Almanya'daki Terör Örgütü Nsu Davası

Almanya'da 8'i Türk, 10 kişinin öldürülmesiyle ilgili görülen, aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında, müdahil avukatlar Dortmund'da kurulmuş "Combat 18" adlı aşırı sağcı gizli bir grubun 2 üyesinin mahkemede dinlenmesini talep etti.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde yapılan 156. duruşmada, 2006 yılının Nisan ayında NSU üyeleri tarafından Mehmet Kubaşık'ın öldürülmesi sorgulandı.

Duruşmada söz alan müdahil avukatlar, NSU örgütünün Dortmund'da destekçilerinin olabileceğini belirterek, "Combat 18" grubunun 2 üyesinin dinlenmesini istedi.

"Combat 18" grubunun Almanya'da yasaklanan "Blood & Honor"' adlı aşırı sağ oluşumun militan kolu olduğunu ifade eden avukatlar, NSU'nun ortaya çıktığı Thüringen eyaletindeki aşırı sağcılar ile Dortmund'daki Neonaziler arasında çeşitli bağlantılar olduğunu kaydettiler.

"Combo 18" grubunun Belçika'dan silah temin ettiğini, atış talimlerinde bulunduğunu ve saldırı planları yaptığını belirten avukatlar, bu oluşumu 7 kişiyle kuran Marko Norbert G'nin de tanık olarak dinlenmesini talep ettiler.

Grubun bir üyesinin de Bielefeld-Senne Cezaevinde bulunan ve NSU davasında baş sanık olan Beate Zschaepe'nin mektup arkadaşı Robin S. olduğu belirtildi. Zschaepe'nin Münih'teki ceza evinden söz konusu aşırı sağcı Robin S'ye mektuplar yazdığı ortaya çıkmıştı.

Duruşmada ayrıca NSU üyelerini tanıdığı belirtilen Andreas R. dinlendi. Dava kapsamında daha önce 23 Temmuz'da dinlenen Andreas R'nin yanında getirdiği belgelere el konulmuştu. Bu belgeler arasında, başka bir aşırı sağcı Mario B. hakkında ülkenin iç istihbarat servisi olan Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın hazırladığı 4 sayfalık gizli belgeler de yer alıyordu.

Bu belgelere nasıl ulaştığının sorulması üzerine Andreas R, belgelerin kimliği belirsiz kişiler tarafından posta kutusuna atıldığını iddia etti.

NSU davası kapsamında daha önce dinlenen bir  polis memuru Andreas R'yi "ülkedeki en tehlikeli aşırı sağcılardan biri" olarak nitelemişti.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. NSU terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde yargılanan Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin kullandığı hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.

NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi olan Zschaepe, tutuklu yargılandığı davada susma hakkını kullanıyor. Mahkemede, Zschaepe'nin yanı sıra örgüte yardım ve yataklıktan suçlanan dört sanık daha yargılanıyor. - Münih