8. Büyükelçiler Konferansı - Son Dakika
Güncel

8. Büyükelçiler Konferansı

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, "Türkiye'nin güvenlik açısından riskli ülke olduğu algısının özellikle yaygınlaştırılmasında Rusya'nın ve Rusya'nın Bağımsız Devletler Topluluğu'na dönük yürüttüğü kara propagandanın çok ciddi etkisi olduğu gibi diğer taraftan Avrupa'da da pazar açısından rekabet içerisinde olduğumuz ülkelerin de maalesef bu konuda çok ciddi alttan alta katkıları var" dedi.

14.01.2016 14:08

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, " Türkiye'nin güvenlik açısından riskli ülke olduğu algısının özellikle yaygınlaştırılmasında Rusya'nın ve Rusya'nın Bağımsız Devletler Topluluğu'na dönük yürüttüğü kara propagandanın çok ciddi etkisi olduğu gibi diğer taraftan Avrupa'da da pazar açısından rekabet içerisinde olduğumuz ülkelerin de maalesef bu konuda çok ciddi alttan alta katkıları var" dedi.

Ünal, Ankara'da düzenlenen 8. Büyükelçiler Konferansı'nın dördüncü gününde "Kriz Yönetimi: İnsani Çözümler" başlıklı oturuma katılarak büyükelçilere hitap etti.

Konuşmasına Diyarbakır'ın Çınar ilçesindeki terör saldırısıyla başlayan Ünal, "Sabah yaşadığımız menfur terör saldırısı, henüz daha Sultanahmet saldırısının acısı içimizdeyken içimizi bir kez daha kanattı" ifadesini kullandı.

Terörün her ne şekilde olursa olsun, her nereden gelirse gelsin, kimliği ve içeriği her ne olursa olsun amacı, hedefi ve biçiminin aynı olduğuna dikkati çeken Ünal, "Bu ister PKK terörü, ister DAEŞ, ister DHKP-C veya başka terör örgütlerinin saldırıları olabilir. Bu saldırıları karşı duruşumuz ve tavrımız belli" diye konuştu.

Terörün hedefinin kaos, kaygı, korku, endişe ve bir şiddet sarmalı oluşturmak olduğunu vurgulayan Ünal, terör saldırılarına sadece Türkiye'nin maruz kalmadığını, Paris'te, Madrid'te, New York'ta, Londra'da da bu tür olayların yaşandığını dile getirdi.

Günümüzde terörün değişik yerlerde, hiç beklenmedik zamanlarda çirkin yüzünü gösterebildiğini kaydeden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu nedenle terörün geliş biçimi veya olduğu ülke ve sonuçları üzerinden çeşitli algı operasyonları da yapılmıyor değil. Bir terör eylemi Paris'te gerçekleştiğinde bu terör eylemine gösterilen hassasiyetin veya aynı terör eylemi İstanbul'da gerçekleştiğinde dünya medyasının buna gösterdiği hassasiyetin bizim tarafımızdan nasıl karşılanacağı ve ne tepki vereceğimiz de çok önemli. Biz burada bunu bir düşmanlık olarak algılayıp düşmanca bir tepki vermek mi yoksa bunu mevcut durum tespiti olarak görüp bunun sonuçlarını yönetmek için neye ihtiyacımızın olduğunu değerlendirmemiz mi gerekiyor? Biz burada kurban rolünü mü oynayacağız yoksa proaktif bir yaklaşımla bunun üstesinde gelmek ve aşmak için ihtiyacımız olan şeylerin neler olduğuna mı enerjimizi mi yönlendireceğiz."

Türkiye'nin hiç bir zaman yaşanılan sorunlar ve krizler karşısında kendisini mağdur ve kurban olarak görmediğinin altını çizen Ünal, Türkiye'nin son 13 yılda birçok krizi başarıyla atlattığının altını çizdi.

Ünal, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu bölgeden ve son 13 yıldaki değişim sancılarından kaynaklanan sorunlar yaşadığına işaret ederek, "Hele hele kendi iç bütünlüğünü ve barışını sağlamaya, kendi yitik hafızasını yeniden inşa etmeye ve kendisiyle barışmaya çalışan, çok temel sorunlarını, Güneydoğu sorununda yaşadığımız, ister Güneydoğu ister Kürt meselesi diyelim veya Kürt meselesini çözmek için bir kısım 'aklı evvellerin' şiddeti ve silahı çözüm aracı görmesinden kaynaklanan terör sorunu diyelim. Nihayetinde çözmek durumunda olduğumuz bir sorun ve bugüne kadar bunların birçoğunu aşarak bugüne kadar geldik" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye Tanıtım Kurulu kurulması

Türkiye'nin dünyada tanıtımını yapan 20'nin üzerinde kurum olduğunu bilgisini veren Ünal, Bakanlık olarak tanıtımı yapan kurumların ortak bir koordinasyon altında olması için çalışma başlatacaklarını, bunun sonucunda "Türkiye Tanıtım Kurulu" gibi yeni bir yapının oluşturulmasıyla ilgili çalışma yapacaklarını bildirdi.

Ünal, Türk büyükelçiliklerindeki kültür ataşelerinin hızlı bir şekilde atanmasını istediklerini söyledi.

Türkiye'ye yönelik güvenlik algısı

Rusya ile yaşanan uçak krizine de değinen Ünal, şunları kaydetti:

"Milliyeti belli olmayan bir uçağın angajman kurallarını ihlal etmesinin sonucunda düşürülmesiyle başlayan ve Rusya'dan Türkiye'ye gelen 4,5 milyon turistin önümüzdeki sezon gelmeyecek olması özellikle turizm başkentimiz Antalya'da çok ciddi bir risk oluşturuyordu. Hızlı şekilde pazarı çeşitlendirmek ve bu anlamda sadece Rusya ve Bağımsız Devlet Topluluğuna dönük uyguladığımız 6 bin dolar yakıt desteğini tüm dünyaya dönük hale getirdik. Tüm dünyadan İzmir, Muğla, Antalya, Alanya ve Gazipaşa'ya gelecek tarifeli ve tarifesiz tüm uçaklara 6 bin dolar yakıt desteği sağlayarak pazarı çeşitlendirerek Rusya'dan kaynaklanacak açığı kapatmayı hedefledik."

Ünal, ileriki tarihlerde Madrid, Almanya, İngiltere ve İsveç'te tur operatörleri ile görüşeceklerini anlatarak, "Bizim bilinirlik sorunumuz yok. Dünya bizi biliyor. Ama şu anda bizim son iki yılda oluşturulan ve Türkiye'nin güvenli ülke imajının yaralamaya dönük kara propagandanın oluşturduğu negatif etkiyi bertaraf etme ihtiyacımız var. Bunu, reklam ve tanıtım mecralarını kullanarak gerçekleştirebileceğimiz bir şey değil. Bizim üzerimizdeki güvenlik açısından riskli ülke algısını temizlemek için daha çok temas, yüz yüze görüşme ve sektör temsilcilerinin seferber olduğu bir planlama içerisine girmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Antalya EXPO 2016 tanıtımının Türkiye için önemli bir kaldıraç olduğunu dile getiren Ünal, 8 milyon ziyaretçinin beklendiği etkinlikle Rusya'dan gelecek veya gelmeyecek olan 4,5 milyon turistin telafisi anlamına geleceğini belirtti.

Bölgedeki gelişmeler nedeniyle yaşanan istikrarsızlıkların turizmi de etkilediğini ifade eden Mahir Ünal, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye'nin güvenlik açısından riskli ülke olduğu algısının özellikle yaygınlaştırılmasında Rusya'nın ve Rusya'nın Bağımsız Devletler Topluluğu'na dönük yürüttüğü kara propagandanın çok ciddi etkisi olduğu gibi diğer taraftan Avrupa'da da pazar açısından rekabet içerisinde olduğumuz ülkelerin de maalesef bu konuda çok ciddi alttan alta katkıları var.

Türkiye'nin Almanya ve Rusya'ya bağımlı hale gelmesi çok ciddi risk oluşturuyor. Rusya ile yaşadığımız kriz ve hemen arkasından Sultanahmet'te Alman turistlere yönelik saldırı bir anda sizin iki büyük pazarınızla ilgili sizi inanılmaz anlamda zor durumda bırakıyor."

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 8. Büyükelçiler Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement