Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız Kayseri'de

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü, sembolik olarak kutlanırken Suriye'de binlerce kadın, binlerce anne, hanım kardeşimiz orada katledildiler" dedi.

Yıldız, AK Parti Kadın Kolları tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi Anadolu Harikalar Diyarı'nda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, kadınlara sadece sembolik bir günde değil yılın 365 günü değer verilmesi gerektiğini söyledi.

Toplumun en temel taşı olan ailenin oluşumunda, yapılanmasında ve gelecek nesillerin doğru bir şekilde dizayn edilmesindeki en büyük grevin kadınlarda olduğuna dikkati çeken Yıldız, "Bizim kadına saygıyı bir kültür, yaşam tarzı olarak görmemiz gerekiyor. Yalnızca siyasi, sosyal hayatta değil toplumun bütün unsurlarıyla birlikte baş tacı etmemiz gerekiyor. Bir kısım olumsuz hadiseleri hep birlikte görüyoruz. İnsan eşrefi mahlukat olarak yaratılmış ama hayvandan da aşağı olabilecek bazı hareketlere de girebilmiş. O yüzden biz insicamımızı bozmadan toplumumuzun en temel yapısını doğru bir şekilde oluşturarak yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.

Özellikle son 12 yılda AK Parti hükümetleriyle kadının siyasetteki, toplumdaki yerini doğru bir şekilde kurmaya çalıştıklarını belirten Yıldız, Anayasa değişikliğinden kanuni değişikliklere varıncaya kadar birçok altyapı hazırladıklarını vurguladı.

Bunların yeterli olmadığını, en önemli hak olan kadınların yaşam hakkının her şeyin önünde geldiğini dile getiren Yıldız, şöyle devam etti:

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü sembolik olarak kutlanırken Suriye'de binlerce kadın, binlerce anne, hanım kardeşimiz orada katledildiler. Resmi rakamlara göre 300 bin, gayri resmi rakamlara göre de 1 milyon civarında katledilen insanımızın önemli bir bölümü kadınlar. En temel yaşam hakkının elinden alındığı ve bununla alakalı dünyadaki bütün kadın örgütlerinin sesinin çok az çıktığı bir ortamda 8 Mart nasıl doğru bir şekilde anlatılabilir. Sembolik olmaktan çıkacağız. Bizler göstermelik cümlelerden uzaklaşacağız. Samimi şekilde duygularımızı hayata geçireceğiz ve kadının gerçek yerini hep birlikte göstereceğiz. Eğer Suriye'deki katledilen kadını herhangi bir sivil toplum örgütü, kadın örgütü hatta feministler savunmuyorsa orada çok ciddi bir yanlış var demektir. Bizler kadının bedeninin istismar edildiği ve bir meta olarak ön plana çıkarıldığı bir çağda yaşıyoruz. Bunu hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Eğer özne olarak değil de bir nesne olarak bir kadın toplum hayatında bulunuyorsa orada temel olarak büyük bir yanlışlık var demektir."