Atatürk Havalimanı Dışhatlar terminali gümrüklü salonda yurt dışına giden ve transit olarak geçen yolcuların bulunduğu bölümde üçbuçuk aydır hizmet veren Cavıer Hause (Havyar Evi)'nin müdürü Serkan Tuncer, " Uçağa binmeden önce kendinizi muhteşem hissetmek istiyorsanız havyar yemelisiniz" dedi.
Fransız ve İngiliz Kraliyet ailelerinin beğenisini almış olan ünlü "Prunıer" havyarlarını yolcuların beğenisine sunduklarını belirten Serkan Tuncer şöyle konuştu:
"Fransız Kraliyet ailesine sunulan ve beğenisini alan havyar markamız da var. Klasik havyarımız içersinde badem ve fındık aromaları var. İngiliz Kraliyet ailesinin de beğenip devamlı aldığı havyar markamız da vardır. Yani Fransa ve İngiltere Kraliyet ailelerinin beğenisini almış havyarlarımızı buradaki misafirlerimize de sunuyoruz. "
HAZAR'DAN FRANSA'YA.
Cavıar Hause Prunıer Müdürü Serkan Tuncer, havyarlar için balıkların Hazar Denizinden alınıp Fransa'nın Bordo şehrine götürüldüğünü belirterek şunları söyledi:
" Havyarlarımız için Hazar Denizinden alınan balıklar, Fransa'nın Bordo şehrinde yetiştiriliyor. Daha sonra yağ oranları ölçüldükten sonra havyarları alınıyor. Somonlarımız ise önce Norveçten İsviçre'ye getiriyor. Burada özel bir çiftlikte yetiştiriliyor. Bizde pişmiş ürün yok.
İsviçre'de balık kesiliyor ikiye ayrılıyor. Balığın bir alt tarafı, bir de üst tarafı vardır. Üst tarafı yani sırt kısmı kesilip yağları alındıktan sonra İsviçre'de ilk açılan bir fırın var. Bu çiftlikteki bu fırında başka hiç bir şey pişmiyor. Balık pişmeye verilmeden önce yaklaşık 15 yıl bekliyor.
Daha sonra özel bir ağaçta üstü kapalı, yanları açık şekilde 5 yıl daha öyle bekliyor. En sonunda ağacın kabuklarını alıyorlar. Özel fırında bunu tütsülüyorlar. Bu ağacın ismi de kesinlikle verilmiyor. Sır olarak saklanıyor. "
ÇOK ÖZEL AMA PAHALI.
Serkan Tuncer, havyar ve somonların çok özel üretildiğini, uzun yıllara dayanan bir emek istediğini belirterek, "Fiyatlarımız açıkçası diğer ürünlere göre biraz daha pahalı. Havyar satışlarımız da en ucuz havyarımız 450 TL. 6 bin 500 TL'ye kadar ürünlerimiz var. Bizim yerli havyarımız da var. Ancak sert iklimde iyi fırınlanması gerekiyor.
Profil olarak en çok Ruslar ilgi gösteriyor. Amerikalılar, Meksikalılar, Fransızlar, İngilizler. Kuzey Avrupa ülkeleri halkları. Bunun arasına Türkleri de katabiliriz. İnsanlarımız da bu havyara artık alıştılar. Şu ana kadar 2 bin 300 misafirimiz oldu. Bu rakam giderek artıyor" dedi.
Havyar Evi Müdürü Tuncer Türk insanın da havyara alıştığını belirterek şunları söyledi:
" Havyar yabancı bir konsept. Ama bizim insanlarımız da yavaş yavaş buna alışıyor. Yabancı misafirlerimizde her hangi bir problem yaşamıyoruz fakat bilmeyen misafirlerimizi de bunları anlatıp, havyarın ne olduğunu, somonun ne olduğunu nasıl ne şekilde yenileceğini insanlarımıza anlatıyoruz. Eminim ki bir yıl içinde insanlarımız somon'un havyar'ın nasıl ne şekilde üretildiğini öğreneceklerdir. Yolcu ilgisi oldukça iyi. Dünya çapında 40'a yakın mağaza var. Bunların 38'i ünlü havalimanları içinde. Markaya çok iyi sahip çıkılıyor. Biz de bunun arkasında duruyoruz. Havyar Evi deyince insanın aklına hemen Havyar, Somon ve Şampanya geliyor. "
Serkan Tuncer son olarak bir ay içinde burada misafirlere ikram ettikleri havyarları Atatürk Havalimanı Duty Free mağazalarında da satacaklarını söyledi.
- İstanbul
Son Dakika › Güncel › Atatürk Havalimanı'nda 'Havyar Evi' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?