Tüsiad: Sürecin AB'ye Üyelikle Sonuçlanması İçin Somut Bir Hedef Katılım Tarihi Telaffuz Edilmeli

TÜSİAD, Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinde Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu başlığının açılmasından memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, söz konusu başlığın açılmasının sürece yeni bir ivme kazandıracağına dair umut verdiğini vurguladı. TÜSİAD, sürecin üyelikle sonuçlanması için somut bir hedef katılım tarihinin telaffuz edilmesinin yararına olacağını dile getirdi.

TÜSİAD AB katılım müzakerelerinde yeni bir başlık açılmasıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. 2005'te başlayan ve uzunca bir süredir kesintiye uğramış gözüken Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinde 22 no'lu Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu başlığının açılmasından memnuniyet duyulduğunu ifade eden TÜSİAD, geçen 8 yıllık süre içinde 35 müzakere başlığından sadece 13'ünün açılabildiğine işaret etti. Bu durumun, müzakere eden her iki tarafın da sürece bağlılıklarının geliştirilmesi ihtiyacını ortaya koyduğuna dikkat çeken TÜSİAD, söz konusu başlığın açılmasının sürece yeni bir ivme kazandırmasına dair umutları vurguladığını bildirdi. TÜSİAD, sürecin üyelikle sonuçlanması için somut bir hedef katılım tarihinin telaffuz edilmesinin yararına olacağını dile getirdi.

-"SİYASİ İRADE DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE ORTAYA KONULMALI"-

Başta Kıbrıs sorunu olmak üzere, kalan başlıkların müzakereye açılmasının önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik karşılıklı olarak siyasal iradenin daha güçlü şekilde ortaya konması gerekliliğini vurgulayan TÜSİAD, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Müzakereleri açılan Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu başlıklı 22. Fasıl, temelde bölgeler arasındaki sosyo-ekonomik farklılıkların azaltılmasına yönelik bölgesel politikaları ve bu amaçla AB fonlarının kullanımına yönelik mekanizmaların oluşturulmasını kapsamaktadır. Bu açıdan, müzakere sürecinin, üyelikle birlikte AB Yapısal Fonlarından en etkin şekilde faydalanılması yönünde adımların atılması açısından önemli fırsatlar yaratmasını temenni ediyoruz. Bunun yanısıra bu fonların bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması ve bölgelerin rekabet gücünü artıracak tedbirlere en etkin şekilde yönlendirilmesi için de önemli yararlar sağlayacağına inanıyoruz.

Bu süreçte daha etkin rol oynamak durumunda kalacağını düşündüğümüz Kalkınma Ajanslarının yönetiminde, bölgesel sivil aktörlerin de yer almasına yönelik adımların atılmasını çok önemsiyoruz."