Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Bugün 113 ticaret borsamızın işlem hacmi 172,2 milyar liradır. Yani 2002-2015 yılları arasında borsalarımızın işlem hacmi 10 kattan fazla artmıştır" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'na katıldı. Ankara'da meydana gelen terör saldırısı sonucu hayatlarını kaybeden sivil memur ve askeri personellere Allah'tan rahmet ve yaralılara acil şifalar dileyerek konuşmasına başlayan Tüfenkci, "Türkiye olarak her zaman terörün bir insanlık suçu olduğunu, hangi gerekçeyle neden yapılmış olursa bütün bir insanlığın ortak bir bilinçle karşı durması gereken bir insanlık suç olduğunu söyledik. Bu tavrımızı sadece bizim maruz kaldığımız terör saldırılarında değil 11 Eylül, Londra, Beyrut, Paris gibi insanlık dışı vahşetler karşısında da hiç değişmedi. Türkiye hiçbir zaman bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışında olmadı. İyi terörist, kötü terörist ve Terör örgütleri arasında ayrım yapmadığımız gibi terörle mücadeleyi bir insanlık sorunu olarak gördük ve öyle hareket ettik. AK Parti olarak nereden gelirse gelsin tüm terör saldırılarını şiddeti lanetlediğimiz gibi siyaset kurumunun terör odakları karşısında ortak bir tavır sergilemesi konusunda çağrılar yaptık. Şiddet çağrılarının, nefret dilinin, ayrımcı propaganda yöntemlerinin her zaman karşısında olduk. Bugün bizim yüreğimizi yakan, Türkiye'yi acılara gark eden bu vahşi saldırılar teröre karşı uluslararası dayanışmaya ne kadar çok ihtiyaç hissettiğimizi bir kez daha ortaya koymuştur. Başka ülkelerde DEAŞ'ın Paris'teki saldırısında gösterilen tutumun, bu saldırı karşısında da bütün bir uluslararası toplum tarafından gösterilmesi gerekmektedir. Tarih, herkesin aldığı tutumla yargısını verir. Biz açık bir şekilde bu saldırının Türkiye'nin huzuruna ve barışına dönük olduğunu söylüyoruz. Bu saldırıyı kimler yapmış, nasıl planlamışlarsa onlara karşı da bütün Türkiye'nin birlik ve beraberliğini muhafaza ederek, mücadele etme kararlılığında olduğumuzu vurguluyoruz. Terör olaylarını istismar ederek, milli birlik ve bütünlüğümüze kast eden eylem ve söylemler içinde olanlar da en az bu terör eylemlerini gerçekleştirenler kadar acımasız bir vicdanla hareket etmektedirler. Yüce milletimizin her daim gösterdiği üstün irfanı göstererek omuz omuza vereceğine hiç kuşkumuz yoktur" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de şu anda 113 ticaret borsasının bulunduğunu söyleyen Tüfenkci, "Bunların 58'i illerimizde, 55'i ilçelerimizde bulunmaktadır. 2002-2015 döneminde ticaret borsalarının işlem hacmi açısından mukayese edecek olursak; 2002 yılında 110 ticaret borsamız vardı ve işlem hacmi 17 milyar 200 milyon liraydı. Bunların içinde 1 milyar TL üzeri işlem yapan borsa sayısı 3'tü. Bugün 113 ticaret borsamızın işlem hacmi 172,2 milyar liradır. Yani 2002-2015 yılları arasında borsalarımızın işlem hacmi 10 kattan fazla artmıştır. 2002-2015 döneminde borsa derinliği ve işlem kapasitesi açısından önemli bir yükseliş bulunmaktadır. Ancak genel olarak ticaret borsalarının mevcut kapasitesi ile tarımsal ürün piyasalarında sürdürülebilir, istikrarlı fiyat yapısını tesis etmek için daha çok çalışmak gerekmektedir. Bakanlığımızca, bu alanda eksikleri gidermek üzere ürün ihtisas borsacılığı ve lisansı depoculuğu desteklemek suretiyle Türkiye coğrafyasında yaygın bir hale getirmek için çalışmalar sürdürülmektedir. Zira dünya ve Avrupa'daki emsal ürün borsalarının işlem hacmi ile bir kıyaslama yaptığımızda ticaret borsalarımızın işlem hacimleri daha azdır" diye konuştu.
Ticaret borsalarının lisanslı depoculuk sisteminde önemli roller üstlendiğini kaydeden Tüfenkci, "Lisanslı depoculuk, uzun süreli depolanabilen ve standardize edilebilen hububat, baklagiller, yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin, zeytinyağı ve kuru kayısı gibi tarım ürünlerinin ticaretine yönelik bir sistemdir. Lisanslı depoculuk sisteminde; tarım ürünlerinin sınıf ve kaliteleri yetkili sınıflandırıcı olarak isimlendirilen laboratuvarlarca belirlenmekte; Ardından, modern altyapıya sahip lisanslı depolarda depolanmakta; Bu ürünlerin ticareti ürünün mülkiyetini temsilen lisanslı depo işletmesince düzenlenen Ürün Senetleri vasıtasıyla yapılmaktadır. Ürün senetleri Ürün İhtisas Borsası'nda; bu borsa kuruluncaya kadar ise Bakanlığımızca yetkilendirilen ticaret borsalarında yapılmaktadır. Türkiye, ürün ihtisas borsasına dayanak oluşturabilecek ürünlerin yetiştirilebildiği bir ülkedir. Şu anda ürün ihtisas borsası kurulana kadar ürün senedi alım satımı konusunda Bakanlığımızca yetkilendirilen 9 ticaret borsası bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise, küresel piyasalarda her gün yeni bir çalkantının yaşandığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Dünya ekonomilerinde belirsizlik devam ediyor. Avrupa'da ekonomik büyüme bir türlü kalıcı olamıyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisi ve reel sektörümüz, sağlamlığını gösteriyor. Geçen sene itibariye yüzde 4 civarında bir büyüme yakaladık. 720 bin kişiye özel sektör olarak yeni istihdam sağladık. Euro-dolar paritesindeki gerileme sonucu dolar bazında ihracatımız yüzde 9 azalmış gözüktü. Ama miktar bazındaki ihracatımızı, 2015'de önceki seneye göre yüzde 1,5 artırmayı başardık. Böylece Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı pay binde 8,7 seviyesine ulaştı. Özel sektör olarak ülkemize yatırım yapmaya da devam ettik. Makine ve teçhizat yatırımlarımız 2015'de 63 milyar euroya ulaştı. Tarımsal üretim hacminde Avrupa'da birinci ve dünyada 7'nci sıraya çıktık. Bu sene de hedefimiz, büyümede yüzde 4'ün üzerine çıkmak. Bu noktada tarım sektörümüzün önemi ortaya çıkıyor. Zira tarım başka alanlara benzemez. Her şey yolunda giderken tarımın önemi tam anlaşılmaz. Allah yokluğunu göstermesin. Tarımın değeri, stratejik önemi, ancak yokluğunda anlaşılır. Tedbir almazsak, bugün daha ucuz diye her ürünü ithal etmeye kalkarsak, gelecekte boğazımızdan dışa bağımlı hale geliriz. Gıda güvenliğimiz de tehlikeye girer."
Tarımda verimi arttırmak adına çalışmaların yapılması gerekliliğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Tarımı, ekonomik bir üretime dönüştürelim. Ekonomi disiplinini katalım. Maliyet, rekabet, verimlilik, kar, ölçek gibi kavramları işin içine sokalım. İşte, milli tarım politikamız; bu tasavvuru oluşturmak, bunun kurumsallaşmasını sağlamak, bu yönde düzenleme ve uygulama yapmak olmalı. Bugün tarım, Türkiye'nin önemli sektörlerinden birisi. Sadece ekonomik değil, kültürel kodları da olan, bir hayat tarzıdır. Dahası tarım, ülkemizin kalıcı servet alanıdır. Ama biz elimizin altındaki bu serveti kullanamıyoruz. Avrupa ile Gümrük Birliği'ne girdik. Böylece sanayimiz değişti, küresel sisteme entegre oldu. Ama tarım aynı kaldı. Bunun olumsuz sonuçlarını bugün hepimiz hissediyoruz. Dünyada gıda fiyatları düşüyor. Ama Türkiye'de artıyor. İlginçtir, bundan üretici de faydalanamıyor. Herkes şikayet ediyor. Şehirlerde yaşam daha pahalı hale geliyor. Gıda sanayinin rekabetçiliği olumsuz etkileniyor. Zira birçok üründe verim artmış olsa da hala AB düzeyinin altında. Bunun yansımasını ihracatta görüyoruz. Bizden çok daha küçük yüzölçüme sahip Danimarka, Polonya, Belçika, Hollanda bizden daha fazla tarımsal ihracat yapabiliyor. Bugün ülkemiz tarımında yaşanan sıkıntıların kaynağı dönemsel ve geçici değil, yapısaldır. Sistemin tamamını bütüncül bir şekilde yeniden düşünmek gerekiyor. Tarım sektörüne, tarımsal desteklere, ticarete yeni bir bakış açısı kazandırmalıyız. Türkiye'de kişi başı ortalama gelir, son 15 senede, 3 bin dolardan 10 bin dolara çıktı. Ama 10 bin dolardan 25 bin dolara çıkarmak için faklı şey yapmamız lazım. Yüksek teknolojili üretim altyapısını geliştirmeliyiz. Tarım sektörünü küresel rekabete uyumlu hale getirmeliyiz. Yani sanayideki gibi tarım sektörünü de dönüştürmeliyiz. TOBB olarak ticaret borsalarımızla birlikte, tarım sektörünü daha da geliştirecek projeler ve çalışmalar yürütüyoruz. Borsalarımızın görüş, öneri ve sıkıntılarını, siyasi iradeye iletiyoruz, çözüm yolları arıyoruz" dedi. - ANKARA
Son Dakika › Ekonomi › TOBB Ticaret Borsası Konsey Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?