Başbakan Erdoğan(2): "Bdp Güneydoğu'nun CHP'si Olmaya Çalışıyor"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan CHP ve BDP'ye yaylım ateşi gibi eleştiriler geldi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan CHP ve BDP'ye yaylım ateşi gibi eleştiriler geldi. CHP'nin tek parti zihniyetinin Türkiye'deki kronik sorunlarının altında CHP zihniyetinin olduğunu belirtti. BDP'yi terör örgütüyle ortak hareket etmekle suçlayan Erdoğan, "BDP, Güneydoğu'nun CHP'si olmaya çalışıyor" dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin(MÜSİAD) Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 28 Şubat konusunda sürekli duruş değiştirdiğini ifade eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 28 Şubat soruşturması hakkında kullandığı "intikam" ve "cadı avı" kelimelerini hatırlatarak, "28 Şubatçılara, kendisini SSK koltuğuna yeniden oturtanlara karşı diyet borcu var. 15 yıl önce 28 şubatı yapanlar, bugün yaptıklarının arkasında durarak tutarlı bir duruş sergiliyorlar. 28 Şubat'ın bürokratı, bugün de CHP'nin genel başkanı olan zat, bırakın 15 yılı 15 gün içinde 3 kez çark etme başarısını göstermiştir" dedi.

-"CHP'NİN GENLERİYLE OYNASALAR..." -

Konuşmasında, "Televizyon kanallarında borsa verilerinin ekranın alt kısmında akışı gibi CHP Genel Başkanı'nın o anki duruşunu, tavrını gösteren veri bantları yayınlanmaya başlanacak" ifadelerini kullanan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 27 Nisan'ın AKP'yi güçlendirdiği yönündeki açıklamasını hatırlatarak "zulüm karşısında dik duranların" kazanacağını ifade etti. CHP'nin 27 Mayıs karşısında dik duruş sergileyemediğini savunan Erdoğan, "Onlar bunu hiçbir zaman anlamadı ve anlamayacak. 27 Mayıs karşısında dik dursalardı millet nezdindeki yeri farklı olurdu. 28 Şubat, 27 Nisan karşısında dik durabilse millet nezdindeki itibarı farklı olurdu. Ama müdahaleler karşısında eğildiler. O yüzden milletim bunlara tek başına iktidar vermedi ve milletime inanıyorum hiçbir zaman da vermeyecek" diye konuştu. CHP'nin 27 Mayıs darbesi karşısında "ikircikli bir tutum" sergilediğini, bugün de aynı ikircikli ve samimiyetsiz tavrının devam ettiğini ifade eden Erdoğan, "Çünkü gen aynı gen. Dünyada genlerle oynuyorlar, bir de bunların genleriyle oynasalar..." dedi.

"KRONİK SORUNLARIN ALTINDA CHP ZİHNİYETİ VAR" -

Konuşmasında, CHP hakkında açıkladığı belgeleri hatırlatan Başbakan Erdoğan, bu belgeleri gündemi değiştirmek için değil değişmeyen bir zihniyeti deşifre etmek amacıyla ortaya koyduklarını söyledi. "Bugün Türkiye'nin hangi kronik meselesine baksanız altında 1940'ların baskıcı rejimi görürsünüz" diyen Erdoğan, Kürt meselesi, azınlıklar meselesi, sivilleşme meselesi, inanç özgürlüğüne kısıtlanması gibi meselelerin temelinde CHP'nin tek parti zihniyetinin yattığını, CHP zihniyetiyle yüzleşilmediği sürece Türkiye'nin kronik meselelerini çözemeyeceğini ileri sürdü.

-"SULTAN AHMET'İ 6 YIL KAPATAN ZİHNİYET" -

CHP'nin kesintili eğitimi Anayasa Mahkemesi'ne götürmesini baskıcı ve inanç düşmanı zihniyetinin bir ifadesi olduğunu savunan Erdoğan, "O muhteşem Sultan Ahmet Camii'ni 6 yıl kapatan zihniyeti biz anlatmayacak mıyız? Tıpkı 40'larda ve 28 Şubat'ta olduğu gibi bugün de devşirme sahte din adamlarıyla toplum ve inanç mühendisliği yapmaya çalışan bir zihniyet var. Özellikle güneydoğuda. Herhalde ne demek istediğimi anladınız" diye konuştu. Cuma namazının halkı cem etmek, birleştirmek amacını güttüğünü hatırlatan Erdoğan, "Bir tarafta Cuma namazı kılınıyor, bir tarafta da bir cambaz çıkmış, o da orada Cuma Namazı kıldırıyor. Sen halkı bölmek için ikinci bir cemaat oluşturuyorsun. Bunları deşifre etmeyelim mi? O devletin imamıymış, "Biz de Kürtlerin imamıyız' diyor. Bizim dinimizde Laz, Kürt, Türk, Çerkez, Gürcü Abaza var mı?" dedi.

-"TALİMATLA YAZANLAR, RUHUNU PSİKOLOJİK OPERASYONA SATANLAR"

"28 Şubat sürecinde emirlerle talimatlarla yazanlar, ruhlarını psikolojik operasyonlara satanlar deşifre olmazsa ilk fırsatta bu ülkenin aydınlık geleceğini karartmak isteyecektir" diyen Erdoğan, buna karşı dik durduklarını söyledi.

-"TERÖRÜN MALİYETİ 350 MİLYAR TL" -

Terörün Türkiye'ye maliyetinin çok büyük maliyetinin olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye maliyetinin bir hesaplamaya göre 350 milyarı bulduğunu belirtti. Demokratik ve kültürel haklar konusunda çabalarının bu sorunun çözümüne yönelik olduğunu, sağladıkları hizmetlerle bölgeye 35 milyar TL yatırım yaptıklarını ifade eden Erdoğan, hizmet götürerek halkın arasında bulunduklarını söyledi. Bölgede terör örgütünün yatırımları engellemek için faaliyetlerde bulunduğunu belirten Erdoğan, "Basit bir örnek vereyim. Yüksekova'da havaalanı temeli atılacak, önü kesiliyor. Temel atma törenine gelecek insanlar engelleniyor. Havaaalanı inşaatı adeta savaşarak devam ediyor. zaman geliyor iş makineleri yakılıyor. Ondan sonra utanmadan sıkılmadan "Bölgeye hizmet vermiyorsunuz' diyorlar" dedi.

İŞ ADAMLARINA DOĞU'YA YATIRIM ÇAĞRISI -

Terör sorununun sadece kamunun mücadelesiyle çözülemeyeceğini özel sektörün bölgeye ilgisinin artması gerektiğini ifade etti. Çıkarılan teşviklerin iş adamlarını bölgeye yöneltmeye hazırladığını ifade eden Erdoğan, "Biz girişimciler için yollarlı açıyoruz sizlerin bölgeye gitmesi için kamu olarak önceden zemini hazırlıyoruz. Özel sektörün bu yollardan geçerek bölgeye ulaşmasını, bölgedeki en büyük sorun olan işsizlikle ve yoksullukla kamuya destek olmasını istiyoruz" diye konuştu.

"BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜZAKERE ETMEYİZ" -

AKP'nin milli birlik ve kardeşlik projesini başlatılmasından itibaren terör olaylarının ve tahriklerin yoğunlaştığını bildiren Erdoğan, PKK ve "onun uzantısı olan siyasi partinin" ciddi şekilde tahrik ve nifak sürecini başlattığını belirtti. Terörü PKK ve uzantılarına rağmen çözeceklerini ifade eden Erdoğan, AKP'nin bölgede aldığı oyun BDP'den çok daha üzerinde olduğunu söyledi. BDP'nin süreçte olumlu rol oynamak istemesi halinde konuşabileceklerini kaydeden Erdoğan, "Çözümde olumlu rol oynamak isterlerse oturur konuşur müzakereye açık olduğumuzu söyleriz. Ama biz bölücü terör örgütüyle asla müzakere etmeyiz, mücadele etmeye devam ederiz. Terör örgütüne düşen görev elindeki silahı bırakmasıdır" diye konuştu.

"BAAS REJİMİNİN NUMUNESİ CHP" -

Suriye'de yaşanan olayların Türkiye'deki terörle mücadeleyle karşılaştırılamayacağını belirten Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de terör örgütüyle mücadelemizi, Suriye'deki direnişçi muhalefet gücüyle aynı şekilde değerlendirecek kadar gaflet içindeler. Türkiye'dekilerin Suriye'dekilerle ne alakası var? Suriye'de ben parlamentoda yer alacağım diyen insanlara seçilme hakkı verilmediği gibi Baas rejiminin oradaki zulmüyle oradaki insanlar acımasızca öldürülüyor. Türkiye'de bir Baas rejimi yok. Eğer varsa bunun tek numunesi CHP'dir" dedi.

"BDP GÜNEYDOĞU'NUN CHP'Sİ OLMAYA ÇALIŞIYOR" -

BDP'nin terör örgütünün siyasi uzantısı olduğunu ifade eden Erdoğan, tahriklere devam edip "terör örgütüyle arasında mesafe koymaması" durumunda kendilerinin kaybedeceği uyarısında bulundu. Terör örgütünü kanlı bir terör örgütü yerine silahlı halk hareketi olarak tanıyanların yapılan kanlı eylemlerin suç ortağı olacağını ifade eden Erdoğan, "ABD'ye gidip orada terör örgütünü silahlı halk hareketi olarak niteleyenler bugüne kadar uyuşturucu ticaretindeki rolünü görmezden geldiler. Aklıselim sahibi hiç kimse kanlı bir taşeron cinayet örgütünü silahlı halk örgütü olarak tanımlayamaz" dedi.

"Kürt kökenli kardeşim şunu görsün. BDP güneydoğunun CHP'si olmaya çalışıyor. BDP, CHP'nin izinden giderek bölgeyi baskı altına almaya çalışıyor" diyen Başbakan Erdoğan, istihbarat ve güvenlik birimlerinin teröre karşı tam bir koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti. Erdoğan, isim vermeden Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Dr. Oğuz Eroğlu'na saldıran BDP Van Milletvekili Özdal Üçer'e de değinerek, "Bir doktoru tokatlayacak kadar bulunduğu temsili görevin hakkını veremeyen, edep adabın içinden çıkanların bunların arasında yer aldığını görüyorsunuz. Biz, 9.5 yıl bunarla meydan bırakmadık bundan sonra da bırakmayacağız" dedi.

BİR SİTEM DE BASINA -

Özellikle medyanın tüm ikazlara rağmen terörle mücadele konusunda gerekli hassasiyeti göstermediğini belirten Erdoğan, terörle mücadelede gerekirse tek başlarına yürümeye devam edeceklerini belirterek şunları söyledi:

"MÜSİAD'ın bu yolda bizimle birlikte olduğuna yürekten inanıyorum. Biz 28 Şubat'tan başımız dik çıktık. 27 Nisan karşısında onurlu bir duruş sergiledik. İnşallah Kürt meselesini de birlikte çözeceğiz. Türkiye eski Türkiye değil. İleri demokratik standartlara sahip, bölgesinde güçlü, gündem belirleyen, ekonomisiyle büyük, istikbali aydınlık bir Türkiye'yi inşa ediyoruz. Türkiye'yi prangalarından, safralarından ağırlıklarında kurtarıyor, yürüyen değil koşan bir Türkiye oluşturuyoruz." (ANKA/SON)

(OE/ZHR) - Ankara