Başbakan Yardımcısı Babacan(3/son): Sanayi Üretiminin Milli Gelirdeki Payının Düşmeye Başlaması... - Son Dakika
Ekonomi

Başbakan Yardımcısı Babacan(3/son): Sanayi Üretiminin Milli Gelirdeki Payının Düşmeye Başlaması...

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son yıllarda sanayi üretiminin milli gelirdeki payının düşmeye başladığını vurgulayarak, "Bu tehlikeli bir trend. Özel sektör sabit sermaye harcamalarına baktığınızda da bu trendler çok iç açıcı değil. Bu hem bugünkü büyümemizi biraz baskı altında tutuyor hem de geleceğin büyümesi hakkında da bizi kaygılandırıyor" dedi.

23.07.2014 14:40

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son yıllarda sanayi üretiminin milli gelirdeki payının düşmeye başladığını vurgulayarak, "Bu tehlikeli bir trend. Özel sektör sabit sermaye harcamalarına baktığınızda da bu trendler çok iç açıcı değil. Bu hem bugünkü büyümemizi biraz baskı altında tutuyor hem de geleceğin büyümesi hakkında da bizi kaygılandırıyor" dedi.

Başbakan Yardımcısı Babacan, katıldığı bir televizyon programında konuştu. "Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ekonomi gündeminde bir reform ajandası var mı?" şeklindeki bir soru üzerine Babacan, "5 yıllık planımızla aslında biz çok detaylı bir reform gündemi hazırladık. İlk defa bu 5 yıllık kalkınma planının ekine de öncelikli dönüşüm programlarını ekledik. Şu anda da yoğun bir şekilde o öncelikli dönüşüm programlarının takvimi üzerinde çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

-"GÜNDEM MADDELERİNİ 2015 BÜTÇESİ VE ORTA VADELİ PROGRAM OLUŞTURACAK"-

Köklü alanlardaki zor reformlar için 2015 seçimlerinden sonrasını beklemek gerektiğini söyleyen Babacan, "Cumhurbaşkanlığı seçimi bittikten birkaç ay sonra Türkiye hemen bir genel seçimlerin atmosferine girecek. Bu bir gerçek. Bizim cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonraki konularımız orta vadeli programın güncellenmesi ve 2015 bütçesi olacak. Yani hükümetin Eylül ayının ilk yarısında muhtemelen kurulur diye düşünüyoruz. Yeni hükümet kurulduktan sonra ekonomi açısından en önemli gündem maddeleri 2015 bütçesi ve orta vadeli program olacak" dedi.

-"YÜKSEK TASARRUF ORANLARINA ULAŞTIRABİLMEK İÇİN ATTIĞIMIZ ADIMLAR VAR"-

Başbakan Yardımcısı Babacan, enerjide daha çok yerli ve yenilebilir kaynakları kullanabilmenin, enerji verimliğiyle ilgili projelerde daha hızlı hareket edebilmenin ve nükleer santralleri hızla tamamlamanın seçimden sonraki önemli konular arasında yer aldığının altını çizerek, "Tasarruflarımızın düşmesini çözebilmek için daha yüksek tasarruf oranlarını Türkiye'ye ulaştırabilmek için attığımız adımlar var. Bu adımların güçlendirilmesi gerekiyor ama sermaye piyasaları başta olmak üzere de bu alanın genişlemesiyle ilgili yine özel çabalar yapmak gerekiyor" diye konuştu.

-"HER BİR PROJE ADETA MİNİ BİR TEKEL"-

Babacan konuşmasında, Türkiye'nin üretim yapısının mutlaka değişmesi gerektiğinin de altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:

"Daha çok sanayi üretimi odaklı bir büyüme modeli için özel çalışmalar gerekiyor. Son yıllarda sanayi üretiminin milli gelirdeki payı düşmeye başladı. bu tehlikeli bir trend. Yine özel sektör sabit sermaye harcamalarına baktığınızda da bu trendler çok iç açıcı değil. Bu hem bugünkü büyümemizi biraz baskı altında tutuyor hem de geleceğin büyümesi hakkında da bizi kaygılandırıyor. Gayrimenkul sektörüne ilgi şu anda çok yoğun. Sanayi de bizim rekabet kurulumuz var. Sanayicinin yatırımının önünde hala engeller var. Yani yatırım ortamıyla ilgili sorunlarımızı henüz çözebilmiş değiliz. Önemli adımlar attık. Ama adım attıkça bakıyorsunuz, yeni engeller yeni sorunlar karşımıza çıkarıyor. Öte yandan bir gayrimenkul alanına gidiyorsunuz her bir proje adeta mini bir tekel. Oldukça yüksek gelir ve getiri sağlamak mümkün oluyor."

-"ZOR PARA KAZANMA ALANLARINA İNSANLAR GİTMİYOR"-

Üretmeden hak etmeden hele hele dışarıdan sağlanan krediyle lüks alışveriş ve lüks konutun Türkiye'yi çıkmaza sokabileceğini söyleyen Babacan, "Gayrimenkul alanında biraz rekabetin artması, biraz da bu mini tekellerin önlenmesiyle ilgili özel bir gayret gerekiyor. Çünkü orada kolay bir para kazanma alanı varken, daha zor bir para kazanma alanlarına insanlar gitmiyor" dedi.

-"İŞSİZLİK SEVİYEMİZİ ARZU ETTİĞİMİZ SEVİYEYE GETİREMİYORUZ"-

Türkiye'nin hala tüm OECD ülkeleri içerisinde işgücü piyasasının en katı olduğu bir ülke olduğunu vurgulayan Ali Babacan, şunları kaydetti:

"Bu katılıklara rağmen son 12 aylık dönemde 1 milyon 400 bin ilave istihdam oluşmuş Türkiye'de. En katı piyasa ama yine de istihdam oluşuyor. İşsizlik seviyemizi arzu ettiğimiz seviyeye getiremiyoruz. Yapısal olarak işsizliği çözmenin yolu katılıklarla mücadele. Bir yandan sosyal güvenceyi çalışanlar için sağlam bir şekilde korurken öte yandan da esneklik unsurlarımızı işgücü piyasamıza getirebilmek.

Türkiye'nin şu ana kadarki ekonomik başarısının altında bazı temel unsurlar var. Ana direkler var. Bu ana direkler yerinde durduğu sürece endişe etmemek lazım. Ekonomik programımızın üzerinde olduğu ana konular var. Ana konular sapasağlam yerinde durursa bir şey olmaz. Mali disiplin işin başında. Yani bizim borcumuz düştü, dolayısıyla daha rahat davranabiliriz. Bütçe açığı verebiliriz, diye bir şey yok. Çünkü daha yüksek bütçe açığı eşittir, cari açıktır. Bizim mali politikamızdaki sıkı duruşun bütçe disiplinine devam etmesinin sebebi artık kamu borç sürdürülebilirliği değil, cari açığı düşürebilmek. Özel sektörün dış borcunun sürdürülebilirliğini sağlamak."

-"BASINDAKİ HABERLERİN ÇOĞU OLUMSUZ HABER VE YORUMDAN OLUŞUYOR"-

G20 Dönem başkanlığı konusuna ilişkin bir soru üzerine de Başbakan Yardımcısı Babacan şöyle devam etti:

"G20 gerçekten bizim çok önem verdiğimiz bir yapı. Türkiye'nin de kuruluşundan bu yana içinde olduğu bir yapı. Zirveler ekonomik krizle birlikte başladı. Daha önce zirveler yapılmıyordu. Biz Cannes'da yapılan zirvede bu yıl Aralık'tan itibaren G20 dönem başkanı olarak seçildik. Bu seçim oy birliği gerektiriyor. Yani tek bir ülke itiraz etse olmuyor. Benim başkanlığımda şu anda bir yönlendirme komitesi kurduk. 11 tane çalışma grubu kurduk. Bu grup şu anda hazırlıklar yapıyor. Türkiye'nin dönem başkanlığının gündemi ve öncelikleri taslak olarak oluşmuş durumda ve diğer ülkelerle olan temas trafiği önemli. Dönem başkanlığımızda bir zirve yapılacak. Toplam 70'i aşkın G20 etkinliği yapılacak. G20 komitemizi oluşturduk. Orada 7 tane çok saygın iş adamımız var.

G20 enformel bir platform ama her kararın siyasi onaydan geçtiği ve 20 ülkenin de mutabakatıyla alındığı bir platform. Zaten temsil gücünün çok yüksek olması mutabakatla kuruluyor olması G20'yi güçlü yapan en önemli iki faktör. Mutabakat ve yüksek temsil gücü. 1 yıl boyunca dünya basını özellikle ekonomi basını Türkiye'deki toplantılardan bahsedecek. Türkiye güzel bir sınav verirse gerçekten son 1 yıldır dışa algımızla ilgili çok ciddi sorunlar var. Çok ciddi problemlerimiz var dış algıda. Bu dış algımızın da düzeltilmesinde önemli bir fırsat sunuyor. Gezi olaylarından başlayıp şu ana kadar bir bakın, Türkiye'yle ilgili uluslararası basında çıkan haberlerin yüzde 70-80'i olumsuz haber ve olumsuz yorumdan oluşuyor. Diğerleri de nötr. Geçen sene Mayıs'tan bu yana iyi haber iyi yorum yok. G20 dönem başkanlığı da bu durumu biraz düzeltmede faydalı olur diye ümit ediyoruz."

Kaynak: ANKA

Son Dakika Ekonomi Başbakan Yardımcısı Babacan(3/son): Sanayi Üretiminin Milli Gelirdeki Payının Düşmeye Başlaması... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement