Julian Nagelsmann, 1860 Münih'in altyapısında oynarken 20 yaşında diz sakatlığı nedeniyle futbola veda etti. Antrenörlük eğitimine yönelen Nagelsmann, 2012-13 sezonunda Hoffenheim'ın teknik ekibine katıldı. Dönemin kalecisi Tim Wiese kendisine 'Mini Mourinho' lakabını taktı. Spor Bilimi üzerine eğitimini de tamamlayan Nagelsmann, 27 Ekim 2015'te 27 yaşındayken Hoffenheim'ın başına geçerek Bundesliga tarihinin en genç teknik direktörü oldu. Takımı ligde 3. sırada, evinde 14 maçta 9 galibiyet ve 5 beraberlik aldı. Şu anda 29 yaşında olan Nagelsmann'ın, Ancelotti'nin ardından Bayern Münih'in hocası olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Çok romantik (Serhat Demirtaş)
Kendimizi çok da yerin dibine sokmayalım... Böyle romantik ve güzel örnekler sadece bizde değil dünyanın birçok liginde eşine az rastlanacak işler. Önce bu tip bir duruma kafa, camia, futbol kültürü olarak hazır olmak lazım. Önceliklerinizin belli olması, yönetim değil, kulüp politikasının bulunması lazım. İnsan tabii ki 29 yaşındaki bir hocanın Bundesliga'da takım yönetmesine, başarılı olmasına Bayern Münih'i yenmesine hayran hayran bakıyor. Ancak biz bu hayalin çok gerisindeyiz. Biz, gömlek almaya giderken eşofman alan, pizza ile iskender arasına sıkışmış bir futbol kültürüne sahibiz. Çok daha başka mevzularımız var. Onları yaparsak zaten 'romantik başkanların' bir icraatı olmaktan çıkar, sistemin bir getirisi olur bu tip adımlar.
Survivor Türkiye! (Yasin Çam)
29 yaşındaki Nagelsmann, Hoffenheim'la Bundesliga'da zirveyi zorlarken, Türkiye'de aynı yaşlarda bir hocanın başarılı olması mümkün mü? Survivor'ı 1 kez izlerseniz, bunun mümkün olmayacağını anlarsınız. Yıllarca milli formayı giymiş İlhan Mansız, Serhat Akın gibi yıldızların adada çevirdiği entrikaları görünce, futbolcu milletinin bir hocayı 'yemek' için neler yapacağını tahmin etmek güç olmuyor. Bizim memlekette 29-30 yaşındaki hocayı amatör kümede bile susuz götürürler! Hoffenheim'da Nagelsmann'dan büyük sadece 3 futbolcu olduğunu hatırlatmakta da fayda var.
Bilginin deneyime üstünlüğü (Gökmen Özcan)
Julian Nagelsmann... 2002 yılında Augsburg'un alt yapısında başladığı futbol hayatına, yine aynı ekibin ikinci takımında diz sakatlığı sebebiyle 2008 senesinde son verdi. Futbolu bıraktığında sadece 20 yaşındaydı. Şansını bu kez çizginin içinde değil hemen yanında denemeye karar verdi ve en dipten sağlam adımlarla geldi bu seviyeye... 1860 Münih ve Hoffenheim'in genç takımlarında önemli başarılar kazandı. O dönemde aldığı, "Alman futbolunun Jose Mourinho'su" unvanının boş bir güzelleme olmadığını şimdi Hoffenheim'da gösteriyor. Almanlar, bilginin deneyime üstünlüğünü kabul ettikleri için bu seviyede. Çözmemiz gereken mesele bence bu.
Bizde kariyer önemli (Arda Erol)
Türkiye'de teknik direktör olmanız için futbolculuk kariyerinizin olması gerek. Eğer bu varsa, doğru düzgün eğitim almadan Pro Lisans'a sahip olabilirsiniz. Almanlar'da durum farklı. Nagelsmann 20 yaşında sakatlık nedeniyle futbolu bıraktı, Spor Bilimleri'nden mezun oldu. Son döneme damga vuran Alman teknik adamlarının çoğunda durum aynı. Dünyanın, alanında en iyisi olan Köln Spor Akademisi'ne sahipler. Buradan mezunsanız, zaten size iyi teknik direktör gözüyle bakıyorlar. Türkiye'de böylesi bir eğitim programı olmadığı için, Nagelsmann örneği görmemiz imkansız gibi.
Futbol genç akla muhtaç (Ömer Necati Albayrak)
Futbolcu geçmişi olmayan birine, teknik direktör yetileri kazandıracak eğitim sistemi yok. 35 yaşındaki Koray Palaz'ın mucizevi bir şekilde Denizli'yi ligde tutması, aynı yaştaki Cüneyt Dumlupınar'ın Kayseri'yi şampiyon yapması, çağı çok yakından takip eden Hüseyin Eroğlu'nun Altınordu'da oynattığı futbol ve sunduğu yıldızlar akıllarda. İmkansızlıklarla birkaç örnek sadece. Ömer Çatkıç, Erman Özgür gibi aynı potansiyele sahip ama mevcut yönetim zihniyetlerinden bunalıp yorumculuğu seçen de çok. Tecrübenin arkasına sığınanlar, eğitim karşısında kaybetmeye mahkumlar. Ülke olarak her konuda kaybettiğimiz gibi! Sistem değişmeyeceği için genç beyinlere daha fazla şans vermemiz şart.
Yaş değil sistem! (Mehmet Bulut)
Futbol dünyası bir sektör, milyarlarca Euro'nun döndüğü bir sahne artık. Fakat bir ülke var ki, başarıyı hem spor anlamında hem de teknoloji, sanayi vb. gibi kulvarlarda üreterek, geliştirerek bu sahnede yer edinmeyi düstur edinmiş. Dortmund, Bayern gibi takımların dillere destan futbol akademilerinde hasatı alıp zeminini sağlama almaya devam ededursun, orta sıra ekibi Hoffenheim, 2 yıl önce sadece 27 yaşındayken hocalık görevine getirdiği futbol öğretmeni Nagelsmann'a duyulan güvenin meyvelerini topluyor. Çoğu futbolcudan yaşça küçük bu hocanın 3. sırada yer almasının en önemli nedeni, yaş ve tecrübe değil; sistemli çalışma ve bilgi-beceriye olan güvendir.
Kaynak: Fanatik
Son Dakika › Spor › Dünya Bu Adamı Konuşuyor! - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?