Türkiye'de Sosyal İçerme ve İstihdam" Konferansı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erhan Batur, sorunların tespitini doğru yapmak zorunda olduklarını belirterek, "Bunun için dezavantajlı grupların tümüyle ilgili bilgi sağlamamıza olanak verecek ortak bir veri tabanı oluşturmayı düşünüyoruz. Daha sonra da bu bilgiler ışığında sorunlara çözüm üretecek politikalar geliştirilecektir" dedi.

Hilton Otelde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca " Türkiye'de Sosyal İçerme ve İstihdam" konferansı düzenlendi.

Burada konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erhan Batur, Türkiye'nin toplumsal gelişim sürecinde en çok öne çıkan konulardan birisinin sosyal dışlanmayla mücadele olduğunu söyledi.

Sosyal dışlanmanın toplumsal hayatı çeşitli alanlarda olumsuz etkilediğini belirten Batur, bakanlık olarak bu alana yönelik uygulamalar yaptıklarını dile getirdi.

Batur, istihdam ve işsizlikle mücadelenin en önemli bileşenler olarak ortaya çıktığına değinerek, "Özel itina gösterilmesi gereken vatandaşları, sosyal dışlanma riskinin engellenmesi ve önyargılarla mücadeleye yönelik önümüzdeki dönemde hibe programları gerçekleştireceğiz. Çok sayıda dezavantajlı gruba ulaşmak ve her birinin sorunlarına çözüm üretmek amacıyla önemli çalışmalar yürütmeyi düşünüyor ve planlıyoruz" ifadesini kullandı.

Önceki yıllarda yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'de 8 buçuk milyon engelli vatandaş bulunduğunu bildiren Batur, bugün ise engelli vatandaşların durumlarına bakıldığında eğitim hakkından yeterince yararlanamadıklarını dile getirdi.

Batur, Özürlüler İdaresi Başkanlığının en son yaptığı araştırmasında ise engelli vatandaşların yüzde 80' üretim süreçlerine dahil olamadıklarını, istihdama erişmekte de zorlandıklarını gösterdiğini kaydetti.

2012 yılında 35 binden fazla engelli vatandaşının İŞKUR'un desteğiyle çoğu özel sektörde olmak üzere işe yerleştirildiğine dikkati çeken Batur, şunları söyledi:

"Göç ile büyük kentlere gelen vatandaşlarımızın nitelikli olmayan işlerde, sosyal güvenlikten yoksun çalıştıkları bilinmektedir. Göç ve yapılaşma çok acı bir sosyal olgu olan çocuk işçiliğinin büyük bir sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca roman vatandaşlarımızın sorunlarıyla uzun zamandır ilgiliyiz. Roman derneklerinden de çok sayıda proje teklifi bekliyoruz ve kendilerinin bu çalışmalara aktif olarak katılmasını ümit ediyoruz. Öncelikle sorunların tespitini doğru yapmak zorundayız bunun için dezavantajlı grupların tümüyle ilgili bilgi sağlamamıza olanak verecek ortak bir veri tabanı oluşturmayı düşünüyoruz. Daha sonra da bu bilgiler ışığında sorunlara çözüm üretecek politikalar geliştirilecektir. Amacımız, toplumsal bir hareket oluşturarak her kesimi, dezavantajlı bireylerin istihdamına yönelik seferber etmektir."

AB Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Bela Szombati da sosyal içerme ile istihdamın çok önemli iki konu ve birbiriyle bağlantılı olduğunu vurguladı. İstihdamın geliştirilmesinin çok kilit bir konu olduğuna dikkati çeken Szombati, Avrupa'da büyümenin devam ettiğini fakat istihdam eksikliğinin hala sıkıntı olarak sürdüğünü söyledi.

Szombati, Türkiye'de sosyal içermeyle ilgili politikaların masaya yatırılmasının da dikkat çekici bir adım olarak görüldüğünü kaydetti. - Ankara