TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, tam bağımsız bir Türkiye olmanın yolunun savunma sanayini mutlaka güçlendirmekten geçtiğini, savunma sanayine sahip olmayan ülkelerin tam bağımsızlıktan bahsedebilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Yılmaz, kentteki bir otelde Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) tarafından düzenlenen 'Sivas'ta Savunma Sanayinin Yeri ve Geleceği' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son dönemde sağlıkta, iletişimde ve bilgi teknolojilerinde çok değişim ve dönüşüm yaşadığını belirtti.
Ülkenin ekonomik ve sosyal olarak kalkınmasının yenilikçi üretimden, bilimden ve teknolojiden geçtiğini vurgulayan Yılmaz, 2005 yılında internet kullanan birey oranının yüzde 17,6 olduğunu, bu rakamın 2015 yılında ise yüzde 55,9'a yükseldiğini bildirdi.
Ülkede yaşanan yatırım ve gelişmeler hakkında bilgi veren Yılmaz, 2003 yılında yaklaşık 200 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatının 2014 yılı itibariyle 1.6 milyar dolara ulaştığını anlattı.
Savunma sanayisinin yüzde 24 civarında olan yerlilik oranının yüzde 60'lara çıktığına dikkati çeken Yılmaz, "Göktürk 2 milli seyir füzesini, nüfuz edici bombalar gibi yüksek teknoloji gerektiren ürünleri imal etmeye başladık. Yüzde 65'i milli imkanlarla ürettiğimiz milgan korveti, Türk gemi inşaat sanayinin gelişmesinde de Türk su üstü gemilerinde milli tasarım ve inşaat kabiliyetine ulaşılmasında mihenk taşı olma rolünü verdi. Türk tershaneleri tarafından üretilmesi sağlanan sahil güvenlik arama kurtarma gemileriyle denizdeki varlığımız güçlendi" dedi.
Özgür temel eğitim uçağı Hürkuş'un Türk mühendisleri tarafından tasarlandığını ve 2019 yılına kadar 15 uçak yapılacağını söyleyen Yılmaz, Atak helikopterin Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edildiğini ve Güney Doğu'da faaliyetlerine devam ettiğini belirtti.
Türkiye'nin gündüz ve gece her türlü hava koşulunda uzaydan görüntü alabilmesini sağlayan Göktürk 3 projesinin hayata geçirildiğini ifade eden Yılmaz, milli tanksavar, milli füze, milli tank, milli denizaltı, uçak ve helikopter gemilerinin yapımının ise sürdüğünü dile getirdi.
Türkiye'nin dünyanın gelişmiş en büyük 10 ekonomisinden birisi olabilmesi için yüksek katma değerli ürün üretip ihraç edebilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin bugün ihracatının yaklaşık 150 milyar doların üzerinde olduğunu aktardı. 2023 yılı ihracat hedefinin 500 milyar dolar olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Bunu yakalar mıyız? Çalışırsak, bir olursak, beraber olursak yakalarız. Türk insanına ve coğrafyamıza güveniyoruz. Zenginliğimiz hem insanımız, hem coğrafyamızdır" diye konuştu.
"2023 yılında Türkiye'nin semalarında milli savaş uçağımız uçacaktır"
Türkiye'de her alanda çok büyük değişim ve dönüşüm sağlandığını söyleyen Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tam bağımsız bir Türkiye olmak istiyorsak mutlaka savunma sanayimizi güçlendirmemiz lazım. Savunma sanayimizde kendimize yeterli hale gelmemiz lazım. Savunma sanayine sahip olmayan ülkelerin tam bağımsızlıktan bahsedebilmesi mümkün değildir. Türkiye'nin 2002'ye kadar savunma sanayinde nerede olduğunu söyledim, 200 milyon dolar gibi bir ihracat, yüzde 24 gibi bir üretim. Cenabı Allah'a hamdolsun savunma sanayinde bugün üretmediğimiz hiçbir şey yok. Bir savaş uçağı onunda kararını aldık, çalışmalarını başlattık, Allah nasip ederse 2023 yılında Türkiye'nin semalarında milli savaş uçağımız uçacaktır. Yapar mıyız? Yaparız. İşte bu sözü söyleten bu millete bu dönemde kazandırılan özgüvendir. Bu özgüven parayla da satın alınmaz.
Türkiye'nin hayalleri 2023'de dünyanın en gelişmiş 10 büyük ülkesinden birisi olması. Yapar mıyız? Bir ve beraber olursak, inşallah hep beraber yaparız."
Eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın görüşleri
Eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise AK Parti iktidarları döneminde savunma sanayinde önemli gelişmeler yaşandığını ifade etti. Türkiye'nin özellikle son 13 yılda yakaladığı istikrar ve güven sayesinde birçok birikmiş sorununu çözdüğünü ve 2023 hedeflerine doğru yol aldığını vurgulayan Yıldırım, ülke üzerinde kurulan tezgahlar bulunduğuna dikkati çekerek, amacın Türkiye'deki huzuru, kardeşliği, istikrarı bozmak olduğunu belirtti.
Türkiye'nin geçmişinde büyük bir medeniyet olduğunu aktaran Yıldırım, "O devletlerin hiçbiri esaret altına girmemiş, esaret altına girmeyen ama hiçbir ulusu da esaret altına almayan asil bir milletiz. Onun için bölgenin mazlum, mağdur halkına Türkiyenin büyük ihtiyacı var" dedi.
"Mesele memleket meselesi"
Var olan terör örgütlerinin yanına yenilerinin eklenerek ülke üzerinde oyunlar oynanmak istendiğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Amaç, bin yıldır yaşadığımız bu topraklardaki değerlerimizi yok etmek, oyun bellidir. Oyun Türkiye'nin istikrarına ve geleceğine yönelik sinsi bir plandır. Bunu biliyoruz, bunun ilacıda Türkiye'nin renklerine, değerlerine, fikirlerine bakmadan 78 milyonun kardeşliğini birbiriyle kenetleşmesini sağlamaktır. Bunun için gayret edeceğiz, bunu yapmazsak şu konuştuklarımızın bir anlamı yok.
Ülkede gelişme ancak istikrarla, moral değerlerin yükselmesiyle olur. Biz bunları bırakıp birbirimizin farklılıklarına takılırsak, ülke içinde planları olanların oyunlarına alet olursak, en büyük haksızlığı kendi kendimize yapmış oluruz. Kimse bizim derdimizle dertlenmez böyle bir şey beklemeyelim. Onun için uyanık olacağız. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları göreceğiz, küçük siyasi hesapları bir kenara bırakacağız. Bugün mesele memleket meselesi, onun için 1 Kasım bir seçimden çok daha fazlasını ifade ediyor. 1 Kasım Türkiye'nin geleceğine, gençlerine, torunlarımıza yönelik hedeflerin umutlarının artarak devam etmesinin yolunu açacak, kapılarını aralayacak önemli bir karar günüdür"
Toplantıya Sivas Valisi Alim Barut, Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Murat Şeker, Belediye Başkanı Sami Aydın, STSO Başkanı Osman Yıldırım, Aselsan yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile diğer yetkililer katıldı.
Son Dakika › Yerel › TBMM Başkanı Yılmaz Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?