14 Şubat'ta Eşine Canından Bir Parça Verdi

Karaciğer naklini hiç düşünmeden onaylayan Figen Karavaş, “Bu hastalığı tamamen yendiğimizde esas Sevgililer Günü başlayacak” dedi.2000 yılında karaciğer hastalığına yakalanan 400-800 ve 1500 metrelerde Türkiye şampiyonluğu bulunan 47 yaşındaki eski milli atlet Salih Karavaş, büyük bir cesaret örneği gösteren 44 yaşındaki eşi Figen Karavaş sayesinde hayata tutundu. İzmir Kent Hastanesi’nde gerçekleştirilen nakil ameliyatıyla gözünü kırpmadan karaciğerinden bir parçayı eşine veren Figen Karavaş, Primer Sklerozan Kolanjit (PSK) teşhisi konulan eşine en güzel hediyeyi böylelikle vermiş oldu. Figen Karavaş, “Eşimle 14 Şubat’ı özel olarak hiç kutlamazdık ama bu hastalığı yendiğimizde esas sevgililer günü başlayacak. Her sene bunu yendiğimiz için bu günün keyfini süreceğiz” diye konuştu.

“BENİM İÇİN BU İŞİN HESABI YOK”

14 yıllık evli olduklarını ve evliliklerinin 2 ayında eşinin karaciğer hastalığına yakalandığını söyleyen Karavaş, şöyle konuştu: “Bu hastalığın çözümü olmadığı, 5-10 yıl arasında nakil olması gerektiği ya da kanser olabileceği söylendi. ‘Siz hastalıkla yaşamayı öğreneceksiniz’ dediler. Eşim milli atletti. İlk yasaklanan şey spor oldu. Birlikte savaştık. Sporcu olmasının getirdiği güçle, 10 yıllık süreci 14 yıla uzattık. Savaşmayı veya çalışmayı hiç bırakmadı. Sadece sosyal hayatımız yavaşladı. Yorgundu tüm enerjisini işine harcayıp, oğluyla ilgilenip eve gelip yatıyordu. Kasım ayında karaciğer naklinin süresi geliyor. ‘Donör arayışınız var mı?’ dediler. Ocak ayı başında kadar enfeksiyonlar, ataklar oldu. Yılbaşını bütün gece acilde geçirdik. Naklin son aşamasına gelmişiz ‘çok acil nakil’ dediler. Ben ilk olarak ‘ben karaciğerimi vereyim’ dedim ama eşim istemedi. Kardeşleri ve kuzenlerinin karaciğerinde uyum çıkmayınca ‘ben gidiyorum’ dedim. Çok şükür benimki uydu. Çok şanslıydık. Karar vermekte sorun olmadı. Çünkü daha ilk gün söyledim. Bunun benim için hesabı yok. Eşim ve çocuğumun babası. ‘ Benin canım yanar mı?’ diye aklımın ucundan geçmedi.”

“TEKRAR YARIŞLARA KATILACAK”

Ameliyatın getirdiği tedirginliği de arkadaşlarının desteğiyle bertaraf ettiklerini kaydeden Karavaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonuçta en fazla 2-3 gün acı çekeceğim. İnşallah 1 yıl sonra bu hastalığı bitirmiş olacağız. Eşim şuanda yoğun bakımda şuanda. Sağlık durumu iyiye gidiyor. Çok sevinçliyiz. Oğlumuz ‘inşallah yaza babamla gezeriz denize gireriz’ diyor. Eşim çok sosyal bir hayattan hastalıkla uğraşan biri haline geldi. İyileşince o da oğlumla su havuzuna gitmek ister. Önce baba oğul yaşasınlar. Biz zaten yaşarız. Eşim şuanda çok şaşkın. Romantizmi dışa vuran yapısı yoktur ama duygusallık onda da oluştu. ‘Biz bunu başarıyoruz’ demeye başladı. İyileşince ilk yapacağı şey yarışlara katılmak olacak.”

“ESAS SEVGİ BU”

Organ bağışı konusunda mesaj da veren Karavaş, “Karaciğer kendini yenileyen bir organ. Karaciğerimden bir parça vererek yarım kalmıyorum. Halkımızın bilinçlenmesi gerekiyor. Böyle bir şey yok. Canlı verici olmazsanız en azından kadavra bağışında bulunulabilir. Esas sevgi bu. Bu hayattan göçtükten sonra keşke birilerine derman olabilsem. Canlı ya da kadavra verici olarak mutlaka bağışta bulunmak lazım” dedi.

“EN RİSKLİ AMELİYAT”

Figen Karavaş’tan alınan karaciğer parçasını eşi Salih Karavaş’a nakleden doktorlardan olan İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Uzmanı Doç. Dr. Murat Zeytunlu, karaciğer ameliyatları hakkında bilgi verdi. Karaciğer nakli ameliyatlarının verici için en riskli ameliyatlardan biri olduğunu vurgulayan Zeytunlu, şu bilgileri verdi: “Karaciğer nakli ameliyatları cerrahı riski en yüksek ameliyatlardan biridir. Vericiyi öncelikle tepeden tırnağa tetkik ederek riskin minimum olduğu belirlendikten sonra bu operasyonu yapıyoruz. Verici için risk yüzde 1, ya da 0,5.’tir.”

“ONLAR İÇİN HER GÜN SEVGİLİLER GÜNÜ”

Figen ve Salih Karavaş çiftinin sağlık durumlarının iyi olduğunu belirten Zeytunlu, “Onları bir maraton bekliyor. Figen Hanım’ın bir haftalık bir bakıma ihtiyacı var daha sonra işine geri dönebilecek. Salih Bey için daha uzun bir maraton var. Nakil sonrası hastane yatışı 1 ay sürüyor. Tüm hayat boyunca kontrolleri devam edecek. Bu hastalar için her gün Sevgililer Günü olarak nitelendirilebilir. Her günü güzel böyle olayların. Türk toplumu olarak bu tün operasyonlara sıcak bakıyoruz. Kadavra bağışı yurt dışında daha fazla ama canlı verici oranları bizim ülkemizde yurt dışından daha yüksek” ifadelerini kullandı.

ALİ GÖZETEN-CEREN ATMACA-FERRUH SERÇE