Maliye Bakanı: "Arap Ülkelerinin Yaptığı Sermaye İhracatının Bu Bölgede Kullanılması Lazım" - Son Dakika
Güncel

Maliye Bakanı: "Arap Ülkelerinin Yaptığı Sermaye İhracatının Bu Bölgede Kullanılması Lazım"

Maliye Bakanı: "Arap Ülkelerinin Yaptığı Sermaye İhracatının Bu Bölgede Kullanılması Lazım"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:

11.06.2010 22:49

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:

"Arap dünyasında Türkiye'nin rolü büyük bir memnuniyetle karşılanıyor ancak Arap ülkelerinde buna ilişkin bir korku var"

" Suriye, Lübnan, Mısır, Türkiye fark etmez. önemli olan bu paranın bu bölgede kalması..."

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bazı Arap ülkelerinde çok büyük sermaye ihracatı yapıldığını belirterek, "Bu paranın hemen bu bölgede tekrar kullanılması önemli. Suriye, Lübnan, Mısır, Türkiye fark etmez. Önemli olan bu paranın bu bölgede kalması" dedi.

Türk-Arap Ekonomi Forumunun kapanış oturumunda konuşan Şimşek, forumun ilk defa bu kadar kapsamlı bir şekilde gerçekleştirildiğine ve çok sayıda bakanın toplantılara katıldığına işaret ederek, bu toplantılarda gerçek aktörlerin ortak teşebbüsler oluşturan, yatırım konularını konuşan, bir araya gelerek hareket eden iş adamları olduğunu söyledi. Şimşek, Türkiye'nin radar ekranında Arap dünyasındaki fırsatların, Arap dünyasının radar ekranında da Türkiye'nin bulunduğunu, Türkiye'nin, Arap dünyası açısından yatırım için, büyüme için çok önemli bir yer olduğunu belirterek, "Aramızdaki ticaret hacmi oldukça yetersizdir. 2009 kriz yılıydı ve aradaki ticaret 29 milyar dolara indi. Bu rakam 2002'nin 4 katından fazla olmasına rağmen düşük bir rakamdır. 2008'de 40 milyar dolardı ve bunun 100 milyar dolarlara çıkması mümkündür" diye konuştu. Serbest ticaret anlaşmaları imzalandıktan, vize kısıtlarını kaldırdıktan sonra bu rakamın çok daha yukarılara çıkması gerektiğini ifade eden Şimşek, Arap ülkeleri ve Türkiye'nin kendi içlerinde çok hızlı geliştiklerini, ülkelerindeki yatırım ortamını geliştirdiklerini ve aradaki engellerin kaldırılması açısından bunun büyük önem taşıdığını söyledi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bazı Arap ülkelerinde çok büyük sermaye ihracatı yapıldığını belirterek, "Bu paranın hemen bu bölgede tekrar kullanılması önemli. Suriye, Lübnan, Mısır, Türkiye fark etmez. Önemli olan bu paranın bu bölgede kalması" dedi.

Türk-Arap Ekonomi Forumunun kapanış oturumunda konuşan Şimşek, forumun ilk defa bu kadar kapsamlı bir şekilde gerçekleştirildiğine ve çok sayıda bakanın toplantılara katıldığına işaret ederek, bu toplantılarda gerçek aktörlerin ortak teşebbüsler oluşturan, yatırım konularını konuşan, bir araya gelerek hareket eden iş adamları olduğunu söyledi. Şimşek, Türkiye'nin radar ekranında Arap dünyasındaki fırsatların, Arap dünyasının radar ekranında da Türkiye'nin bulunduğunu, Türkiye'nin, Arap dünyası açısından yatırım için, büyüme için çok önemli bir yer olduğunu belirterek, "Aramızdaki ticaret hacmi oldukça yetersizdir. 2009 kriz yılıydı ve aradaki ticaret 29 milyar dolara indi. Bu rakam 2002'nin 4 katından fazla olmasına rağmen düşük bir rakamdır. 2008'de 40 milyar dolardı ve bunun 100 milyar dolarlara çıkması mümkündür" diye konuştu. Serbest ticaret anlaşmaları imzalandıktan, vize kısıtlarını aldırdıktan sonra bu rakamın çok daha yukarılara çıkması gerektiğini ifade eden Şimşek, Arap ülkeleri ve Türkiye'nin kendi içlerinde çok hızlı geliştiklerini, ülkelerindeki yatırım ortamını geliştirdiklerini ve aradaki engellerin kaldırılması açısından bunun büyük önem taşıdığını söyledi. Bakan Şimşek, birçok ülkenin altyapısına yatırım yaptığını ve bu ülkelerin altyapıyla bir araya getirilmesinin kolay olması gerektiğini belirterek, Körfez bölgesindeki ve Türkiye'deki hızlı tren projelerini birbirine bağlamanın büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazı Arap ülkelerinde çok büyük sermaye ihracatı yapılıyor. Fakat bu paranın hemen bu bölgede tekrar kullanılması ve yatırım güzergahı olması önemli. Suriye, Lübnan, Mısır, Türkiye fark etmez. Önemli olan bu paranın bu bölgede

kalması. Bu dinamizmden yararlanmalıyız. Nüfuslar çok genç. Bu nüfus yapısını, yapısal reformlarla birleştirdiğinizde kişi başına milli geliri artırmak için elinizde doğru reçete olmuş oluyor. Bizim daha müreffeh bir bölgeyi sağlamamız işten bile değil. Tek yapmamız gereken aramızdaki yatırım engellerini aşmak, rekabetin önündeki engelleri kaldırmak. Eğer Türkiye ve Arap ülkeleri son 200-300

yıllık düşüşü geriye çevirecekse, bunu mutlaka daha performansa dayalı kültürle yapmalıyız, verimi artırmalıyız, daha yenilikçi olmalıyız, Ar-Ge'ye daha çok kaynak ayırmalıyız, insanlara yatırım yapmalıyız. Burada başlangıç noktamız rekabete izin vermektir. Rekabetin baskısı olmadan şirketler, bireyler, hatta ülkeler kendilerine çeki düzen vermeyebilirler." Doğal kaynakların Allah'ın bir lütfu olduğunu ve bunlardan gelen paraların doğru şekilde yönlendirilmesiyle bölgeye refah gelebileceğini söyleyen Şimşek, bu tür toplantıların bu açıdan önem taşıdığını kaydetti. Mehmet Şimşek, toplantıya katılan maliye bakanlarına, bir daha ki karşılıklı ziyaretlerde sunumlar yapılması önerisinde bulunduğunu, her ülkedeki teşvik ve reformların her zaman bilinmediğini belirtti. Bu bölgeye barış, istikrar, refah gerektiğini ve ekonominin bunun ayrılmaz parçası olduğunu vurgulayan Şimşek, bunun için eski zihinsel blokların, engellerin kaldırılması gerektiğini ifade etti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin Arap dünyasıyla bağlarının zaten ortada olan bütünleşmenin üzerine yerleşmemesi için neden bulunmadığını ancak genel olarak yollarının serbest ticaret olduğunu belirterek, "Çünkü bütün bölgeyi kalkındıracak olan budur" dedi. Şimşek, 5. Türk-Arap Ekonomi Forumu'nun kapanışında soruları yanıtlarken, politika düzenleyicilerinin anlaşmalar yapabileceğini ancak sonuçta bu tür etkinliklerin, birebir etkileşimleri kolaylaştırdığı takdirde anlamlı olacağını söyledi. Arap Serbest Ticaret Bölgesi ve Arap Gümrük Birliği projeleri hatırlatılarak sorulan "Türkiye'nin Lübnan, Suriye, Ürdün'le yaptığı işbirliği görüşmelerinde bu ülkelerle Arap Serbest Ticaret Bölgesi arasında entegrasyon var mı? Arap dünyasında Türkiye'nin rolü büyük bir memnuniyetle karşılanıyor ancak Arap ülkelerinde buna ilişkin bir korku var" şeklindeki soru üzerine Şimşek, şunları kaydetti: "Rekabet olmaksızın, inovasyon verimlilik olmaz ama kaygıları anlamıyor değilim. Serbest ticaret anlaşmalarında, geçiş dönemi çok önemlidir. Çünkü diyelim bir ülke diğerine göre daha gelişkindir, arada bir geçiş dönemi olması lazım."

Şimşek, Arap ülkeleri arasındaki ticaretin, 2-3 trilyon dolarlık genel ticaret hacminden çok küçük bir pay aldığına dikkati çekerek, şu

değerlendirmelerde bulundu: "Bölgesel entegrasyonun derinleştirilmesi, yürümemiz gereken yoldur. Kurallarınızı uyumlaştırabilirseniz, insanların, malların, hizmetlerin serbest dolaşımını sağlayabilirseniz tabii ki ticaret artacaktır. Bu bölgenin daha çok istikrara, barışa ve refaha ihtiyacı var. Türkiye'nin Arap dünyasıyla bağlarının zaten ortada olan bütünleşmenin üzerine yerleşmemesi için hiçbir neden yok ama genel olarak serbest ticaret bizim yolumuz çünkü bütün bölgeyi kalkındıracak olan budur."

Arap-Türk Ekonomi Forumu'nun İsrail Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiye bir alternatif olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, forumunu Arap ve Türk girişimcileri bir araya getirmek bakımından önemli bir platform olduğunu ve düzenli hale geldiğini vurguladı.

Bakan Şimşek, Arap ülkeleri ve Türkiye arasında başarılı bazı ortak girişimler bulunduğunu ve bunların ek ihracat sağladığını, ek yatırım, ek üretim ve herkes için refah yarattığını belirterek, şöyle devam etti: "Bu bölgede fazla sermayesi olan bazı ülkeler var. Bu fazla sermaye, uluslararası fonlara gidebilir, devlet tahvillerine gidebilir veya alternatif olarak ortak girişimlere akabilir, özel sermaye şirketi, şirket satınalması, şirket birleşmesi, yeni yatırım olabilir. Bu platform, İsrail'le son dönemde ortaya çıkan sorunlardan önce de vardı. Bizim Gazze halkının yaşadığı felakete olan ilgimiz ekonomiyle ilgili değil. Biz vicdan insanlarıyız, biz çevremizde olan bitene kayıtsız kalamayız. Böyle bir dünyada adalet, insanların refahı konusunda ciddi kaygıları olmalı. İsrail tarafından açık şekilde ihlal edilen

şeyler bunlar. Gazze'de olan bitene yönelik tepkimiz, Türkiye'nin kendi amaçlarıyla, ister ticaret, ister politikayla ilgili değil. Biz daha barış temelinde daha istikrarlı bir bölge istiyoruz.

"SON DÖNEMDE TÜRKİYE OLARAK ÇOK ELEŞTİRİLDİK BİZ. BAZI ÇEVRELERDE 'TÜRKİYE AVRUPA'YA SIRTINI DÖNÜYOR' DİYE İDDİALAR VAR. BU DOĞRU DEĞİL."

Son dönemde Türkiye olarak çok eleştirildik biz. Bazı çevrelerde 'Türkiye Avrupa'ya sırtını dönüyor' diye iddialar var. Bu doğru değil. Onlarca yıl boyunca Türkiye, komşularını görmezden gelmiştir. Bu yanlış bir politika. Biriyle iyi bir ilişkiniz olsun diye başkalarına sırtınızı dönmek zorunda değilsiniz. İyi ekonomik ve ticari ilişkilerim olsun diye Avrupa'yla, komşularınıza sırtınızı dönmek zorunda değilsiniz. Bölgesel bakış açımız olması lazım. Bölgesel güvenlik ve refah hepimiz için son derece önemli bir amaç. Hepimiz bundan yararlanıyoruz, bu olmayınca da hepimiz zarar görüyoruz."

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Maliye Bakanı: 'Arap Ülkelerinin Yaptığı Sermaye İhracatının Bu Bölgede Kullanılması Lazım' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement