Turkuaz Kart, Beyin Göçü ve İş Gücü Kazandıracak

VEYSEL KARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, Türkiye'ye beyin ve iş gücü kazandırmayı amaçlayan Turkuaz Kart uygulamasının büyük devlet olmanın esaslarından biri olduğunu söyledi.

Yıldırımhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uluslararası İş Gücü Kanunu kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Uluslararası İş Gücü Genel Müdürlüğü kurulduğunu ve Turkuaz Kart uygulamasının bu bağlamda projelendirildiğini belirtti.

Uluslararası İş Gücü Genel Müdürlüğünün, daha çok yurt dışından Türkiye'ye gelecek iş gücünün planlanması ve tanziminin yapılması amacıyla kurulduğunu dile getiren Yıldırımhan, Turkuaz Kart uygulamasının Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe girdiğini anımsattı.

Yıldırımhan, Türkiye'ye yönelen beyin ve sermaye göçünü yönetmek amacıyla böyle bir yola başvurulduğuna dikkati çekerek, "Turkuaz Kart da bu çalışmanın bir parçası. Bu ülkede yatırım yapmak isteyen yatırımcılarımıza belirli bir zaman sonra Turkuaz Kart ayrıcalığını tanıyor ülkemiz. Amerika'da nasıl bir Green Kart uygulaması varsa ülkemizde de Turkuaz Kart uygulaması var. Bu büyük devlet olmanın esaslarından biridir." dedi.

Türkiye'nin yıllarca yurt dışına hem beyin hem de iş gücü göndermiş bir ülke olduğunu kaydeden Yıldırımhan, son yıllarda yaşanan ekonomik gelişmelerle Türkiye'nin hem beyin ve iş gücü göçü almaya başlayan bir ülke haline geldiğine işaret etti.

Yıldırımhan, bundan dolayı Uluslararası İş Gücü Kanunu çerçevesinde Turkuaz Kart'ın uygulamaya başlandığını belirterek, "Bunun çok ciddi getirileri olacağını düşünüyorum çünkü bu aynı zamanda yatırımcılara bir imtiyaz tanıyor. Bu imtiyazdan da faydalanabilecek epeyce bir insan olduğunu düşünüyorum. Sermaye girişlerinde ve bizden bu ülkede oturum almak veya bazı imtiyazlara sahip olmak isteyenlerin işlerini kolaylaştıracak bir uygulamadır." diye konuştu.

"Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı istihdam projesi"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının istihdam artışı için ciddi çabaları olduğuna dikkati çeken Yıldırımhan, artı istidam çalışmalarının yaklaşık 2 milyon insanı yakından ilgilendirdiğini söyledi.

Projenin önemine değinen Yıldırımhan, şöyle devam etti:

"Bu proje Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı istihdam projesi. Burada ticaret erbabının, esnafın, tüccarın, sanayicinin bizden talep ettiği şeyler şunlardı; 'biz işçi almak istiyoruz, eleman çalıştırmak istiyoruz fakat sigorta primleri epeyce bir yük getiriyor.' Şimdi bu 2 milyon civarındaki insanın sigorta primleri artık İŞKUR tarafından karşılanacak. Bu çok büyük bir katkı. Asgari ücret üzerinden bir işçi için 773 lira tamamen İŞKUR tarafından karşılanacak. Bunun toplam maliyeti 12,5 milyar lira. Bu tüccarımıza ve sanayicimize bir katkı bir teşvik olarak sunulmuş olacak."

Yıldırımhan, yıl sonu itibarıyla artı istihdam çalışmasının çok ciddi getirilerinin olacağına inandığını vurgulayarak, "Şu ana kadar ocak-şubat ve 13 Mart'a kadar olan tarihte yaklaşık 500 bin yeni sigortalının işbaşı yaptığını görüyoruz. Bu çok sevindirici bir rakam. Dolayısıyla geçen seneden var olan açığımızı kapatmış olduk. Bundan sonra gelecek olan her rakam artı istihdamın ortaya koyduğu verimli bir sonuç olacaktır. 500 bin kişi ve 1,5 milyon insan artı istihdamdan yaralanmış olacak. Yıl sonu itibarıyla bu hızla gidersek yüzde 10'un altında bir işsizlik oranı bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- 10 ildeki pilot uygulamaya 32 bin başvuru

Yıldırımhan, Büyükanne Projesi'nin kadın istihdamına yönelik bir proje olduğunu ifade ederek, 10 ilde yürütülen pilot uygulamaya 32 bin civarında başvuru geldiği bilgisini paylaştı.

Projeyle kadınının doğum sonrası istihdam sürecinden kopmamasını amaçladıklarına işaret eden Yıldırımhan, şunları söyledi:

"Şimdi pilot olarak uyguluyoruz. Bunun sonuçlarını yıl sonu itibarıyla göreceğiz. Eğer proje başarılı olursa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bunu bütün ülke sathına yayacağız. Burada geleneklerimize uygun aile yapısını korumak amacımız da var. Çekirdek ailede büyükannelerin belki bir çok yerde yeri olmuyor. Şimdi bu projeyle torunla büyükanne arasında ve aslında ebeveynlerle büyükanne arasında da bir muhabbetin oluşacağına inanıyoruz."