İSKİD, 300'e yakın mimar, mühendis, müteahhit, kamu görevlisi ve sektör paydaşını Ankara'da dördüncüsünü düzenlediği 'Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı'nda bir araya getirdi.
İklimlendirme-Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD), 'Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı'nın dördüncüsünü Ankara'da gerçekleştirdi. Metin Uca moderatörlüğünde müteahhit, müşavir, mühendis, mimar, denetçi, kamu görevlisi ve STK temsilcilerinin ağırlandığı etkinlikte son yıllarda yeni bir kavram olarak sektörün karşısına çıkan ve sağlığı doğrudan etkileyen 'hasta bina' kavramını önlemek için yapılması gerekenler katılımcılarla paylaşıldı. Öte yandan konferans süresince nefes alan binalarda bütünleşik tasarımın önemine dikkat çekildi.
Organizasyonun açılış konuşmasını gerçekleştiren İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Cem Savcı, son yıllarda yeni bir kavram olarak ortaya çıkan ve insan sağlığını doğrudan etkileyen 'Hasta Bina Sendromu' olarak bilinen durumun önlenmesi ve nefes alan binaların inşa edilebilmesi için önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. Bu durumun önlenebilmesi için sadece doğru cihaz üretmenin yeterli olmadığını söyleyen Savcı, "Tasarımdan imalata, üretimden uygulamaya ve işletmeye kadar olan süreçte sürdürülebilir bir yaklaşım sergilenmesi gerekiyor. Türkiye'de sürdürülebilirlik kavramı 'yeşil bina'larla özdeşleşmiş durumda. Ancak nasıl mimar ve mekanik projecilerin; çevreye duyarlı, enerji verimli ve konforlu binalar için projenin en başından bitimine kadar uyum içinde çalışması gerekiyorsa, yapı hayata geçtikten sonra da bunu uzun yıllar aynı şekilde sürdürmeleri ve planlamaları da önemli" diye konuştu.
İSKİD Merkezi İklimlendirme Sistemleri Komisyonu Başkanı Volkan Arslan, "Alanında uzman isimlerle bütünleşik tasarım, enerji verimliliği, nefes alan binalar, iç hava kalitesi ve ısıl konforu üzerine önemli paylaşımlar gerçekleşti. Bildiğiniz üzere ev, ofis, spor salonu, okul, hastane, alışveriş merkezi gibi ortamlarda mekanların konfor sunması, yaşam kalitemizi artırması için sürdürülebilir iklimlendirme sistemlerine ihtiyaç var. Bu noktada projeler konsept tasarım aşamasındayken mimarların ve mekanik tasarımcıların sektör paydaşlarıyla, ürün tedarikçileriyle eş zamanlı çalışması, son yıllarda karşımıza çıkan hasta bina sendromunun önüne geçebilmek için hayli önemli. Her ne kadar son yıllarda bu konuda önemli yollar kat edilse de, yaşam alanlarında gerekli iklimlendirme ve ısıl konforu sağlanamaz ise öncelikli olarak evde, işte, okulda, hastanede, verimlilik minimuma düşüyor. Sadece ortam konforu değil, uzun vadede solunum yoluyla bulaşan hastalıklardan tutun da birçok sağlık problemi ile karşılaşılabiliyor" dedi.
"TÜRKİYE ENERJİ TASARRUFUNDA % 30'A ULAŞABİLİR"
Ev ve ofis projelerinde doğru sistem ve cihaz tercih edilmemesinin enerjinin büyük bir kısmının boşa gitmesine neden olduğuna dikkat çeken Volkan Arslan, doğru projelendirmelerle ülkelerin ve kullanıcıların enerji tüketimlerinin azaltılabileceğini kaydetti. Arslan, "2014 yılında Türkiye'nin cari açığı 45 milyar dolardı. Enerji ithalatımız ise 60 milyar dolar. Bu enerjinin yüzde 40'ı binalarda kullanılırken, bunun yüzde 65'lik kısmı ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiliyor. Ancak, kurulan verimli ve doğru sistemlerle bu tüketim oranından %30'a kadar enerji tasarrufu yapmak mümkün. Bu da yılda yaklaşık 5 milyar dolarlık enerji ithalatında azalma sağlayarak, ülke cari açığına katkı yapacak" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu, Tarım Bakanlığı Hizmet Binası, Türkmenbaşı Havaalanı, Şişli Okmeydanı ve Göztepe Hastanesi gibi önemli projelerde imzası bulunan Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD)'nin kurucu üyesi ve Makina Yüksek Mühendisi Bahri Türkmen ise sürdürülebilir, güvenli, fonksiyonel, estetik, üretken, erişilebilir, düşük maliyetli bina tasarımları üzerine son yıllarda önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini belirtti. Enerji simülasyonlarıyla başlanan projelerin ne kadar enerji tüketmesi gerektiğine kadar bütün optimizasyonların gerçekleştiğini söyleyen Türkmen, binada saat saat ne kadar enerji tüketimi gerçekleşebileceğini hesapladıklarını söyledi. Türkmen, ayrıca güncel yeşil bina projeleri ve yaklaşımlarını katılımcılarla paylaştı.
"BÜTÜNLEŞİK BİNA TASARIMIYLA DAHA AZ KAYNAK HARCANACAK"
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji Verimliliği Daire Başkanı Şube Müdürü Esra Turan Tombak ise kaynakların giderek azaldığı dünyada her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de enerji verimliliği, tasarrufu ve kaynak tasarrufu gibi konuların ön plana çıktığını vurguladı. Yaşam döngüsü içinde binaların en çok kaynak tüketimini gerçekleştirdiğine değinen Tombak, "Sadece enerji değil, içilebilir su tüketiminden, kaynak ve hammadde tüketimine kadar binalar önemli bir giderden sorumlu. Bu anlamda bakanlığımız binalarda enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik projeler yürütüyor. Yeni yapılar artık yatırım maliyetiyle değil, yaşam boyu analiziyle geliştiriliyor. Ankara Sincan Etimesgut Tapu ve Kadastro Hizmet Binası bütünleşik bina yaklaşımı ile tasarlandı. Bu tekniğin tüm sektörde uygulanmasıyla inşaat sırasında koordinasyon hatalarından kaynaklı para, zaman ve iş gücü kayıpları tarihe karışacak. Çevreye en az zarar veren, minimum kaynak tüketimi gerçekleştiren yeni binalar sayesinde insanlar evlerinde, iş yerlerinde daha kaliteli yaşayabilecek. Ayrıca hastalıklar da doğru orantıda azalacak" dedi. Sürdürülebilirlik açısından yeni nesil çalışmaların paylaşıldığı organizasyonda Ekodenge Mimarlıktan yeşil bina danışmanları Seda Yöntem, Mert Ayaroğlu, hayata geçirdiği projelerle birçok ödülün sahibi A Tasarım Mimarlık Kurucusu Ali Osman Öztürk, YDA İnşaat Genel Müdür Yardımcısı Ömer Öksüz sektördeki yeni trendleri, mimari ve mekanik projelerdeki çevreye duyarlı bina yaklaşımlarını, ısı pompaları, güneş enerjisi ile rüzgar enerjisi ve sıcak su ile desteklenen yeni yapıları katılımcılarla paylaştı. - İSTANBUL
Son Dakika › Ekonomi › Sadece İklimlendirmeyle Türkiye'nin Cari Açığını Yüzde 10 Azaltabiliriz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?