Mersin'deki Darbe Girişimi Davası - Son Dakika
3.Sayfa

Mersin'deki Darbe Girişimi Davası

Mersin’de FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in bir numaralı sanık olduğu, eski Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanı tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ve eski 3.

21.03.2018 21:39

Mersin'de FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, eski Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanı tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ve eski 3. sınıf emniyet müdürü Hasan Basri Dağdelen'in de aralarında bulunduğu, çoğunluğu rütbeli askerlerden oluşan 2'si firari, 18'i tutuklu 32 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın 5. celsesinin 3. oturumuna, bazı sanıklar ve avukatlar katıldı. Bugün eski emniyet Müdürü Dağdelen, Yaşar Şimşek ve kalan tüm sanıklar savunma yaptı. Hakkında ağırlaştırılmış müebbet istenen mütalaaya katılmadığını belirten Dağdelen, darbe girişiminde yer almadığını, örgüt üyesi olmadığını savundu. Resmi görev verilmediği halde Akdeniz Bölge Komutanlığına gitmesine yönelik iddiaya cevap veren Dağdelen, "15 Temmuz'da ailemle evde otururken kapı çaldı. Gelen bir astsubaydı, 'Garnizon komutanına suikast ihtimali var, Genelkurmay'da çatışma oluyor. Paşa sizi görmek istiyor' dedi. Kimliğini gösterdi, garnizonun emniyetle iletişim kurmaya çalıştığını, benim de orada bulunmam gerektiğini iletti. Üst düzey kriz yönetimi uzmanı olduğum için gitmenin doğru olacağını düşündüm. Komutanlığa birlikte gittiğim Seydi Vakkas Fidan ve Yaşar Şimşek'e olayı anlatmadım. Seydi Vakkas Fidan emniyetten arkadaşım, aynı zamanda komşum. Daha önce de bir yere gideceğim zaman yardım istemiştim. Yaşar Şimşek'i de yolda gördüm. Yemek yemek için çıktığını söylemişti. Ben de bir işim var sonra birlikte yeriz diye çağırdım" dedi.

"Demirhan'ın anons ettiği polis telsizi benim"

Darbe girişimini TRT'de bildiri okunana kadar bilmediğini iddia eden Dağdelen, komutanlıkta Demirhan ile görüştüğünü ancak herhangi bir yönlendirmesinin olmadığını belirtti. Demirhan'ın anons yaptığı polis telsizinin kendisine ait olduğunu doğrulayan Dağdelen, "Demirhan, dönemin Emniyet Müdürlüğüne vekalet eden Yakup Usta'ya ulaşamadığını aktardı. Nasıl ulaşırsınız? ya telsizden ya haber merkezden dedim. Bana telsizimi sordu, ben de arabada olduğunu söyledim. Bir görevliyle gitti aldırttı. Ben telefonumla uğraşırken telsizi kullanmış. Engel olmalıydım ama çekindim. İstasyonlara 'Akdeniz Bölge Komutanıyım' dedi ama 'sıkıyönetim komutanıyım, darbe yapıyoruz' gibi bir ifade kullanmadı. Bu telsiz kayıtlarıyla ortaya çıkmıştır. Benim darbeyle alakam yok. Çatışma çıkmaması için taraflar arasında aracılık yaptım. Birliğe gelen polisler ile askerler arasında çıkan gerginliği yatıştırdım" diye konuştu.

Darbe girişimini öğrendikten sonra komutanlıktan ayrılmak istediğini ileri süren Dağdelen, "Linç yemek istemedim. Kapıdaki bazı polislerle önceden husumetimiz vardı, kedi-köpek gibiydik. Komutana söyledim, botla gidebileceğimi iletti. Ben kaçmaya çalışmadım. Kaçmak istesem havadan, karadan kaçardım. Ben Bylock kullanmadım. Eşim bu nedenden dolayı tutuklu. Allah'a inandığım gibi inanıyorum bu işin sorumluları ortaya çıkıp hesap verecek. Bekleyip göreceğim o yüzden beraat istemiyorum" ifadelerini kullandı.

Mahkeme başkanının, "Ciddi bir terör saldırısından bahsedildiğini söylüyorsun. Neden sıralı amirlerine, üstlerine bildirmedin?" sorusu üzerine o dönem Emniyet Müdürlüğüne vekalet eden Yakup Usta'yı aradığını ancak ulaşamadığını savunan Dağdelen, "Kamera kayıtlarını izledik. Komutanlıkta nereye gitsen arkanda silahlı adam var. Neden koruyorlar?" sorusu üzerine de "Bilmiyorum polisim, silaha alışkınım. Rahatsızlık duymadım" şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık eski 4. Sınıf Emniyet Müdürü Yaşar Şimşek ise eşinin memlekette olması nedeniyle yemek yemek için 15 Temmuz'da dışarı çıktığını iddia etti. Dağdelen'in kendisini yolda gördüğünü ileri süren Şimşek, "Dağdelen ile telefonda görüşmedim, buluşmak için sözleşmedim. Yolda karşılaştığımızda yemek yiyeceğimi söyledim. Bana, 'bir arkadaşım gelmiş. Onu görüp geleceğim. İstiyorsan gel sonrasında yemek yeriz' dedi. Ben de bu dostça davete bir şey diyemedim ve araca bindim. Araca bindiğimde sonradan sanık Seydi Vakkas Arslan olduğunu tanıdığım kişi de vardı. Komutanlık önünde araçta beklerken radyodan darbe girişimi haberlerini duyduk ve oradan ayrıldık. Ben polis evine, oradan da evime gittim. Açığa alındım, 2 gün sonra da gözaltına alındım. Dağdelen'in oraya ne için gittiğini bilmiyordum. Ben sadece dostça teklifi kabul ettim ve sonrasında yemek yiyeceğimizi düşündüm. Araçtaki Seydi Vakkas Fidan da sanki hatır üzerine gelmiş gibiydi" dedi.

Tutuklu ve tutuksuz yargılanan sanıkların tamamının savunmalarını alan mahkeme heyeti, hükmü açıklamak için duruşmayı erteledi.

Mersin'deki darbe girişimine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, dönemin Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ve eski 3. sınıf emniyet müdürü Hasan Basri Dağdelen'in de aralarında bulunduğu 29 sanık hakkında 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 78'er yıl hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesinde 20 Haziran 2017'de başlayan davada, yargılama boyunca 8 sanık hakkında tahliye kararı verilmiş, farklı dosyaların bu dava dosyasıyla birleştirilmesiyle sanık sayısı 32 olmuştu. Savcı, esasa ilişkin mütalaasında aralarında Demirhan ve Dağdelen'in de olduğu 12 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, biri eski asker, 11'i eski polis 13 sanık hakkında da "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep etmişti. - MERSİN

Kaynak: İHA

Son Dakika 3.Sayfa Mersin'deki Darbe Girişimi Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement