Sürgünde Öldü, Yeğenine Üstün Hizmet Madalyası - Son Dakika
Ekonomi

Sürgünde Öldü, Yeğenine Üstün Hizmet Madalyası

Sürgünde Öldü, Yeğenine Üstün Hizmet Madalyası

Cumhurbaşkanı Sezer'in Elinden Önceki Gün Devlet Üstün Hizmet Ödülü'nü Alan İşadamı Jak Kamhi'nin Sıfırdan Başlayan Hikayesini Referans Yazarı Jale Özgentürk Yazdı...

18.08.2007 12:02

Cumhurbaşkanı Sezer'in elinden önceki gün Devlet Üstün Hizmet Ödülü'nü alan işadamı Jak Kamhi'nin sıfırdan başlayan hikayesini Referans yazarı Jale Özgentürk yazdı...

Cumhurbaşkanı Sezer'in elinden önceki gün Devlet Üstün Hizmet Ödülü'nü alan işadamı Jak Kamhi, 'Türkiyemiz' diye söz ettiği ülkesini ABD'den Fransa'ya kadar her yerde tanıtmaya çalışıyor.

Jak Kamhi, ömrünü atalarının 500 yıl önce İspanya'dan kaçarak yerleştiği Türk topraklarına adamış bir isim. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in son faaliyetlerinden biri, işadamı Jak Kamhi'ye Devlet Üstün Hizmet Ödülü'nü vermek oldu. Tören Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'tan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yeni cumhurbaşkanı adayı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e kadar devletin zirvesini bir araya getirerek bir demokrasi dersi verdi.

Tören bu yönüyle gerçekten anlamlıydı ama ödül verilenin Musevi bir işadamı olması da önemliydi. Üstelik ödül Türkiye Ermenilerini Vakıflar Yasası sırasında "yabancılar" olarak tanımlayan birinin, Sezer'in elinden alınınca...

Yaklaşık 15 yıldır İktisadi Kalkınma Vakfı'ndan, İstanbul Sanayi Odası'na kadar görev aldığı meslek kuruluşlarındaki çalışmalarını yakından izlediğim Jak Kamhi, bu ödülü gerçekten hak eden bir işadamı.

Türkiye bu topraklarda "azınlık" olarak yaşayan yurttaşlarına hoyrat davranmış bir ülke. Mübadeleyle giden Anadolu Rumları, 1955'de 6-7 Eylül olaylarıyla kalan Rumların gitmesi, 1940'larda ise Varlık Vergisi'yle sermayeyi Türkleştirme operasyonu yüzünden eziyet ettiğimiz Yahudi, Rum ve Ermeniler…

Amcası sürgünde öldü

Kamhi de Varlık Vergisi'nin acısını yaşayan bir Musevi işadamı.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında Hitler'in Yahudi düşmanlığı Türkiye'yi de etkisi altına alıyor. Varlık Vergisi o yılların eseri. Jak Kamhi'nin amcası Bensiyon Kamhi, Varlık Vergisi borcu yüzünden Aşkale'ye sürülüyor ve orada tifüsten ölüyor. Onun borcu ise Jak Kamhi'nin babasına kalıyor. Yıllarca evlerine gelen haciz memurlarıyla uğraşıyorlar...

Bütün bu sıkıntılara rağmen, babasının Yıldız Teknik'te okuttuğu Jak Kamhi, işe sıfırdan başlıyor. Daha sonra Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri olacak Profilo'nun temelleri de İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilere tepki gösterip Türkiye’ye sığınan ve yardım ettikleri Hıristiyan Almanlar'ın desteğiyle atılıyor.

İlk müşterisi Vehbi Koç

Ürettiği profil malzemesinin sonuna “o” harfini alarak markalaştırdığı Profilo'nun ilk müşterisi ise sonradan Arçelik’le kendisiyle rekabet edecek Vehbi Koç oluyor. Ünlü AEG markasının üreticisi de Kamhi oluyor. İlk çamaşır makinesi ve ilk renkli televizyonu bu markayla üretiyor.

Kamhi Ailesi’nin Türkiye'nin Avrupa yolculuğunun her adımında emeği var. Jak Kamhi, "Türkiyemiz" diye söz ettiği ülkesini ABD'den Fransa'ya kadar her yerde tanıtmaya çalışıyor. Kamhi'nin şu sözleri ise, aldığı ödülü ne kadar hak ettiğinin göstergesi bence:

"Osmanlı da, Türkiye de baskı altındaki birçok milletten insana kucak açmıştır. Ermeni konusu Türkiye'nin bu özelliğine büyük gölge getirmiştir. Çok büyük yalanlar söylenmiştir. Ben bunlara hep karşı çıktım. Ondan dolayı bana suikast yapıldı. Ondan dolayı ben düşman kazandım. Ama yılmadım Türkiye'ye borcumu ödüyorum. Osmanlı'nın bu tutumu olmasaydı ecdatlarım buraya gelemez, ben de olmazdım. Ben de bunun için hizmet ediyorum."

İshak Alaton: Sıfırdan başladı

Jak Kamhi ile İshak Alaton'un yaşam öykülerini hep birbirine benzetirim. Çünkü İshak Bey de Varlık Vergisi darbesini en acısından yemiş ve sıfırdan bugünlere gelmiş bir işadamı. Dün İshak Bey'le Jak Kamhi'nin aldığı ödülü konuştuk. Ödülü kendi almış gibi sevinen Alaton, bana bir anısını da aktardı:

“18 yaşındayım. Jak'da benden üç yaş büyük, 21 yaşında. Yıldız Teknik Üniversitesi'ni yeni bitirmiş. Bir gün "İş buldum" dedi. 'Ne işi’ dedik. Bir müteahhidin yanında şantiye şefliği yapacağını söyledi. Ardından bizi yanına davet etti, gittik. İzmit tarafında kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde bir inşaat. Manzara şu. Bir asker çadırı, bir uyku tulumu ve bir gaz ocağı. Bize çay yapmaya çalışıyor. ‘Ne iş yapıyorsun’ diye bir kez daha sorduk. ‘10 ameleyle bina yapacağız’ dedi. Projeyi gösterdi, basit bir bina. Yani Jak bugünlere tırnağıyla çalışarak sıfırdan gelen saygın bir adamdır."

Ahmet Nazif Zorlu: Centilmen rakip

Türkiye'de elektronik sektörünün dört büyük oyuncusu var. Arçelik, Vestel, Profilo ve Beko. Sektör ciddi sıkıntılar içinde. Jak Kamhi'nin de dediği gibi zarardalar. Ahmet Nazif Zorlu, Kamhi'nin yıllardır rakibi. Dün Kamhi'nin ödülü için Zorlu'yla da sohbet ettik. "Sevgili dostum için çok mutluyum" diye söze başladı. Kamhi'nin "önce ülkem" diyen bir işadamı olduğunu ve bu ülkeyi dünyanın her yerinde temsil ettiğini, çok ciddi lobicilik yaptığını söyleyen Zorlu, "15 yıl önce tanıştık Kamhi'yle. Yılda bir iki kez bir araya geliriz. Ülke sorunlarını konuşuruz. Her türlü ödülü hak etmiş bir işadamıdır o. Onun gibi işadamlarının sayılarının artması lazım" dedi. Zorlu, "Kamhi sizin için nasıl bir rakip" sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "Centilmen, yıkıcı değil yapıcı bir rekabet yürüttü her zaman. Burada da önce ülkesini düşündü."

Kaynak: DHA

Son Dakika Ekonomi Sürgünde Öldü, Yeğenine Üstün Hizmet Madalyası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement