"

Adilcevaz Sulama Kooperatifi Başkan Yardımcısı Şahabettin Dursun da alıcıların her sezon sonu üretilen baklagilleri aldığını söyledi.

Bu yıl terör olaylarının artması ve bölgenin çok karışık olması nedeniyle alıcıların ilçeye gelemediğini vurgulayan Dursun, şunları kaydetti:

"İhracata giden fasulyeler çiftçilerimizin elinde kaldı. Geçen yıl toptancılar Mersin, Adana, İstanbul, Konya ve farklı illerden gelerek tonlarca fasulyeyi alıyordu. Çiftçi sıkıntı yaşamıyordu ancak terör olaylarından dolayı kimse buraya gelemedi. Çiftçilerimizin ürettiği fasulyeler ellerinde kalınca perişan oldu. Banka borcunu ödeyemez durumda geldiler.

Bundan dolayı çiftçilerin borçlarının ertelenmesini ve alıcıların ilçeye gelerek fasulyeleri almasını istiyoruz."

"Olaylar her şeyi altüst etti"

Ahlat Ziraat Odası Başkanı Necat Demirden de çiftçilerin terör olaylarından en çok etkilenen kesimin başında geldiğini, tek geçim kaynağı ürünlerinin tarlada kaldığını vurguladı.

Yıllık ortalama 150 bin ton patates ve 10 bin tonun üzerinde domates üreterek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Irak'a sattıkları bilgisini veren Demirden, şöyle devam etti:

"Terör olayları nedeniyle borçlarını ödeyemeyen çiftçilerimiz zor durumda. Çözüm Süreci'nde çiftçiler rahatlıkla ürünlerini pazarlıyordu, alıcılar da ilçemize geliyordu ancak bu olaylar her şeyi altüst etti. Önceden müşteri ayağımıza gelip ürünlerimizi alıyordu ancak yaşanan bu olaylardan sonra hiçbir alıcı bölgeye gelmedi.

Nakliye şirketleri de araçlarının yakılacağı korkusundan dolayı gelemiyor. Artık bu terör olaylarının bitmesini istiyoruz. Bunun zararını tüm Türkiye ve en çok da bölge halkı görüyor."

Hakkari

Hakkarili çiftçiler de yetiştirdikleri ürünleri terör olayları nedeniyle satamamanın, hayvanlarını yaylalarda güvenli şekilde otlatamamalarının sıkıntısını yaşıyor.

İl genelinde çiftçilerin binbir emekle yetiştirdiği ürünler, teröristlerin yol kesme ve araç yakma eylemleri dolayısıyla piyasaya sürülemediği için çürümeye yüz tuttu. Hayvan yetiştiricileri, geçen yıllara oranla mera ve yaylalardan terör olayları nedeniyle yeterince faydalanamadı.

Çiftçi Şenol Demir, ürünlerini ilçe dışında satarak geçimlerini sağladıklarını belirterek, "Fakat yaşanan olaylar nedeniyle bu sene ürünümüzü ilçeye götüremedik" dedi.

Halil Bay da bu yıl olaylar nedeniyle ürünlerini satamadıklarını dile getirdi.

Yüksekova'da besicilik yapan Bahattin Arslan da hayvanlarını otlatırken endişeli olduklarına dikkati çekerek, "Bitme noktasına gelen hayvancılık, Çözüm Süreci'nde yayla yasaklarının kalkmasıyla tekrar eski canlılığına kavuşmuştu ama bu yıl endişeliyiz ve çok korkuyoruz. İnşallah tekrar eski huzurlu günlerimize döneriz" diye konuştu.