AK Parti'nin Trabzon Mitingi - Son Dakika
Güncel

AK Parti'nin Trabzon Mitingi

Başbakan Erdoğan "CHP'nin genel müdürü önceden güya solcuydu, sonra CHP genel müdürü olunca ulusalcı oldu, şimdilerde bozkurt işareti yapıyor." dedi.

24.03.2014 16:05  Güncelleme: 16:03

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP'nin genel müdürü önceden güya solcuydu, sonra CHP genel müdürü olunca ulusalcı oldu, şimdilerde bozkurt işareti yapıyor. Herhalde MHP'li oldu. Artık çekinmiyor, doğrudan Pensilvanya'nın avukatlığına da başladı. Ergenekon'un avukatıydı, şimdi de yeni Ergenekon'un avukatı oldu" dedi.

Erdoğan, partisinin Trabzon Atatürk Alanı'nda düzenlediği mitinginde halka seslendi.

Trabzon'un kahramanların, yiğitlerin, mert ve dürüst insanların, aynı zamanda da alimlerin şehri olduğunu, nice gönül insanları ile hocaları yetiştirdiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu Pensilvana'daki gibi değil. Bu Pensilvanya'nın ne olduğunu, kim olduğunu sizler zaten anladınız. Onu zaten tanıdınız. Geçenlerde ne diyor? Benimle ilgili söylediği ifade şu, 'Yazıklar olsun, bu uzun bize çok hainlik yaptı' diyor. Nasıl hainlik yaptıysam? 17 üniversite kurmak için geldiler hepsini onadım, bu muydu hainlik? Bu ne vicdandır? Okullar için yer istedi, verdik. uluslararası camiada davet ettiler, devlet başkanlarına, hükümet başkanlarına bunları biz refere ettik. Olimpiyat dediler her türlü desteği verdik. Ne nankörlük bu ya."

"Ne istediniz de alamadınız?" diye soran Erdoğan, "Dert başka. Hani dershaneleri reforme ettik ya, bunları bu rahatsız etti. Bunların dershanelerinden yavrularınızı alın. Hiç çekinmeyin, hafta sonlarında, cumartesi, pazar takviye kursları adı altında Milli Eğitim Bakanlığımız ücretsiz olarak yavrularımıza eğitim, öğretim verecek. Bunlar söğüşlediler, bunların okullarından da çocuklarınızı alın. Devletin okulları bize yeter. Dünyanın parasını alıyorlar, ondan sonra bir de ne yapıyorlar? Bir de kursa git. Yetti ya. Bunlar sülük gibi emdiler sülük. Ama sülük faziletli, sülük zararlı kanı emiyor, bunlar faydalı kanı emdiler" dedi. Erdoğan, şunları kaydetti.

"1998'de, 28 Şubat'ın hemen ardından bu Pensilvanya'daki zat Mehmet Ali Birand'a konuşuyor. Çok enteresan. 28 Şubat darbesini var gücüyle destekliyor o zaman, Pensilvanya. 12 Eylül'ü de zaten desteklemişti. Mehmet Ali Birand'a ne diyor biliyor musunuz? 'Ben şu andaki Türkiye'yi çok iyi görüyorum' diyor. 'Benim hali hazırdaki Türkiye'den hiçbir şikayetim yok' diyor. Düşünebiliyor musunuz? Neler olmuş, adam diyor ki 'ben halden memnunum.' Başörtüsü yasaklanmış, imam hatiplerin orta kısımları, meslek liseleri kapatılmış, milletin kutsal değerleri ayaklar altına alınmış, insanlar işlerinden atılmış, kepenkler kapatılmış, ama Pensilvanya hayatından memnun. Hale bak.  Sadece memnun olmakla da kalmıyor, 28 Şubatçılara ödül veriyor. ve o dönemin hükümetine, yani merhum Erbakan'ın ve ortağı Çiller ile birlikte 'beceremediniz, artık bırakın' diyor. 'Başörtüsü füruattır' diyor. Oflu kardeşlerim böyle hoca olur mu? Trabzonlu kardeşlerim böyle alim olur mu? İnsanların telefonlarını dinleyenden, kaydedenden, bunları yayınlayıp şantaj yapandan alim olur mu? İnsanların yatak odalarına kadar girenden, her işe burnunu sokandan alim olur mu?"

Artık başörtülü olarak okullara gidilebildiğini, imam hatiplerin orta kısımlarının açıldığını, üniversitelerin katsayı engelinin ortadan kalktığını belirten Erdoğan, "Şimdi Kılıçdaroğlu ne diyor? 'Başörtüsü sorununu ben çözdüm' diyor. Nasıl çözdüyse... ya her zaman bu işin karşısında olan sizsiniz. Şimdi gittiği her yerlerde yalan yanlış bunları söylüyor. Aman dikkat edin" diye konuştu.

Artık devlet dairelerinde başörtülü olarak çalışılabildiğini ifade eden Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu, sen yat uyu. Senden bir şey olmaz. Şimdi gelirken, İstanbul Üsküdar'da oturuyorum, orada öyle yapmış. 'Üsküdar'a müftü yakışır veya müftü yaraşır...' Dini siyasete bu kadar alet etmek olur mu? Ne alakası var bu işin? Yani oraya müftü demekle sen neyi anlatacağını zannediyorsun? Senin müftünün de ne olduğunu bu millet biliyor, senin de ne olduğunu bu millet biliyor" dedi.

-"Cekedin üzerinden tansiyon ölçüyorlar"

Şehirlerde rekor katılımlarla mitingler yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnanın bu mitingi Pensilvanya'daki zattan gizlemişlerdir. Çünkü tansiyonu fırlar. Onun için göstermemişlerdir yada 'montaj' demişlerdir. Onu kandırmak kolay. Ne olacak, cekedinin üzerinden tansiyon ölçüyorlar. Hapları verişleri bile bir değişik. Ama dün İstanbul'u gördüyse inanın dizlerinin bağı çözülmüştür. İnanın tir tir titreyip, 'yanlış yaptık' demeye başlamıştır. CHP'nin genel müdürü önceden güya solcuydu, sonra CHP genel müdürü olunca ulusalcı oldu, şimdilerde bozkurt işareti yapıyor. Herhalde MHP'li oldu. Artık çekinmiyor, doğrudan Pensilvanya'nın avukatlığına da başladı. Ergenekon'un avukatıydı, şimdi de yeni Ergenekon'un avukatı oldu. Birdenbire 180 derece döndü, çark etti. Pensilvanya'nın müridi oldu. Zaten kendisine 'çark Kemal' derler. Namı maruftur. Dün 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diye meydanlara çıkıyordu, bugün Pensilvanya'nın askeri oldu. Şimdi bir şey daha duydum; Türkçe Olimpiyatlarına katılacakmış. Katılsın. Yanına Tunceli milletvekillerini alsın öyle gitsin. Yanına üniversitelerde ikna odalarının mucidi olan benim başörtülü bacılarıma, kızlarıma oralarda zulmeden vekilini alsın öyle gitsin. Silivri'den çıkan vekillerini de alsın, öyle gitsin. Hep birlikte Türkçe Olimpiyatlarına katılsınlar. 'Pensilvanya'nın askerleriyiz, hocam izindeyiz' diye orada da tezahürat yapsınlar. Yakışır, çarkçı Kemal'e bu yakışır."

Dün, Bediüzzaman Said-i Nursi'nin vefat yıl dönümü olduğunu anımsatan Erdoğan, Bediüzzaman'ın, CHP'den çok zulüm gördüğünü, mezarının "nakl-i kubur"la Isparta'ya götürüldüğünü, yerinin belli olmadığını kaydetti.

Said-i Nursi'nin, CHP hakkında, "Bu asil Türk milleti, seçimiyle o partiyi katiyen iktidara getirmeyecektir. Sosyal hayatımıza ve vatanımıza dehşetli bir tehlike teşkil eden bu partinin iktidara gelmemesi için Demokrat Parti'yi, Kuran, vatan ve İslamiyet namına muhafazaya çalışıyorum" dediğin belirten Erdoğan, "Kardeşlerim Kuran'ı yasaklayan bunlar değil mi? Kitapları toplatanlar bunlar değil mi? Ezan-ı Muhammedi'yi Türkçe okutanlar bunlar değil mi? ve Ezan-ı Muhammedi aslına döndüğü zaman Türkiye yeniden bir uyanışı yaşadı. Güya Bediüzzaman'ın izinden gittiğini iddia eden bu Pensilvanya, işte bu CHP'ye oy toplamak için her türlü çirkinliği, çirkefliği yapıyor" diye konuştu.

-"AK Parti yürüyüşüne devam edecektir"

MHP'nin de Pensilvanya'dan çok çektiğini, milletvekili adaylarının kasetlerini, onların ortaya döktüğünü ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti.

"MHP'ye ahlaksızca saldırdılar. Ama bu MHP şimdi Pensilvanya'nın vagonu oldu, onun arkasına takıldı. O da yeni bir hezimete emin adımlarla ilerliyor. Ne yaparlarsa yapsınlar demokrasi mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, onlar küfretsinler, biz sabredeceğiz. Onlar hakaret etsinler, biz sabredeceğiz. Kardeşlerim, biz sizinle beraberiz. Biz gücümüzü sizden alıyoruz. Siz bizim yanımızda, arkamızda olduğunuz sürece, Allah'ın izniyle biz hele hele Kılıçdaroğlu gibi, Bahçeli gibi parti genel başkanları olduğu sürece Allah'ın izniyle AK Parti, bu yürüyüşüne devam edecektir."

Kılıçdaroğlu'nun da "Rabia" işareti yapmayı öğrendiğini ancak içeriğini farklı doldurduğunu dile getiren Erdoğan, "Varsın farklı doldursun, daha sonra doğrusunu da öğrenecek. Çünkü bu taklitçidir, taklitçi" diye konuştu.

Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, " Şırnak, Iğdır, Kars, Ağrı 10 yıl önce, 'burada havalimanı yapılacak' dense kim inanırdı? Kimse inanmazdı. Ama bunlar kendilerine bu hizmeti verenlere, verse de vermese de oyunu bizi yine de hizmeti götürüyoruz, götüreceğiz. Çünkü onlar şu partili, bu partili değil benim vatandaşım. Hakkari'ye... Bizim orada milletvekilimiz yok, ama biz orada havaalanı yapıyoruz. Hastaneler, okullar yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Yollar yapacağız, yapıyoruz. Niye orası Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarıdır. Ayrım yok. Biz buyuz" dedi.

- Ankara

AK Parti\'nin Trabzon Mitingi
Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement