Çünkü pazar günü yapılan seçimlerden sonra açılan sandıklardaki sonuçlara göre, aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisi'nin (FPÖ) adayı Norbert Hofer yüzde 51.9'la öndeydi.
Alexander Van der Bellen ise sandık başı yapanların ancak yüzde 48.1'inin desteğini almıştı. Alexander Van der Bellen'e cumhurbaşkanlığı yolunu mektupla oy kullananlar açtı.
Önemli bir bölümü başka Avrupa ülkelerinde olmak üzere, dünyanın çeşitli kesimlerinde yaşayan 734 bine yakın Avusturyalı mektupla oy kullandı.
İşte bu oylar da sayıldıktan sonra Alexander Van der Bellen, oy kullanan 4 milyon 600 bine yakın seçmenin yüzde 50.3'ünün desteğiyle cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmayı garantiledi.
Aşırı sağcı FPÖ'nün adayı Norbert Hofer de yüzde 49.7'de kaldı. Bu veriler ışığında, yarışı 31 bin 26 oy farkıyla önde bitiren Alexander Van der Bellen'i cumhurbaşkanı koltuğuna yurtdışı Avusturyalılar taşıdı. Daha hoşgörülü, daha liberal bir tutum sergileyen yurtdışı Avusturyalılar bir yerde ülkelerinin onurunu da kurtardılar. Aynı zamanda sağduyulu Avrupalılara da rahat bir nefes aldırttılar. Çünkü FPÖ başka bir Avusturya istiyor.
FPÖ, Avusturya'nın kapılarının sığınmacılara tamamen kapatılmasını savunuyor. FPÖ, çok açık bir biçimde yabancı düşmanlığı yapıyor. Hem de yıllardır.
FPÖ, İslam ve Müslüman düşmanlığı yapıyor. Hem de çok açık bir biçimde. FPÖ, Avrupa'nın göbeğindeki Avusturya'yı Avrupa Birliği'nden (AB) uzaklaştırmak istiyor.
Evet, FPÖ'nün adayı Norbert Hofer, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturamadı.
Şayet Hofer seçimleri kazansaydı, Avusturya Anayasası'na göre kendisine verilen hakları sonuna kadar kullanıp, parlamentoyu feshederek erken seçim yolunu açacaktı. Tabii erken seçime gidilmesi halinde aşırı sağcı FPÖ oy oranını artırarak iktidara talip olacaktı.
İşte Avusturya'da yabancı düşmanı, İslam ve Müslüman düşmanı, AB karşıtı, sığınmacı karşıtı FPÖ'nün hesapları tutmadı.
Evet, Avusturya'da aşırı sağ direkten döndü. Ancak bu, Avusturya'da aşırı sağ tehlikesinin atlatıldığı anlamına gelmemeli. Çünkü Avusturyalı her iki seçmenden birinin FPÖ'nün adayı Norbert Hofer'e oy verdiği göz önünde bulundurulursa, aşırı sağa tabandan ciddi bir destek olduğu apaçık ortadadır. Bu gelişme FPÖ'nün iktidara doğru hızlı adımlarla ilerlediğini göstermektedir.
2013 yılında Avusturya'da yapılan genel seçimlerde Avusturya Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) yüzde 26.8, Avusturya Halk Partisi (ÖVP) yüzde 24, FPÖ yüzde 20.5, Yeşiller yüzde 12.4, Avusturya İçin Stronach Timi (FRANK) yüzde 5.7 ve Yeni Avusturya ve Liberal Forum (NEOS) yüzde 5 oranında oy almıştı.
Son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamaları, Avusturya'da bu hafta sonu genel seçim olsa FPÖ'nün bu seçimlerden en güçlü parti olarak çıkacağını göstermektedir.
Böyle bir gelişmenin birçok Avrupa ülkesindeki AB karşıtı, yabancı düşmanı, ırkçı, İslam ve Müslüman düşmanı, sığınmacı karşıtı partileri güçlendireceği de kesindir. Tabii barış içinde birlikte yaşam açısından tehlikeli olacağı da...
Son Dakika › Güncel › Aşırı Sağ Direkten Döndü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?