Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, cari açığın finansmanında, herhangi bir sürdürülebilirlik sorunu olmayacağını belirterek, "Şunu net bir şekilde söyleyebiliriz; ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bahsedilen parasal genişlemeden çıkış stratejisinin sonucunda burada herhangi bir etkilenme olmayacaktır. Çünkü ABD'de faiz oranları hala daha çok düşük ve düşük kalmaya devam edecek" dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'nda konuşan Başçı, 2012 yılından itibaren dünyada mal ticareti artış hızının sıfıra doğru geldiğini belirtti.
Dünyada genel olarak talepte bir yavaşlama olduğunu söyleyen Başçı, bunun Türkiye ihracatına da yansımasının çok net bir şekilde görüldüğünü kaydetti.
Başçı, Avro Bölgesi'ndeki borç krizi döneminde Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verisinin 50'nin altına düştüğünü anımsatarak, son iki üç aya bakıldığında bu göstergede yukarı yönlü bir hareket olduğunu, genel bir toparlanma işareti bulunduğunu söyledi.
Avrupa'da ufak bir toparlanma, canlanmanın Türkiye ihracatına daha büyük bir etki yapabilecek potansiyele sahip olduğuna dikkati çeken Başçı, "Türkiye'de çok olumlu bir gelişme oldu. İhracatta pazar çeşitlenmesi oldu. Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi öncelikli olmak üzere yeni pazarlar açılıp buralara ihracat yapılmaya başlandı. Afrika'da da genel olarak yoğun bir çaba var. Bu faydalı, çünkü nereden nasıl bir şok geleceğini tam bilmiyorsunuz. Bazen sizin konsantre olduğunuz pazarda çok ciddi bir talep zayıflaması olabiliyor" ifadelerini kullandı.
Başçı, "İktisadi Yönelim Anketi"nden en son alınan sonuçların, özellikle kasım ayı için ümit verici olduğunu aktararak, ihracat beklentilerinden çok kuvvetli sonuçlar aldıklarını ve geleceğe bakışın daha olumlu olduğunu vurguladı.
İhracatın ithalatı karşılama oranına bakıldığında, Türkiye'de bu oranın genelde yüzde 60'larda dalgalandığını anlatan Başçı, Lehman krizi döneminde hem ihracat hem de ithalatın düştüğüne değindi.
"Cari işlemler dengesi, adım adım düzelmeye devam ediyor"
Erdem Başçı, Türkiye Cumhuriyeti iktisat tarihinde ilk defa uygulanan politikalar sayesinde bir iç-dış talep dengelenmesinin yaşandığını dile getirerek, bunun kademeli, ılımlı bir şekilde gerçekleştiğine işaret etti.
İhracatın ithalatı karşılama oranının, kasımdan itibaren yüzde 65 platosuna oturması durumunda, Türkiye'nin geçmiş yıllardaki ortalamasına yakın bir hale geleceğini söyleyen Başçı, bu durumda cari açığın OVP'de öngörülen bir şekilde kademeli iyileşmeye devam edeceğini aktardı.
Başçı, dengelenme konusunun çok önemli olduğunu vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Her zaman dış açık verdiğimizi görüyoruz. Bu kısmen normal karşılanabilir. Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz ve yurt dışı tasarruflarımız düşük. Fakat bu fark açılırsa makas, o zaman bir probleme işaret edebiliyor. 2012 ilk çeyreğinde bir talep canlanması oldu ve o arada biraz makas açıldı. Fakat tekrar ikinci çeyrekten itibaren bu makasın kapanmaya devam ettiğini görüyoruz ve bunun da devam etmesi gerekiyor. Cari dengede sürdürülebilirlikle ilgili kafalarda hiçbir sorunun kalmaması gerekiyor. Cari açık olarak bakıldığında, 74 milyar dolara kadar yıllık cari açık yükselmişti. Alınan tedbirlerden sonra 50'li rakamlara indi. Bu sene de OVP'de yıl sonu için 58 milyar dolar cari açık öngörülüyor. Fakat burada altının getirdiği bir takım geçici etkiler var. Onlar da ayrıştırılırsa cari işlemler dengesi adım adım düzelmeye devam ediyor ki 2014 yılında da bu düzelmenin yavaş ve kademeli bir şekilde devam edeceğini biz tahmin ediyoruz."
"ABD'de kısa dönemli faiz oranları uzunca bir süre düşük seviyelerde kalacak"
Merkez Bankası Başkanı Başçı, cari açığın sürdürülebilirliğiyle ilgili finansman tarafının çok önemli olduğuna dikkati çekerek, "Portföy akımları son derece oynak. Bazen bu yılın ilk dört ayında olduğu gibi kuvvetli bir şekilde girişler oluyor. Mayıs ayından itibaren özellikle haziran ve temmuzda sert çıkışlar söz konusu oldu. Orada fiilen çıkış o kadar yüksek değil çünkü likidite problemi olduğu için, fiyat etkisi daha ziyade kendisini gösterdi ve faiz oranlarındaki değişiklik daha baskın çıktı. Net fiili çıkışlar o kadar da yüksek olmadı ama genelde bütün dünyada gelişmekte olan ülkelerden o dönemde kuvvetli bir çıkış vardı" şeklinde konuştu.
Başçı, portföy giriş çıkışlarının güvenilir ve dayanıklı bir kalem olmadığını belirterek, banka ve banka dışı finansman borçlanmaları ile doğrudan yatırımların cari açığı rahatlıkla finanse ettiğini kaydetti.
Bunların daha sürdürülebilir ve daha kalıcı finansman unsurları olduğunu anlatan Başçı, "Yeter ki bankalarımız sağlam kalmaya devam etsinler ve firmalarımız sağlam bir şekilde çalışmaya devam etsinler. Burada herhangi bir sürdürülebilirlik sorunu olmayacaktır. Şunu net bir şekilde söyleyebiliriz; Fed'in bahsedilen parasal genişlemeden çıkış stratejisinin sonucunda burada herhangi bir etkilenme olmayacaktır. Çünkü orada faiz oranları hala daha çok düşük ve düşük kalmaya devam edecek. Özellikle kısa dönemli faiz oranları uzunca bir süre düşük seviyelerde kalmaya devam edecek" değerlendirmelerini yaptı.
Avro Bölgesi borç krizinin yaşandığı dönemlerde çift haneli enflasyon ve kısa vadeli faiz oranlarının söz konusu olduğunu sözlerine ekleyen Başçı, "Şu anda enflasyon yüzde 7,7 ve iniş çıkışlar olabilir ama bizim beklentimiz bu düşüşün önümüzdeki aylarda kademeli olarak devam edeceği yönünde. Dolayısıyla kısa vadeli faiz oranları da onunla daha uygun seviyelerde seyrettiği için, burada çok da fazla bir kredi maliyetlerinde artış olmadı ama bir miktar burada sıkılaşma söz konusu" ifadelerini kullandı.
- İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › İso Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?