2015 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri" - Son Dakika
Kültür Sanat

2015 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri"

"2015 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri", sahiplerini buldu.

09.12.2015 16:41
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"2015 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri", sahiplerini buldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen törende, ödül alan isimler, kendileri ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Türk sinemasına kazandırdıklarından ötürü sinema alanında ödüle layık görülen ödülü Münir Özkul'un kızı ile torunu Güner ve Süreyya Özkul aldı. "Babam gibi sanatçılar ve onların yarattıkları karakterler, bu toplumun, etniği, ideolojisi ne olursa olsun ortak paydasıdır" diyen Güner Özkul, ödülün kendileri için büyük anlam ifade ettiğini söyledi.

Edebiyat alanına çok sayıda eserler kazandıran Rasim Özdenören de yaptığı konuşmada, sadece bir eserinin değil, ömrü boyunca kaleme aldığı eserlerin kendisine bu ödülü getirdiğini söyledi. Kendisi hakkında bilgi veren, öykü ve deneme yazarı Özdenören, ilk yazılarına yaşadığı kenti ve insanlarını anlatarak yazmaya başladığını, ancak onları asla bir malzeme olarak görmediğini, yol gösterici olarak değerlendirdiğini belirtti.

Türk sanat ve halk müziğine yaptığı katkılarından ötürü müzik alanında ödüle layık görülen Orhan Gencebay ise konuşmasında 6 yaşından itibaren müziğin içinde olduğunu söyledi. Klasik batı müziğiyle başladığı hayatına Türk müziğiyle yön verdiğini ifade eden Gencebay, "Gayem değerlerimizi korumak ve onları yüceltmekti" dedi. Türkiye'nin muasır devletler seviyesinin ötesine geçecek şekilde kültür zenginliğine sahip olduğunu ve bunların daha fazla analizlerinin yapılması gerektiğini dile getiren Gencebay, Türk sanatı ile ilgilenen tarihteki kişilerden haz alınabileceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da sektöre önemli katkılar sağladığını anlatan Gencebay, Türk müziğinin dünyada yeni algısı için bir proje hazırladıklarını, bunun için de destek istediklerini kaydetti. İnsan haklarına da gereken hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini ifade eden Gencebay, sözlerini şöyle noktaladı:

"Bu vatanın çatısı yaşam kadar kutsaldır. Yaradanım yaratmış, dünya anavatandır. Dil, din, cins, ırk ayırmam şu dünya gurbetinde, bana 'Orhan' diyorlar asıl adım insandır."

Osmanlı tarihini inceleyen Mehmet Genç ise 50 yıldan beri inceleme yaptığı, araştırdığı, anlamaya ve anlatmaya çalıştığı Osmanlı tarihiyle ilgili yaptığı çalışmadan ötürü ödül aldığını söyleyerek, Osmanlı tarihi hakkında bilgi verdi.

"Hüsnühat, estetik ve güzelliğin taçlandırdığı medeniyet"

Hüsnühat çalışmalarıyla geleneksel sanatta ödül alan Hüseyin Kutlu da hüsnühat hakkında bilgi verdi. Hüsnühatın uzun bir süre yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını anlatan Kutlu, "Hüsnühat sadece çizgilerden ve noktalardan oluşan bir sanat değildir, o estetik ve güzelliğin taçlandırdığı bir medeniyettir, yazı medeniyeti. İslam tarihi boyunca gelişen hat sanatı Osmanlı asırlarında zirveye ulaşmıştır. İslam alemi yazının güzelliğini, hikmetini ve felsefesini Osmanlıdan yani bizden öğrenmiştir" dedi.

Batı medeniyeti özentisinin ülkeyi siyasi, askeri hatalara sürükleyerek, kültür ve sanatın kökünden ayrılmasına neden olduğuna işaret eden Kutlu, başkalarına benzeme ve başkalaşma hastalığının Osmanlı İmparatorluğunda başlayıp, cumhuriyet döneminde arttığını ve bugüne kadar da devam ettiğini belirtti.

Kültür ve sanatta yerli ve milli anlayışın hakim olması gerektiğinin altını çizen Hüseyin Kutlu, hüsnühat sanatının bugün bağımsız hattatların çalışmalarıyla devam ettiğini bildirdi.

Güzel sanatlar fakültelerinde ya da belediyelerin meslek edindirme kurslarında sanatı öğretmek için eğitimler verildiğini ancak eğitimlerin istenilen sonuçları vermediğini anlatan Kutlu, bu alanda daha sağlıklı bir çalışmanın yapılmasını istedi.

Kutlu, dünyanın DAEŞ ve El Kaide gibi örgütleri bahane ederek İslamı "medeniyetsizlerin, cahillerin ve canilerin" dini gibi gösterme gayretlerine verebilecek en güzel cevabın sanat alanında yapılacak çalışmalar olduğunu ifade etti.

Dil, tarih, edebiyat, felsefe ve sosyoloji olmak üzere sosyal bilimlerin birçok alanında araştırma yapmış ve yazılar kaleme almış bir düşünce adamı merhum Cemil Meriç ise "Kültür ve Sanat Vefa Ödülü"ne layık görüldü. Meriç'in adına kürsüye gelen kızı Ümit Meriç, babasının yaşamı hakkında bilgi verdi.

Törende ödül alanlar hakkında hazırlanan biyografik kısa filmler gösterildi.

Ödüller sahiplerini buldu

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk sinemasına yaptığı büyük katkılar dolayısıyla sinema alanında Münir Özkul'un ödülünü kızı ile torunu Güner ve Süreyya Özkul'a verdi.

Edebiyat alanında Rasim Özdenören'e, müzik dalında ise Orhan Gencebay'a, tarih alanında Mehmet Genç'e, geleneksel sanat dalında Hüseyin Kutlu'ya ödüllerini veren Erdoğan, "Kültür ve Sanat Vefa Ödülü"nü de merhum Cemil Meriç adına kızı Ümit Meriç'e verdi. Ödüller alındığı sırada ödül alanların aileleri ve öğrencileri de sahneye davet edildi.

Törene katılanlar

Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Mehmet Şimşek, TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, aralarında Hülya Koçyiğit, Serdar Gökhan, Hasan Kaçan'ın da bulunduğu bazı sanatçılar, tarih ve edebiyat alanında çalışan akademisyenler, ödül alanların yakınları ile çok sayıda davetli katıldı.

Kaynak: AA

Son Dakika Kültür Sanat 2015 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement