7. Ordu Tanıtım Günleri

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "İnsanlık tarihine baktığımız zaman, milli kültürel bağımsızlığını koruyamayan ülkelerin ekonomik ve teknolojik olarak bağımsız olmaları asla mümkün olmamıştır. Dolayısıyla güçlü büyük bir Türkiye'den bahsediyorsak Türkiye topraklarında var olan bu zengin kültürü, kültürel çeşitliliğimizi, bu derin kültürümüzü yaşatmamız, ayakta tutmamız, çoğaltmamız ve sonraki nesillere aktarmamız boynumuzun borcudur." dedi.

Yenikapı'daki etkinlik alanında düzenlenen 7. Ordu Tanıtım Günleri'nin açılışında konuşan Bakan Kurtulmuş, etkinliğin Ordu'nun Türkiye genelinde tanıtılmasında önemli olduğunu ancak bundan sonraki organizasyonlarda kültürel seviyenin artması gerektiğini söyledi.

Kurtulmuş, hemşehri günlerinin, aynı kültürü paylaşan insanların bir araya gelmesini sağladığını kaydetti.

Kültürel geleneklerin, göreneklerin çoğalarak devam etmesinin ve yeni nesillere aktarılmasının önemine değinen Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bu tür toplantılar, tanıtmanın ötesinde kültürü çoğaltan bir alandır. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki küresel kültür, bütün imkanlarıyla yerel kültürü eziyor, geçiyor. Mutfak alışkanlıklarından, şarkılarından müziğine kadar sinema alışkanlıklarından kitap okuma alışkanlıklarına kadar, gazetelerinden televizyonlarına kadar dünyada hakim olan küresel kültür, bütün yerel kültürleri eziyor, geçiyor. Bunun için özellikle bizim gibi iddia sahibi olan ülkelerin milli kültürel bağımsızlığına önem vermesi gerekiyor. İnsanlık tarihine baktığımız zaman, milli kültürel bağımsızlığını koruyamayan ülkelerin ekonomik ve teknolojik olarak bağımsız olmaları asla mümkün olmamıştır. Dolayısıyla güçlü büyük bir Türkiye'den bahsediyorsak Türkiye topraklarında var olan bu zengin kültürü, kültürel çeşitliliğimizi, bu derin kültürümüzü yaşatmamız, ayakta tutmamız, çoğaltmamız ve sonraki nesillere aktarmamız boynumuzun borcudur."

"İddia sahibi ülkelerin kendi kültürel kökleri üzerinde yükselmeleri şart"

Türkiye'de son iki asırdır büyük bir mücadele verildiğini aktaran Kurtulmuş, aynı zamanda siyasal bir mücadele de yürütüldüğünü belirtti.

Bakan Kurtulmuş, Osmanlı'nın son iki asırdaki gelişmelerinden bahsederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İçeride sistemin aksamaya başlamasıyla birlikte Osmalı'nın bir cihan devleti olarak kendi içindeki sorunlarını çözemez noktaya gelmesi ve aynı dönemde Batı medeniyetinin özellikle Sanayi Devrimi sonrasında çok güçlü bir atağa kalkması, ne yazık ki bu ülkenin aydınları, bu ülkenin siyasetçileri son iki asrı uzun bir süre aşağılık kompleksi içerisinde Batı medeniyetinin gölgesi altında geçirdiler. Birileri, 'Biz Batı'da ne varsa alıp adapte edersek, adam oluruz zannettiler. Yemek kültürümüzden müziğe kadar, çarşı pazardaki alışveriş alışkanlıklarımıza kadar birçok şeyi Batılı anlamda değiştirmeyi marifet zannettik.

1936-1938 arasında Türkiye'deki radyolardan Türk sanat musikisi çalınması yasaktı. Daha birkaç hafta öncesine kadar şehitlerimizin cenazelerinde kimsenin anlamadığı ve bilmediği, on yıllardır çalınmasına rağmen kimsenin de anlam veremediği Chopin'in cenaze marşı ile şehitlerimizi defnediyorduk. Çok şükür artık Itri'nin bestesiyle herkesin 'Allahuekber, Allahuekber' diye katılabileceği marşlarla şehitlerimizi defnedebiliyoruz."

İddia sahibi ülkelerin, iddialarını sürdürebilmeleri için kendi kültürel kökleri üzerinde yükselmelerinin şart olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, Türk milletinin büyük bir kültürel hazinenin üzerinde oturduğunu kaydetti.

Konuşmaların ardından Bakan Kurtulmuş ve beraberindekiler 7. Ordu Günleri kapsamında oluşturulan standları gezerek, yöresel ürünleri inceledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı ve Ordu Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları ekibinin açılışında gösteri sunduğu etkinliğe, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve İstanbul'da yaşayan çok sayıda Ordulu katıldı.