Karbonsuz yeni ekonomik düzende dijital dönüşümün kaçınılmaz olacağı öngörülüyor

Sanko Enerji Üst Yöneticisi Hakan Yıldırım, karbonsuz yeni ekonomik düzende Türkiye'nin alacağı pozisyonun önemli olduğunu belirterek, "Bu düzende söz sahibi olmak istiyorsak, ilk odak noktasının dijitalleşme olması lazım. Yeni düzene uyum sağlarken dijital altyapının da dönüşmesi gerekli." dedi.

Yıldırım, yaptığı basın açıklamasında, Paris Anlaşması'nın onaylanmasının Türkiye'nin alacağı pozisyon açısından olumlu olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin yeni enerji hamlelerini maliyetin düştüğü zamanlarda yaptığına dikkati çeken Yıldırım, "Türkiye'nin değişen ekonomide kendini konumlandıracağı her türlü enstrüman var. Bu açıdan, net sıfır emisyona ulaşma hedefi elinde enstrüman olan ülkeler için avantaj. Tüm dünya rüzgara, güneşe inanılmaz yatırım yapacak ve Türkiye'nin bu konuda endüstriyel bir geçmişi var. Bu yeni düzende daha önce maliyet olarak görünen şey, şu an değişimle fırsat olarak geri dönüyor ve bu gerçekten doğru konumlanırsa çok büyük bir fırsat olacak." diye konuştu.

Yıldırım, karbonsuz yeni ekonomik düzenin ilk çıktılarından birinin dijital dönüşüm olacağını vurgulayarak, "Bu dönemde uçtan uca dijital dönüşümün yapılması kaçınılmaz. Bu düzende söz sahibi olmak istiyorsak, ilk odak noktasının dijitalleşme olması lazım. Yeni düzene uyum sağlarken dijital altyapının da dönüşmesi gerekli." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye yenilenebilir enerji kapasitesini daha da büyütmeli"

Maliyetsiz ve karbon salımı yapmayan her enerji üretim kaynağının yeni ekonomik düzende yerini alacağını aktaran Yıldırım, temel kriterin karbon olduğunu söyledi.

Yıldırım, yenilenebilir enerji kapasitesi son yıllarda hızla artan Türkiye'nin gelecek yıllarda bu kapasiteyi daha da büyütmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"İhalelerin gerçekleştirilebilir proje stoku üretecek şekilde yapılması lazım. Şu an emtia fiyatları açısından bir kriz yaşanıyor. Türkiye açısından bir arz talep sıkıntısı görmüyoruz ama geleceğe dönük yeşil dönüşümü yaparken kömürden yenilenebilir kaynaklara geçmek için bu kaynaklardan daha fazla kapasite oluşturmamız lazım. Artık Paris Anlaşması'nı onayladık ve bir taahhüdümüz var. Bu kapsamda, endüstri tarafından da faydalanmak için yenilenebilir enerjide bir baz yükün oluşması gerek."

"Avrupa'da yatırım yapacağız"

Karbonsuz yeni ekonomik düzende şirket olarak öncü olmayı hedeflediklerini anlatan Yıldırım, "Bunun en önemli adımlarından biri olan dijital dönüşümü gerçekleştirmek için ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Ülkemizde bu ekonomik yeni ekonomik düzene geçişte lider rolü oynamak istiyoruz. Bunun için elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, bin megavatlık portföyünün tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşan bir şirket olarak Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yatırım yapmayı planladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"En azından 250-300 megavatlık kurulu güçle gerçekten ciddi yatırım yaparak bir ülkeye girmeyi hedefliyoruz. 2022'de muhakkak bir projeye başlamış olmayı istiyoruz. Türkiye'de de yatırımlarımız sürüyor. Akyel-1 ve Akyel-2 olmak üzere iki rüzgar santralimizde toplam 50 megavatlık güneş enerjisi santrali kurarak hibrit yatırım gerçekleştirmiş olacağız. Bu projelerimiz için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna başvurumuzu yaptık. Mart 2022 gibi bu projelerimizde güneş santrallerinin inşaatına başlayacağız."