Artvin 1 Çelik: Başbakan'ın Oturmuş Hali Bile Kılıçdaroğlu'nun Boyundan Yüksek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki 'siperde çömelme' polemiğine Devlet Bakanı Faruk Çelik de katıldı. Çelik, "Başbakan'ın oturmuş hali, Sayın Kılıçdaroğlu'nun ayağa kalkmış halinden çok daha yerinde, çok daha anlamlıdır. Bu işler böyle politik malzeme yapılacak işler değil, ciddi konulardır" dedi.

Hafta sonu tatilini geçirmek üzere memleketi Artvin'in Yusufeli İlçesi'ne gelen Devlet Bakanı Faruk Çelik, bu sabah Kaymakam Emre Nebioğlu'nu makamında ziyaret etti. Bakan Faruk Çelik, daha sonra AK Parti ilçe binasına giderek partililerle bir süre sohbet etti. Bakan Çelik gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Başbakan Erdoğan'ın ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da Güneydoğu'da operasyon bölgesine gitmesine yönelik soru üzerine şöyle dedi:

"Çok basit değerlendirmeler yapılıyor. Bunlar çok ciddi konular. Türkiye Cumhuriyeti terör belası ile karşı karşıya iken Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sipere gidiyor. Orada hayatlarını kaybeden şehitlerimizin anısına, askerlerimize, Mehmetçiğimize moral vermek için gidiyor. Yapılması gereken; doğrusu budur. Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı ile beraber gidiyor. Orada inisiyatif Başbakan'da, belki Genelkurmay Başkanı'nda da değildir. O bölgenin güvenliğinden sorumlu askeri kimlik ve rütbe ne ise onun sorumluluğunda olan alandır orası. Orada sipere yatmanız gerekiyor, orası sınır bölgesidir. Çatışmaların olduğu bölgedesiniz. Ayakta durmanız gerekiyorsa durursunuz, 'otur' derlerse oturursunuz. Bu çok tabii bir şey. Oradaki güvenlik komutanının size söyleyeceği tarzda hareket etmek durumundasınız. Bunun çömelmeyle, çökmeyle, ayakta durmayla ilgisi yok."

Çelik, bu konuyu politika malzemesi yapmanın ayıp ve yanlış olduğunu ve bunu kabullenmenin mümkün olmadığını anlattı. Devlet Bakanı Faruk Çelik, bunun tartışma konusu yapılmasının ve kamuoyunun meşgul edilmesinin yanlış olduğunu bildirirken, şöyle devam etti:

"Bunu politik malzeme yaparlarsa onlara şunu söylerim; Başbakan'ın oturmuş hali, Sayın Kılıçdaroğlu'nun ayağa kalkmış halinden çok daha yerinde, anlamlıdır. Yani Başbakan'ın oturmuş hali bile Sayın Kılıçdaroğlu'nun boyundan yüksektir. Bu işler politik malzeme yapılacak işler değil, ciddi, önemli konulardır. Türkiye terörle mücadelede ederken bu konuyu magazinsel bir olaymış gibi, 'Ben ayakta duruyorum, yok bilmem sen oturdun' gibi ucuz mesele yapmak Türkiye'de terörün niye çözülemediğinin de çok açık göstergesidir. Olayları gerçek yüzüyle kavrayamayan muhalefet anlayışı olduğu için Türkiye terör meselesine topyekun gidemiyor. Akıllarını başlarına alsınlar. Karşı karşıya bulunduğumuz sıkıntılı bir tablodur. Bu tablo 30 yıldır devam ediyor. Bunu birlikte çözmemiz gerekirken, 'nerede nasıl oturmuş', 'nerede nasıl kalkmış' gibi güvenlik konularını bu şekilde takdim etmek ancak onların küçüklüğünü gösterir."

Bakan Çelik, Ergenekon ve yargıya yönelik tartışmalarla ilgili sorusu üzerine demokratik düzen içerisinde herkesin kendi alanı içerisinde aksaklık ve arızaları gidermesi gerektiğini, yasama ve yürütme olarak görevlerinin belli olduğunu söyledi. Çelik, "Yargı da Türkiye'deki adaletsizlik, hukuksuz, yanlışlık, haksızlıkların kendisine intikal eden hususların adil çözümü konusunda tavrını, tarzını, kararını ortaya koymakla görevlidir. Burada çatışma kesinlikle söz konusu değil. Yasamanın, yürütmenin böyle bir müdahalesi kesinlikle söz konusu değil. Ama problem Türkiye'nin bir türlü normalleşememesidir. Belli kesimlerin kendilerini her şeyin üstünde görmeleri. Hukuk tanımazlık tablosu ile Türkiye karşı karşıyadır. Bunlar üzerinde hassas durduğumuz konulardır. Hukuk şifai değildir, hukuk yazılı olur. Hangi konu ile ilgili ne karar verilecek açık, bunlar yazılı. Onun dışında hukuk murad etmek, talep etmek, hiç birimizin haddine değildir. Türkiye hukuk devleti ise her şey yazılıdır. Şimdi Anayasa değişiklikleri var. Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliğine nasıl bakacak, o açık yazılı. Onun dışında uygulama olur mu? 'Ben yaparım' derseniz olur. Ama hukuka bağlıysanız Anayasa'da nasılsa o şekilde olur. Başka türlü olmaz. Hukuk devleti olacaksak da Anayasa'da ne diyorsa o şekilde olmalıdır. Kırılma noktası burasıdır" diye konuştu.

Madımak Oteli'nin müzeye dönüştürülmesi ile ilgili düşüncelerini açıklayan Bakan Faruk Çelik, "Sivas'a giderek anma törenlerine katıldık. Pazartesi günü Başbağlar'a gidiyorum. Türkiye, geçmişteki karanlık noktalarını, şer güçler tarafından inşa edilmek istenen bu huzursuzluk tablolarını aydınlatmalıdır. Türkiye o olayların gerçek failleri kimse onları ortaya çıkarmalıdır ki geleceğe aydınlık içerisinde yürüyebilsin" dedi.

Çelik son olarak Yusufeli'ne özellikle rafting yapmak için gelen İsrailli turistlerin rezervasyonlarının iptal edilmesine yönelik soru üzerine de, "Kapılarımız herkese açıktır. Özellikle İsrail vatandaşıyla problemimiz söz konusu değildir. Buraya gelen herkes bizim misafirimizdir. İsrail'le sorunumuz yönetimle ilgilidir. İnsan haklarına, onuruna değer vermeyen, katledici anlayışla ülkesini yönetmeye çalışması bizim anlaşamadığımız noktadır. Umarım ki İsrail hükümeti bu yanlış gidişe ve yanlış yönetim anlayışına bir son verir" diye konuştu.