Anayasa Mahkemesinden Haberleşme Özgürlüğü Kararı

Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün, bir gazetenin forum sayfasında yayımlanmak üzere faks yoluyla göndermek istediği yazısına el konulması nedeniyle haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, "devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak" suçundan hapis cezasına çarptırılan M.K, Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumundan bir gazetenin forum sayfasında yayımlanmak üzere faks yoluyla yazı göndermek istedi.

İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun uyarınca "Hudeybiye Köyü- İmralı Adası" başlıklı yazının alıkonulmasına karar verdi.

M.K'nın, konuyla ilgili Kırıkkale İnfaz Hakimliğine yaptığı şikayet kabul edilmedi. İnfaz Hakimliğinin kararına karşı yapılan itiraz da Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesince reddedildi.

M.K, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, başvurucunun Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.

Kararda, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) haberleşme özgürlüğünün yanı sıra içeriği ve biçimi ne olursa olsun haberleşmenin gizliliğini de güvence altına aldığı belirtildi.

Bu kapsamda bireylerin karşılıklı ve toplu olarak sözlü, yazılı ve görsel iletişimlerine konu olan ifadelerinin gizliliğinin sağlanması gerektiği ifade edilen kararda, posta, elektronik posta, telefon, faks ve internet aracılığıyla yapılan haberleşmenin de bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği anlatıldı.

Ayrıca, haberleşme özgürlüğünün sınırlanabilir bir hak olduğuna işaret edilen kararda, sınırlamanın kanuna ve meşru bir amaca dayanması gerektiği vurgulandı.

Yazının alıkonulması işlemine gerekçe olarak, bir örgütü yüceltici ve övücü ifadelerin bulunmasının gösterildiği aktarılan kararda, hangi sözlerin bu ifadeler kapsamında kaldığının belirtilmediği, bu nedenle işlemin soyut gerekçeye dayandığına işaret edildi.

Kararda, "Buna göre olayda suçun önlenmesi, disiplin ve cezaevinde güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin somut bilgilere dayalı olarak ortaya konulmadığı sonucuna varılmıştır" ifadesine yer verildi.

Başvurucunun, alıkonulan yazıda bazı ifadelerin terör örgütünü yücelttiği kabul edilse dahi İnfaz Tüzüğünün söz konusu kısmın çıkarılarak metnin alıcısına gönderilmesine olanak tanıdığı belirtildi.

Kararda, şunlar kaydedildi:

"Başvurucunun göndermek istediği metnin tamamen alıkonulmasının amaçlanan hedefler açısından aşırı, dolayısıyla orantısız olduğu ve demokratik toplum düzeninde gerekli olma ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı kanaatine varılmıştır."