Emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan'ın da arasında bulunduğu 361 sanıklı "Balyoz Planı" davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmasına devam edildi.
Sanık Ahmet Yavuz'un avukatı Duygun Yarsuvat, davada delil kabul edilen dijital verileri savcılığa sunan gazeteci Mehmet Baransu'nun, yıllarca İmamhatip mezunu olduğunu gizlemek zorunda kaldığını, üniversitede Onuncu Yıl Marşı'nda ayağa kalkmadığı için disiplin soruşturması geçirdiğini anlattığını aktardı.
Yarsuvat, "Bu, Mehmet Baransu'nun birtakım dış etkenlerle beraber ortaya koyduğu bir senaryodur. Çünkü Baransu senaryo yazmaya çok meraklı. Bundan evvel de yazmış. Sonra bunu yazdı, yardım da aldı bunu yazarken" dedi.
Soruşturmayı yürüten polislerin ABD'de eğitim aldığını ve bunun da dikkat çekici olduğunu savunan Yarsuvat, yerel mahkemede yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.
Mahkemenin, taleplerinin hiçbirini yerine getirmediğini öne süren Yarsuvat, "Bizim ne delillerimiz toplandı ne istediğimiz şahitler dinlendi ve biz hiçbir şey yapamadan huzurunuza geldik. Onun için bütün arkadaşlar yakına yakına huzurunuzda içlerini döküyor. Biz bir yargılama görmedik esasında" diye konuştu.
Mahkemenin verilerdeki çelişkilerle ilgili güncelleme kabulünü eleştiren Yarsuvat, şunları söyledi:
"Bu senaryoyu ortaya koyduğumuz için güncelleme ortaya çıkmıştır. 2007'de güncellendiğine göre suç devam ediyor. O zaman niye suç işleme tarihi 2003 Mart ayı deniyor? Biri emekli olmuş, diğeri terfi etmiş, öbürü ölmüş. Bunu yaptı diyorsun sonra da güncelleşti diyorsun. Eğer 2007 yılında güncellendiyse suç da o tarihte güncellenmiştir. Bu da bir çelişkidir. Bu senaryoyu hazırlayanların kafası karışık. Bu senaryoyu hazırlayanlar bu kişileri, sanık olarak birer birer seçtikleri kişileri cezalandırmak isteyen
kişilerdir."
-"Niçin şahitleri dinlemedi"-
Davanın Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli olduğunu dile getiren Yarsuvat, şöyle devam etti:
"Siz de düşünüyorsunuzdur, niye bu hakim bu kadar talep olmasına rağmen bir bilirkişi incelemesi yaptırmadı? Niçin şahitleri, Aytaç Yalman'ı dinlemedi, Hilmi Özkök'ü dinlemedi, başka bir mahkemedeki ifadesini alıp kırpıp onu okudu? Niçin delilleri okumadı, niçin reddetti bunu? Bundan daha kolay bir şey var mı? Tam bir mahkemenin yapacağı davranış ama bunları yapmadı. Bir özel yetkili bir mahkeme olarak kendisini gördü. Özel yetkili mahkemeyi olağanüstü mahkeme yapan bu davranışlardır. Suç duyurusunda bulunmasıdır, avukatlara gözdağı vermek için."
Bu tür davalara verilen isimlere değinen Yarsuvat, Türkiye'deki polislerin ABD'de eğitim görmeye başlamasının ardından bu davalara isim verilmeye başlandığını iddia etti.
Yarsuvat, "Her davada bir isim var, Ergenekon, Balyoz. Bunlar bir yerde hazırlanarak getirilmiş şeylerdir. Balyoz davası deniyor. Bu davanın profili çok değişik. Böyle bir dava Yargıtay içtihatlarında, polis uygulamasında yok. Okyanus ötesindeki davalarda bunu bulabiliriz. Bu dava 2003 yılının mart ayında teskerenin reddedilmesiyle düğmeye basılan bir senaryonun sonucudur" değerlendirmesini yaptı.
Ağır ceza davalarında tutukluluk süresinin 2 artı 1 yıl olduğunu, en fazla 5 yıla çıkarılabileceğini belirten Yarsuvat, Dairenin, yerel mahkeme kararını bozması halinde sanıkların derhal tahliyelerine karar vermesini istedi.
-"Babamı savunduğum için vatan haini olacağımı düşünmüyorum"-
Ahmet Yavuz'un oğlu ve diğer avukatı Selim Yavuz da temyiz dilekçesini verdikleri yerel mahkemenin üye hakiminin sohbet sırasında kendilerine, "10 sene sonra sizin mi yoksa bizim mi vatan haini olacağımız belli değil" dediğini anlatarak, "Babamı savunduğum için 10 sene sonra vatan haini olacağımı düşünmüyorum" dedi.
Abraham Lincoln'ün "Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız" sözünü hatırlatan Yavuz, "Ben eminim ki her 3 kişiden ikisi 'bu davalarda bir yanlışlık var' diyor. Tam da bu yüzden babama şunu söyledim: 'Hiç merak etme, rahat ol. Sen belki görürsün, belki görmezsin ama ben göreceğim bu kumpasın ortaya çıktığını.' Çok şükür sağlığı yerinde ben onun da göreceğini düşünüyorum" diye konuştu.
Yavuz, şunları söyledi:
"Babamı 18 sene hapse mahkum eden bu kumpası planlayan insanlardan ne kadar
nefret ettiğimi tahmin edersiniz. Allah'tan tek dileğim bu kişilerin hukuk önünde hesap vermesidir ama ben onların başına Balyoz gibi bir şey örülmesini istemiyorum. Böyle bir şey olursa onların avukatlığını bile yapabilirim. Çünkü hukuk babamdan da benden de daha önemlidir. Yassıada davası neyse Balyoz davası da odur. Bunlar kardeş davalardır. Siyasi tarihe ve hukuk tarihine düşen kara lekelerdir."
Sanık Cahit Serdar Gökgöz'ün avukatı Serhad Zenginpedük ise dijital verilerin hiçbirinin müvekkilinin evinde, iş yerinde veya hakimiyet alanı içinde bulunmadığını belirtti.
Dijital delillerin mutlaka çok katı ve kesin kurallara göre toplanmasının zorunlu olduğunu ifade eden Zenginpedük, buna uygun olmadan toplanacak dijital delillerin hukuk kaosuna neden olacağını ileri sürdü.
Zenginpedük, müvekkilinin yapıldığı kanıtlanmayan bir toplantıya katılmakla suçlandığını, ayrıca plan kapsamındaki görevlendirme listesinde isminin geçtiği için cezalandırıldığını savunarak, listeden haberdar olduğunu, görevi kabul ettiğini gösteren maddi delil bulunmadığını kaydetti.
Duruşmanın 15. gününde Yargıtay 9. Ceza Dairesinin soyadına göre belirlediği savunma sırasında sona gelindi. 117 avukattan 78'i savunmasını tamamladı.
Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, sırası geldiği halde duruşma salonunda hazır bulunmayan avukatlara yine liste sırasına göre yarından itibaren söz verileceğini söyledi. Ertuğrul, duruşmanın cuma günleri de kesintisiz süreceğini bildirdi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Balyoz Planı Davası Temyiz Duruşması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?