Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların bugün yapılacak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu'ndan (PPK) faiz indirimi bekleyip beklemediğine ilişkin, "Biz ne gerekiyorsa onun yapılmasından yanayız. Döviz alacaksa döviz alsın. Ama tabii ki bizim beklentimiz faizi düşürmesidir" dedi.
Büyükekşi, TİM'in "2013 Yılı İhracat İlk 1000 Envanteri Sonuç Raporu"nun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, ilk 500 ihracat firmasının yıl sonu dolar kuru tahminlerinin ortalamasının 2,28, ikinci 500'de ise bu oranın 2,31 olduğunu söyledi.
Büyükekşi, Türkiye genel sıralamasında ilk 10 firmadan 7'si, ilk 100 firmadan 42'si, ilk 500 firmadan 130'u olmak üzere toplam 193 firmanın ihracatçı birlikleri yönetim ve denetim kurullarında görev aldığını kaydetti.
Türkiye'de ilk 500 ihracatçı firmanın yıllık ihracatının firma başına ortalama 152 milyon dolar olduğu bilgisini paylaşan Büyükekşi, ilk bin ihracatçıda bu rakamın 90 milyon dolar, ilk 5 binde 25 milyon dolar, ilk 10 binde ise 13,5 milyon dolar civarında olduğunu bildirdi.
KOBİ'lerin ihracatının daha çok arttığını aktaran Büyükekşi, "Türkiye Markası" adlı bir çalışma yaptıklarını ve yakında bitireceklerini ifade etti.
Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Büyükekşi, hiçbir zaman yüksek kur peşinde olmadıklarını, yüksek kuru savunmadıklarını söyledi.
Kur 2,40'lara çıktığında kurun yüksek olduğunu ve böyle bir kura ihtiyaçları olmadığını söylediklerini anımsatan Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti:
"Rekabet edebilir, istikrarlı bir kura ihtiyaç var. Volatilite, hızlı yükselişler, hızlı düşüşler ihracatçıya zarar veriyor, enflasyonu azdırıyor, bu enflasyon da bizim maliyetlerimizi artırıyor. Biz, 'Bu şekilde olmasının faydası yok' demiştik, o zaman Merkez Bankası'nın attığı adımları desteklemiştik. Faizi 5 puan artırdı, itiraz etmedik. Ama özellikle bugünlerde döviz kuru 2,07'lere kadar düştü. Biz o zaman herhangi birşey söylemedik. Yüksek kuru savunmuyoruz dedik ama, düşük kuru da savunmuyoruz. Rekabet edilebilir bir kur istiyoruz. Çok güzel bir dört aylık gelişme var. İhracat yüzde 10 civarında artıyor, ithalat da yüzde 2 civarında düşüyor. Aslında kur sadece ihracata destek vermiyor, ithalata da negatif yönde destek veriyor. Bunu iyi algılamamız lazım.
Merkez Bankası ne yapması gerektiğini her halde çok iyi bir şekilde biliyor. Proaktif davranıp, o zaman nasıl hızlı bir şekilde birşeyler yaptıysa, şimdi de gerek o zaman döviz sattı, şimdi döviz mi alacak, faizlerle mi oynayacak, ne yapacaksa, biz bunlara karışmıyoruz. Ama biz diyoruz ki, 'Biz bu durumdan şikayetçiyiz'. Rekabet edilebilir bir kur, bu günler için diğer anketlerde de 2,15 olarak ortaya çıktı. Biz diyoruz ki, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesini gerçekleştirebilmesi için mutlaka ihracat odaklı bir üretim stratejisine ihtiyaç var. İhracatçı da imkan verilirse, bunu yapabileceğini gösteriyor. Geçen sene büyümeye pozitif katkı veremedik ama bu sene mutlaka verecek, gidişat onu gösteriyor."
"500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılabilmesi için ihracatın her yıl yüzde 13 artması gerek"
Büyükekşi, 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılabilmesi için ihracatın her yıl yüzde 13 artması gerektiğini söyledi.
"İlk 500'deki firmalar kar edemeyeceklerini mi düşünüyor?" sorusu üzerine Büyükekşi, Türkiye'de özel sektörün kar edemediği anda pazarlama faaliyetlerinde, daha sonra da Ar-Ge ve tasarımda firene bastığını belirterek, "Karlılıklardan feragat etmemek için Ar-Ge çalışmalarından feragat etmiş. Geçen sene karlılık yüzde 6'lar mertebesindeydi ve biz buna yetersiz diyorduk. Ciroların düşüp karlılığın artması mutlak değere baktığınızda karınızı yükseltmiyor. Bir yandan mutlak değer, bir yandan da oran önemli. Bizim bunu iyi çalışmamız lazım. Bir yandan ciromuzu diğer yandan da karlılığımızı kabul edilebilir uluslararası karlılık düzeyine getirebilmemiz lazım" diye konuştu.
İhracatçıların, TCMB Para Politikası Kurulu'ndan faiz indirimi bekleyip beklemediğine yönelik soru üzerine Büyükekşi, şunları söyledi:
"Biz ne gerekiyorsa onun yapılmasından yanayız. Döviz alacaksa döviz alsın. Ama tabii ki bizim beklentimiz faizi düşürmesidir. Yatırımları, maliyetleri konuşuyoruz. Aslında faiz maliyetlerin üzerine ilave bir yük getiriyor, onun yanında yatırımı zorlaştırıyor. Aslında 2006 yılında Türkiye bu filmi gördü. Durmuş Yılmaz TCMB Başkanı iken faizler 4 puan arttı. Dolar 1,70'e çıkmıştı sonra 1,20'lere kadar düştü. Biz buraya geldik. Aynı filmi yeniden görmememiz ve dikkatli davranmamız lazım."
İhracat kilogram fiyatına yönelik bir soru üzerine Büyükekşi, sektör bazında bir çalışma yaptırdığını ifade ederek, "Çalışma, son 5 ya da 10 yıl hangisini bulabilirsek ondan sonra aylık bazda takip edeceğiz. Bir dahaki yıl firma bazında da yapacağız. Sektörlerin de alt sektörleri var. Bu çalışmalarda mesela buzdolabının kilosunu 5 sene önce kaça satmışız, şimdi kaça satıyoruz, 2023'te kaça satmalıyız? Diğer ülkelerde kaça satılıyor? Bunlar çalışmanın içinde olacak" dedi.
Büyükekşi, yatırım iştahını hem yerli, hem de yabancı için artırılması gerektiğini anlatarak, müteşebbis için en önemli şeyin kar olduğunu söyledi.
Geçen sene 58 bin ihracatçı firmanın ihracat yaptığını aktaran Büyükekşi, bu sene ilk 4 ay sonunda 60 bini geçtiğini kaydetti.
- İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Tim 2013 Yılı İhracat İlk 1000 Envanteri Sonuç Raporu Açıklandı - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?