Anayasa Mahkemesi, bir kişinin, askerliği sırasında bozuk serum verilmesi sonucu öldüğü ve etkin soruşturma yürütülmeyerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği iddialarıyla yapılan başvuruda, Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usuli boyutunun ihlal edildiğine karar verdi.
Resmi Gazete'de yayımlanan Yüksek Mahkeme'nin kararına göre, Selahattin Akgüre, Neriman Akgüre ve Songül Akgüre, mahkemeye yaptıkları başvuruda, bozuk serumun takılmasına ve olumsuz etkilerinin görülmesine rağmen ısrarla çıkarılmaması sebebiyle askerlik görevini yapan Halil İbrahim Akgüre'nin vefat ettiğini ileri sürdü.
Başvuruda, Akgüre'nin ölümünden 2 gün önce serumlar yüzünden bir askerin zehirlenerek yoğun bakıma alınması sebebiyle serumların bozuk olduğunun görevlilerce bilindiği, hastaneye götürülürken çok fazla zaman kaybedildiği, olaydaki ihmaller düşünüldüğünde olayın örgütlü bir şekilde gerçekleştirilen cinayet niteliğinde olduğunun akla geldiği iddia edildi.
Olaydan 3 gün sonra gerekli incelemelerin yapılamaması amacıyla bozuk serumların imha edildiği savunulan başvuruda, olayla ilgili yürütülen soruşturmada gerekli hassasiyet gösterilmeyerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu karara yapılan itirazın adil ve etkili bir şekilde incelenmediği kaydedildi.
Başvuruda, yaşam hakkı, adil yargılanma hakkı ve etkili başvuru haklarının ihlal edildiği ileri sürüldü.
Anayasa Mahkemesi kararında da "Başvurucular her ne kadar yakınlarının örgütlü bir şekilde hareket edilerek kasten öldürüldüğünü iddia etmişlerse de yapılan soruşturma sonucunda başvurucuların soyut iddiaları dışında buna ilişkin herhangi bir somut delile rastlanmadığı anlaşılmıştır" değerlendirmesinde bulunuldu.
Yüksek Mahkeme kararında şunlar kaydedildi:
"Ancak kesin ölüm sebebinin tespiti amacıyla Adlı Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınan raporlarda, kullanılan serum ve serisinden örnek alınarak tetkik yapılmamış olması bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir. Her ne kadar savcılık makamı serumun bozuk olduğuna ilişkin iddialara vakıf olduktan sonra gerekli araştırmaları yapsa da askeri makamların olaydan hemen sonra aynı seriden olan serumları imha etmiş olmaları nedeniyle serumlar üzerinde gerekli tetkikler yapılamamıştır. Yapılan klasik otopsi sonucu ölen askerin kesin ölüm sebebinin tespit edilememesi dikkate alındığında, serumların ölümün meydana gelmesinde etkili olup olmadığının araştırılamaması soruşturmanın seyri açısından önemli bir eksikliktir. Askeri makamlarca olaydan sonra delil niteliğindeki serumların muhafaza edilmemesini soruşturmanın etkinliğini zedeleyen bir unsur olarak değerlendirmek gerekir. Bu nedenle, başvuru dosyasında oluşa ilişkin belge ve bilgiler dikkate alındığında, ölüme sebebiyet veren olayların doğru bir şekilde tespitine, muhtemel sorumluların belirlenmelerine ve cezalandırılmalarına yol açacak nitelikte etkili bir soruşturmanın gerçekleştiğinden söz edilmeyecektir."
Açıklanan nedenlerle, Anayasa'nın 17. maddesinin öngördüğü devletin etkili soruşturma yapma usul yükümlülüğünün ihlal edildiği sonucuna varıldığı belirtilen kararda, başvurucular tarafından ileri sürülen Anayasa'nın 17. maddesinin ihlaline ilişkin şikayetlerinin kabul edilebilir olduğuna, Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usuli boyutunun ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verildiği ifade edildi.
Son Dakika › Güncel › Anayasa Mahkemesinden İhlal Kararı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (1)