3. Uluslararası Helal ve Sağlıklı Gıda Kongresi"

Anadolu Ajansı (AA) Pazarlama ve Satış Yöneticisi Zemçi Somuncu, 2013-2015 ekim ayları itibarıyla abonelere toplam 8 bin 281 sağlık haberi servis edildiğini kaydetti.

Helal ve Sağlıklı Gıda Platformunca düzenlenen 3. Uluslararası Helal ve Sağlıklı Gıda Kongresi'nde "Çocuk Beslenmesinde Medyanın Rolü" başlıklı sunum yapan Somuncu, çocuk beslenmesinde rol oynayan medyanın ana haber kaynaklarının başında haber ajanslarının geldiğin anlattı.

AA'nın medyanın önemli bir çözüm ortağı olduğunu belirten Somuncu, kurumun tarihi ve hizmetleriyle ilgili bilgi verdi.

Çocuklara doğrudan etki eden haber ve reklamlarla ilgili en çok tartışılan konunun "etik" olduğuna dikkati çeken Somuncu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Reklam ve haber destekli reklamlar gereksiz tüketimi teşvik edebilir, ürünler ve ürüne dair hizmetin vadettiğini abartabilir ve tüketiciyi satın alma davranışına yönlendirebilir. Hipnoz ilminin temellerini kullanarak duygusal güdülerimize ve bilinçaltımıza aşırı seslenebilir. AA olarak abonelerimize 2 Ekim 2013-22 Ekim 2015 arasında genel haber bülteninden 5 bin 555, özel haber bülteninden 2 bin 726 olmak üzere toplamda 8 bin 281 adet sağlık haberi servis ettik. Sağlık haberlerinin medyada "prime time" diye ifade edilen reytinglerin en çok yükseldiği, yükseltilmesi için en çok seyredilen  programların konulduğu zaman dilimlerinde yayınlandığını ve gazetelerde geniş yer bulduğunu görüyoruz. Bu da haberlerin adetleri ve yayınlandıkları mecralara göre reklam eş değerlerini gündeme getirmektedir."

Bir haber herhangi bir gazetenin ilgili sayfasında yer aldığında bu haberin kapladığı alanı o gazeteye verilmiş bir sağlık reklamı olarak değerlendirerek bir çalışma yaptığını aktaran Somuncu, 1 Ocak-23 Ekim 2015 tarihlerinde 53 televizyonda 1 milyon 750 bin saniyelik sağlık haberi yapıldığını ve bunun reklam eş değerinin 130 milyon dolar olduğunu dile getirdi.

Zemçi Somuncu, 1 Ocak-23 Ekim 2015 tarihlerinde bin 549 matbu yayında çocuklarla ilgili 56 bin sağlık haberi yapılmış olduğu bilgisini vererek, "Bunların reklam eş değeri de 61 milyon dolardır" dedi.

İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Yavuzer de beslenmenin, her canlının gelişimi için gerekli olan doğal bir ihtiyaç olduğunu belirterek, "Çocuklar, davranışlarının büyük bir bölümünü anne babalarının tepkilerini gözlemleyerek öğrenir. Ebeveynlerin masada yemek yeme biçimleri, konuşma ve davranışları, çocukların yemek yeme alışkanlığı kazanmasında önemli bir rol oynar" diye konuştu.

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Göksel Şimşek ise dünyada obezitenin 1980'den bu yana iki kat arttığını, özellikle ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerde son birkaç yıldır yapılan araştırmalarda çocukların obezite sorunuyla karşı karşıya kaldığının görüldüğünü vurguladı.

Kapanış bildirgesi

Oturumların ardından, 3. Uluslararası Helal ve Sağlıklı Gıda Kongresi Başkanı Prof. Dr. Ender Erdoğan, kongrenin kapanış bildirgesini açıkladı.

Kongrede, mali ve siyasi boyutlarıyla helal gıda ile teminindeki sürdürülebilirlik konularının ulusal ve global düzeyde ele alındığına, özellikle gıda güvenliğine vurgu yapıldığına işaret eden Erdoğan, oturumlarda obeziteyle mücadelede tıbbi (ilaç, egzersiz vb), geleneksel (bitkisel tedaviler) ve tamamlayıcı (hipnoz ve akupunktur gibi) uygulamaların tartışıldığını söyledi.

Erdoğan, oturumlarda özellikle çocuklarda beslenme eğitiminin önemi ile bu konuda aile ve medyanın oynadığı rol üzerinde durulduğunu ifade ederek, kongre sonucunda çıkan kararlarla ilgili şu bilgileri verdi:

"İnsanlık bir taraftan kilolarını artıran besinleri tüketmesi için baskı altında tutulurken, diğer taraftan da bu kiloları vermesi için de giderek bir endüstri haline gelen ve çeşitlenen, birçoğu da bilimsel temelden uzak diyet önerilerinin baskısı ve kuşatması altındadır. Diyet önerilerinin uzun dönemde başarısı ancak yüzde 5-10 düzeylerindedir. Bu başarısız diyetlerle insanların zamanı, öz güveni ve parası heba edilmektedir. Burada temel sorun, sürdürülebilir başarının sağlanamamasıdır. Bir tüketici olarak helal olanı arama ve tercih etme, üreticileri de daha sağlıklı ve doğal olanın yanı sıra helal kriterlerine uygun ve belgelendirilmiş ürünler üretimine yöneltecektir. Helal standartları konusunda İslam ülkeleri arasında eş güdümün ve birlikteliğin sağlanması, dünyada helal farkındalığının artışına da katkı sağlayacaktır. Dünyada helal olanı tercih etme bilinci, giderek yaygınlaşmaktadır. Bu nedenle, dünya helal pazarı, fırsatlara açık ve sürekli genişleyen ve gelişmeye müsait bir pazardır. Türk gıda kodeksinde yapılacak küçük değişiklikler, büyük tüketici kitlelerinde birçok endişeyi de ortadan kaldırabilecektir."