Bakan Çağlayan: Süreç Doğuya Yatırımı Artırdı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, çözüm sürecinin Türkiye'nin her bölgesini normalleştireceğini belirterek, Çözüm süreci ile başlayan bu dönemde Doğu ve Güneydoğu'ya yatırımlarda çok ciddi artışlar oldu. Bingöl'de, Hakkari'de, Diyarbakır'da, Şanlıurfa' da şuanda organize sanayi bölgelerinde yer yok, yatırımcı yatırım yapmak istiyor. dedi.

Bir takım incelemelerde bulunmak ve AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen, 'Sivas Ekonomisi' toplantısı için havayolu ile İstanbul'dan Sivas'a gelen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ı Nuri Demirağ Havaalanı'nda Vali Zübeyir Kemelek, Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, protokol üyeleri ve partililer karşıladı. Sivil Toplum Örgütleri Temsilcileri ile istişare toplantısına katılmak üzere şehir merkezine gelen Çağlayan, burada Ticaret Sanayi Odası Çatı Restorantta sivil toplum örgütü temsilcileri ile bir araya geldi. Burada konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye ve Dünya'nın çok önemli bir süreçten geçtiğini, Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi kriz daha da devam edecek gibi gözükmesine karşın Türkiye'nin bu süreci fırsata çevirdiğini belirtti.

SÜREÇ DOĞU'YA YATIRIM SAĞLADI

Başlatılan çözüm sürecinin son derece önemli olduğunu belirten Bakan Çağlayan, ülkenin yıllarca ötekileştirilerek ve farklılaştırılarak çok şey kaybettiğini dile getirdi. 30 sene boyunca terörün ülkeye büyük bedeller ödettiğini, kaybedilen binlerce gencin parasal izahının söz konusu olamayacağını ifade etti. Şimdi anaların gözyaşlarının dineceği bir dönemle karşı karşıya olduklarını belirten Bakan Çağlayan, Bugün Türkiye'de yapılanlar, demokratik açılımlar, keşke 10 sene önce, 15 sene önce, 20 sene önce yapılsaydı. Onu yapanların bende ellerini öpseydim.ö dedi. Çanakkale şehitliğinde yatanların ülkedeki tüm etnik kökenden insanların bir arada bu vatan uğrunda şehit düştüklerini hatırlattığını kaydeden Çağlayan, şöyle dedi

Bu ülke hepimizin bu ülkede insanları etnik kökenlerine göre, inançlarına göre ayırmak bu ülkeye çok şey kaybetmiştir. Türkiye'nin büyümesinden, gelişmesinden endişe edenleri dışarıdaki güçlerin ve onların içerideki taşeronları Türkiye'ye çok ciddi bedeller ödettiler. Şükürler olsun çözüm süreci ile başlayan bu dönemde Doğu ve Güneydoğu'ya yatırımlarda çok ciddi artışlar oldu. Bingöl'de, Hakkari'de, Diyarbakır'da, Şanlıurfa' da şuanda organize sanayi bölgelerinde yer yok, yatırımcı yatırım yapmak istiyor. Niye güvenlik çözüm süreci ile beraber bir barış ortamı ortaya çıktı. Yoksa buraya gelecek, yatırım yapacak olan birçok insan var. Altıncı bölgeye biz dönemimizin, tarihimizin en yüksek teşvikini verdik. Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu'sunu istihdamda, yatırımda, üretimde zenginleştirelim istiyoruz. PKK terör örgütü orada yatırım yapanların iş makinelerini yaktılar, yıktılar yatırım yapılmasın istediler. Ama bugün Türkiye bu çözüm süreci ile beraber şimdi böyle bir düzene girmiştir. Şükürler olsun çözüm sürecini konuşmaya korkanların olduğu bir ortamda ilk başlarda halkımızın yüzde 58'i çözüm sürecine destek verirken, bugün bu destek yüzde 70'leri geçmiştir ve bu ülkede şimdi herkes bu çözüm sürecinin başarılı bir şekilde sonuçlanmasını istiyor. Akil insanlar heyetinin Başbakan'a kendi bölgeleri ile ilgili vermiş olduğu raporlar doğrultusunda bu sürecin inşallah başarılı bir şekilde sona erdirileceğini gösteriyor. Elbette muhalefet edenler olacak demokrasinin gereğidir. Herkesin aynı düşüncede, aynı kalıpta, aynı gözle bakmasını beklemek zaten doğru bir demokrasi olmaz.

BANKA FAİZLERİNE YASAL DÜZENLEME

Konuşmasında bankaların aldığı yüksek faizleri de eleştiren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bankacılar için çok ağır söylemlerde bulunduğunu aslında söylemesi gereken şeylerin daha fazla olduğunu belirterek şunları söyledi

Merkez bankası başkanı nihayet bir yıl ayak direterek daha sonra faizleri düşürdüğü bir ortamda, bu faizlerin düşmesi eğer bankaya yaramıyor ise, bankacılık sisteminin içine girmiyor ise benim vatandaşım tüketici kredisinde, üreticim yapacağı yatırımda, esnaf, köylüm, çiftçim aldığı kredide bu faiz düşüklüğünü yaşamıyor ise o zaman bu işte bir yanlışlık var demektir. Bu yanlışlıkta maalesef gözünü hırs bürümüş olan ve hırsı aklının önüne geçmiş olan bazı bankalar tarafından yapılan yanlış uygulamalar ile yapılıyor. Evvel Allah Türkiye ve ülkemiz sahipsiz değil. Onların bu keyfi almış oldukları faizler ile ilgili düzenleme çok yakında parlamentodan geçecek. Öyle fahiş karlar olmayacak. Bankacılar elbette para kazanacaklar. Gözümüz yok. Ama Allah bazılarının gözünü doyursun. Bazı bankalara Allah vicdan, insaf versin. Bugün çok yüksek karlar ile çok yüksek bedeller ödeterek vatandaşın sanayicinin üzerinden elde etmiş oldukları karın ben helal olduğu kanaatinde değilim. Bu bir yerde gasp olarak geçiyor.

ANAYASA ÇALIŞMALARI

Anayasa çalışmaları hakkında da görüşlerini aktaran Bakan Çağlayan, sivil anayasa konusunda AK Parti'nin gereken fedakarlığı gösterdiğini, komisyonların da bu doğrultuda oluşturulduğunu belirterek şöyle konuştu

Komisyona bu güne kadar muhalefet partilerinden 130-140'a yakın öneri geldi. Bu güne kadar bu iş oluşturulamadı. Başbakanımız bu iş için partilerin genel başkanlarından randevu istedi. Bir tanesi kapıyı peşin kapattı. Bir tanesi farklı şartlar öne sürdü. Bu konuda muhalefet partileri samimi değiller, samimide olmadılar. Topu sürekli taca attılar. ve hala da topu taca atıyorlar. Şimdi ise süreci sulandırıp, daha fazla uzatıp, bu işi sulandırmak niyetindeler. Bu konuda bu işi isteyen ve en samimi olan AK parti olmuştur. Ama muhalefet buna uyum sağlamamıştır. Biz isterdik ki meclisten bütün partilerin uzlaştığı bir sivil anayasayı bu günü ve 2023 Türkiye'sini kucaklayacak olan bir anayasayı yapalım. Ama maalesef muhalefet bunda samimi değil ve engelliyor. Şimdi bu işi 2014'e uzatarak işi sulandırmak istiyorlar. Ancak bizim bu konudaki kararımız kesindir. Bu işte artık uzatmalar bitmiştir. Bu milleti oyalamaya, kandırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Eğer buradan uzlaşma çıkmayacaksa biz mecliste anayasa değişikliğine gideceğiz. Bunun için 330 milletvekilinin oyuna ihtiyacımız var. Anaya yasa değişikliğini 330 milletvekili ile parlamentodan geçirdiğimiz zaman en büyük hakem olan bu işin asıl kararını vermiş ve verecek olan milletimize referanduma götürürüz.