Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Filistin sorunu konusunda, "Bizim gönlümüzde Hamas da El-Fetih de hepsi bizim kardeşlerimizdir. Bunları birini bir kenara birini bir diğer kenara koyamayız" dedi.
Başbakan Erdoğan, SETA tarafından Mayflower Otel'de düzenlenen konferansta
"21'inci Yüzyılda Küresel Düzen ve Adalet" başlıklı sunum yaptı ve soruları yanıtladı.
Erdoğan, İsrail-Filistin barış sürecine Türkiye'nin katkısı, Gazze ve Batı Şeria'ya ziyareti ile ilgili bir soru üzerine, Gazze'ye sözü olduğunu, herhangi olumsuz gelişmenin söz konusu olmadığını, Gazze'ye gideceğini söyledi.
ABD'den döndükten sonra bu ziyaretle ilgili takvimi yapacaklarını bildiren Erdoğan, ziyaretin haziranda gerçekleşmesinin planlandığını, aynı zamanda Batı Şeria'ya da geçeceğini belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim gönlümüzde Hamas da El Fetih de hepsi bizim kardeşlerimizdir. Bunları birini bir kenara birini bir diğer kenara koyamayız. Fakat İsrail-Filistin normalleşme süreci içerisinde bir defa şu gerçeği bilmemiz, kabul etmemiz gerekir. O da şudur; Önce uzlaşı süreci denilen El Fetih ile Hamas'ın uzlaşması, milli mutabakatı şart. Bu gerçekleşmeden bir defa İsrail ile görüşmeler bugüne kadar nasıl bir netice getirmediyse bundan sonra da netice getirmesi mümkün değildir. Yani Hamas'ın olmadığı bir masadan barış çıkmaz. Bunu bir defa böyle bilmek lazım. Bugüne kadar geçen süreler hep boşuna geçmiştir, netice alınamamıştır. Bunu malum bizim bir Davos maceramız olmuştu, o da Davos maceramızda da o zaman Quartet'ın başındaki İngiliz başbakanlığından sonra o göreve gelen Tony Blair'e açıklamıştım. Dedim ki 'Bak bu masadan eğer Hamas yoksa barış çıkmaz'. Sayın Blair ile anlaşmıştık, o da çıktı bir panelde dedi ki
'Hamas'ın olmadığı masadan barış çıkmaz.' Nitekim o günden bugüne bir netice alınamıyor."
-"Bunun adı güdümlü demokrasidir"-
Ortada bir vaka bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Filistin'de yapılan bir seçime dünya, ABD başta olmak üzere herkes olumlu baktı. Seçim yapıldı, neticesinde Hamas Filistin'deki seçimleri kazandı. Filistin'deki seçimleri kazandı ama Hamas'a hemen bariyerler konuldu ve o demokrasi sürecini işletmesi engellendi" şeklinde konuştu.
Bunun adının "güdümlü demokrasi" olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biz ileri demokrasiyi mi konuşuyoruz, gerçek manada bağımsız bir demokrasiyi mi konuşuyoruz, yoksa 'ben ne kadar istersem o kadar demokrasi' mantığını mı konuşuyoruz- 'Ben ne kadar istersem o kadar demokrasi' olmaz. 'Ben ne kadar verirsem o kadar yersin' olmaz" dedi.
Başbakan Erdoğan, demokrasinin, halkın verdiği bir yetki olduğuna işaret ederek, bu yetkiyi iş başına gelen iktidarın yasalar içerisinde kullandığını belirtti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat Hamas'a Filistin'de bu kullandırtılmamıştır. Verilmesi gereken vergiler vardır, bu vergiler verilmemiştir. Hemen ekonomik baskılar uygulanmaya başlanmıştır. Dolayısıyla şu anda farklı bir süreç ortada var. Hemen milli uzlaşı, milli uzlaşıdan sonra yapılacak bir Filistin seçimi inanıyorum ki İsrail ile görüşmeleri kimin yapacağını göstermesi bakımından önemlidir. Bu konuda, bu süreçte üzerimize düşen ne olursa biz hepsini yaparız. Yardımcı da oluruz diye düşünüyorum. Biraz tesiri de olur."
-"Allah'ın adaleti kesindir"-
Başbakan Erdoğan, "Savaş karşıtı olduğunuz sonucunu çıkarabiliriz miyiz-" ve Sınır Tanımayan Din Adamları Derneği yetkilisinin, "Dini liderlerin adaleti ortaya çıkartma konusunda üzerine düşen görev var mı-" sorularını da yanıtladı.
"Öncelikle şunda hiç tereddütümüz, şüphemiz yoktur, Allah'ın adaleti kesindir. Orada tereddüt söz konusu değildir. O er geç tecelli eder ama onu biz bilemeyiz" diyen Erdoğan, bunun nerede, nasıl ve ne zaman olacağının bilinemeyeceğini ama muhakkak tecelli ettiğini söyledi.
Hatta hepsinin de bu dünyada tecelli etmeyebileceğini ifade eden Erdoğan, Allah'ın iki önemli isminin "Rahman" ve "Rahim" olduğunu anımsattı. Erdoğan, şunları söyledi:
"Rahman tüm insanlığadır. Tüm insanlığa Allah merhamet eder. Yani kendine inanana da inanmayana da hepsine merhamet eder. Çünkü en büyük merhamet sahibi odur. Asla ayrım yapmaz. Rahim ise o ebedi aleme, ölüm ötesine aittir. Ölüm ötesinde ise kendisine inanan, kendi emirlerini yerine getiren, nehiylerinden kaçanlara olan oradaki tecellisidir. Şimdi biz bu dünyada Rahman ismi şerifi ile onun merhametine yaslanmışız ama ebedi alemde de Rahim ismi şerifinden kimler nasibini alacak onu da tabi burada belirlemek, onun yol haritasını çizmek mümkün değil. Ancak din adamlarına düşen bir şey var, din adamları önce kendileri bir araya gelmelidir, toplanmalıdır. İslam dünyasının temsilcileri, Hristiyan dünyasının temsilcileri, Musevilerin temsilcileri bir araya gelmelidir. Tüm insanlığa ortak mesajlarını vermelidirler. Bu Suriye'deki katliama karşı nasıl tavır alınması gerekir. Ben savaşa karşıyım, savaşa duyarlılığı olan hiçbir insan tabi ki kabullenemez, kabul edemez. Ama öyle bir an vardır ki o işte son kelimenin, cümlenin demiyorum, kelimenin yapılacağı andır ki işte orada savaş ve adalet ikisi adeta eş anlamlıdır. İşte onun karar anı çok önemlidir. Bu konuda da buraya gelmeden din adamları eğer bu işi müşterek olarak büyütür de sınır aşan din adamları burada hakikaten ortaya çıkarlarsa inanıyorum ki orada farklı bir netice oluşabilir, ona göre de bunun adımları atılabilir. Siyasiler bana göre onlardan sonradır. Onlar yeter ki o zemini hazırlamış olsunlar."
-"Interesting cevaplar veremedik galiba"-
Sürenin dolduğunun belirtilmesi üzerine Erdoğan'ın, "Interesting cevaplar veremedik galiba" diye espri yapması salonda gülüşmelere yol açtı.
Erdoğan, Avrupa Birliği konusundaki serbest ticaret anlaşması ve Uygur Türkleri ile ilgili soruları da yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, "ABD ile Avrupa Birliği arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasına yönelik atılan adım, tabii bu hemen şu anda olabilecek bir adım değil. 2, 3, 5 senede mi olur- Bu önümüzdeki geniş bir süreç. Ancak AB noktasında Türkiye Gümrük Birliğinin üyesidir. Dolayısıyla bu sürecin içerisinde Türkiyesiz bir süreç zaten olamaz, olmamalı. Bu süreci değerlendirirken AB üyesi ülkeler de ABD de bu şekilde değerlendirmeli" diye konuştu.
ABD Başkanı Obama ile bu konuda olumlu görüşmeler gerçekleştirdiklerini bildiren Erdoğan, "Ekonomi Bakanlarımız karşılıklı olarak süreci takip edecek. Çalışmaları birlikte yüksek düzeyli konsey olarak sürdürecekler. Temennim odur ki burada da başarılı bir neticeyi inşallah alalım diyoruz" dedi.
Urumçi konusunda da olumlu gelişmeler olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, yeni Çin yönetimiyle bu konuları da olgunlaştırıp geliştirme umudunu dile getirdi. Urumçi'deki yapının kabul edilebilir bir yapı olmadığını kaydeden Erdoğan, Çin'in insan hak ve özgürlükleri noktasında Urumçi'de yaşayanlara karşı daha farklı, olumlu adımlar attığını, yatırımlar yapıldığını belirtti. Erdoğan,
"Ama kendileriyle bu konuları da görüşmek suretiyle temenni ederim ki yeni bir süreç inşallah Urumçi için de başlar" dedi.
(Son) - WASHINGTON
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan ABD'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?