BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan Irak sınırındaki olayla ilgili yürüttüğü soruşturmada görevsizlik kararı vermesine ilişkin, "Bu davayı askeri yargıya göndermek, açıkça adaleti faillere teslim etmektir" dedi.
Kışanak, BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ve BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Şırnak'ın Uludere ilçesinde meydana gelen olayda yakınlarını kaybeden ailelerle partisinin il başkanlığında görüştü.
Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Kışanak, olayın açık ve net olduğunu, sadece yargıya intikal ettirilmediğini, yargının da bunu isteyen bir yaklaşımının bulunmadığını öne sürdü.
Olayın insanlığın vicdanını yaraladığını, herhangi bir pişmanlık yaşanmadığını iddia eden Kışanak, ailelerin baskı altında olduğunu, 'olayın yaşandığı yere giderek karanfil bıraktılar' diye ailelere üçer bin lira ceza verildiğini ileri sürdü.
"Bunu vicdan kabul eder mi, adalet bunun neresinde? Bu yaklaşımdan kaygı duyuyoruz. Evlatlarını yitirmiş kişilerin cezalandırılması travmadır" diyen Kışanak, 18 aydır acıların üzerine yeni acılar eklendiğini savundu.
Hükümetin artık bunları görmesi gerektiğini, ortada sadece yargının karar verebileceği bir durum olmadığını belirten Kışanak, yapılanların yanlış olduğunu söyleyen ses duymadıklarını anlattı.
Görevsizlik kararını trajedi olarak niteleyen Kışanak, şöyle konuştu:
"Bu kararı vermek için 18 ay niye beklediniz? Bu davayı askeri yargıya göndermek, açıkça adaleti faillere teslim etmektir. Adaleti faillerin eline teslim ettiler. Suçlular, bu fiili gerçekleştirenler ortada. Bu katliamın asker kişiler tarafından işlendiği çok açık ancak askeri yargıya gidiyor. Katliamda zanlı olan kurum soruşturmayı yürütmekle görevli kılınıyor. Faillerin yargıç olduğu yerden adalet çıkmaz. Bu, ikinci bir katliamdır. Bu yaklaşımdan vazgeçilmeli. Görevsizlik kararı verirken savcı herhangi bir şüpheye dahi işaret etmiyor. Ortada büyük bir vicdansızlık var.
Buna son verilmesi gerekiyor. 34 canın karşılığında samimi bir özür çok mu? Bunu neden yapmıyor iktidar? Yarın çok geç olabilir."
Olayda yakınını kaybeden Veli Encü ise sorumluların ortaya çıkarılması için mücadele eden ailelere baskı yapıldığını öne sürerek, verilen sözlerin tutulmadığını iddia etti.
Devletin sadece aileleri cezalandırdığını ileri süren Encü, "Bu, insanlık suçudur. Türkiye'de bunları yargılayacak mahkemeler olmayacak. Onları halk yargılayacak. Onlardan hesap soran mahkemeler yok. Biz insan olarak hesap soracağız. Aileler ne terörist, ne başka birşey. En büyük adeletsizlik dosyanın üstüne görevsizlik kararı verilmesidir. 'Sırf karanfil bıraktı' diye ailelere ceza verilmesi hangi kanunda var? Ailelerin artık sesini duyun. Ailelerin en büyük beklentisi bir özürdür" diye konuştu.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 28 Aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesinde savaş uçaklarınca gerçekleştirilen ve 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili yürüttüğü soruşturmanın ardından görevsizlik kararı vermiş, dosyanın Genelkurmay Askeri Savcılığına gönderilmesini kararlaştırmıştı.
Ailelerin avukatları, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle karara itiraz etmişti. - Diyarbakır
Son Dakika › Yerel › Uludere Soruşturmasına Görevsizlik Kararı Verilmesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?