Kmü'de "Asertif Davranışları ve İletişim" Paneli

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Sağlık Yüksekokulu ve Türk Hemşireler Derneği Karaman Şubesi tarafından 'Asertif Davranışlar ve İletişim' paneli düzenlendi.

KMÜ Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Şahin, KMÜ Konferans Salonunda düzenlenen panelde, literatürde asertif davranış olarak tanımlanan davranış tipinin kültürdeki adab-ı muaşeret kavramına karşılık geldiğini söyledi.

Kişinin Allah ile iletişiminin kopmasının adab-ı muaşeretteki en büyük sıkıntıyı oluşturacağına dikkat çeken Şahin, "Doğumdan ölüme kadar ilahi bir kamerayla kaydediliyoruz. Hatta o kamera, kalbimizden geçenleri bile kaydediyor. İşte bu şuurla yaşarsak peygamberler gibi yaşarız. Yani alıp verdiğimiz her nefesin hesabını vereceğimizi bilerek" diye konuştu.

KMÜ Sağlık Yüksekokulu Araştırma Görevlisi Mehtap Çöplü de kişiler arası iletişimde paylaşma ve işbirliğinin kopması halinde toplumsal sorunun ortaya çıkacağını belirtti.

Çöplü, öfkenin agresif davranışlar gibi olumsuz bazı sonuçlarına rağmen enerji vermesi, motivasyon sağlaması, bunaltıya karşı bir çıkış yolu sunması gibi olumlu özellikleri de bulunduğunu ifade etti.

Öfkenin toplumda erkeklere ait bir duygu olarak algılandığına ve kadınlar için çekici ve kadınsı olmayan bir davranış şeklinde görüldüğüne dikkat çeken Çöplü, klinik bulgulara göre erkeklerin öfke haricindeki tüm duygularını gizleyebildiğini dile getirdi.

KMÜ Sağlık Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Fatma Ayhan ise asertif yani kendinden emin davranış tipinin Türkçe'de girişken ve atılgan anlamına geldiğini belirtti.

Ayhan, insan davranışının pasif, girişken - atılgan ve saldırgan olmak üzere üçe ayrıldığını, ancak bir de manipülatif davranış olarak tanımlanan ve pasif ya da saldırgan kişinin kendini farklı ortaya koyması şeklinde tarif edilen dördüncü bir davranış tipi bulunduğunu kaydetti.

Ayhan, "Hemşirelerin girişken ve kendinden emin olup olmama durumlarına bakıldığında çoğunlukla bayan olmaları, sağlık mekanizmasında yer almalarına rağmen karar aşamasında yer alamamaları ve haddinden fazla iş yükü nedeniyle haklarını yeterince savunamamaları gibi gerekçelerle hemşirelerin istenen atılganlık becerilerini gösteremiyorlar" dedi.